Ahmet Müfit Bayram

Avrupa kamuoyu, siyasiler ve entelektüel çevreler yapay zeka konusunda Avrupa’nın tutumunun ne olması gerektiği ile ilgili olarak ikiye bölünmüş durumda. Taraflardan biri, yapay zekanın

Küresel ölçekli büyük sermaye, bunların, yerel yani ulusal ölçekteki yancıları ile büyük sermayenin sermayesiyle yani verecekleri borçlar ve yapacakları yatırımlar sayesinde ülkelerini daha “iyi”

Yeniden değerleme oranının yüzde 44 olarak bizatihi iktidar tarafından belirlendiği, TÜİK’e göre dahi enflasyonun yüzde 45 olduğu bir ortamda, beklenen asgari ücret bu oranların

İki yıldır enflasyonla yatıp kalkıyor, neredeyse 1,5 yıldır da enflasyonla “mücadele ediyoruz. Mücadele etmesine ediyoruz ya da toplumun özellikle dar gelirli kesimlerine, ulusal sanayiye,

11 Ekim 2024 tarihli, “Normalleşme, açılım, yeni anayasa…” başlıklı yazıyı, “Bir kere daha tekrar edelim. Yeni anayasa, batının talebidir. 1980’lere ANAP ve Özal’ın, 1990’lı

Bloomberght’de “özel” vurgusuyla, “Seneye yüzde 20’nin altında enflasyon ile geleceğiz” başlığıyla yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası yatırımcılar ile bir araya geldiği toplantı

1970’lerde ABD’nin tek taraflı/haydutça bir kararla, doların altın eşitliği kaldırılarak, gerektiğinde ülkeleri ekonomik ve tabiî ki siyasi olarak yok edebilecek bir silaha dönüştürülmesinin sağladığı

Mehmet Şimşek’e göre, 2018 yılı sonrası uygulamaya konulan -küresel para satıcılarının, ülkeye olan güvenini azaltarak ve ülkeye dış kaynak yani borç girişini neredeyse sıfır