”Yumuşama”dan veya ”normalleşme”den bahsetmiyorum. Türkiye demokratikleşecekmiş. Yeni bir anayasa yapılacakmış. Mevcut anayasayı yapıp da uymayanlar yeni bir anayasa yapacaklarmış. Devlet Paradoksu 2002’den 2021’e kadar
Cenk Özdağ
Karamsar Bir Tablo ve Uyku – ”Yumuşak” ve Otoriter Devletler
”Yumuşak” ve Otoriter Devletler ”Otoriter Ülke” addedilen ülkelerin genel özelliklerini anımsayalım: Batı ittifakının (şayet böyle bir ittifak gerçekten kaldıysa) şer ilan ettiği (1), ekonomik
Vesayeti Bir Kaldırsanıza!
Batı’nın iki yüzlülüğü hepimizin malumu. Uzun yıllar ”vesayet”, ”demokrasi” diye diye bugün kendilerinin ”otokrat” dedikleri Erdoğan rejiminin önünü açtılar. Ilımlı İslam’dan bir demokrasi havarisi
Uyuşturucu Sadece Uyuşturucu Değildir
Uyuşmuş, uyuşturulmuş durumdayız. Ne yazık ki, uyuşturucu konusunda da uyuşmuş durumdayız. Tek tek uyuşturucu madde türlerine girmeyeceğim. ”Uyuşma” konusu ise internet, teknoloji, sigara ve
Tehlikenin Farkında Mıyız?
Yok yok o tehlikeden bahsetmiyorum. Menzil tarikatının Jandarma’ya sızdığı iddialarından bahsetmiyorum. Adnan Oktar terör örgütünün veya FETÖ’nün siyasi uzantılarından/ayaklarından da bahsetmiyorum. Zira artık onlar
Kirli Siyaset Temiz Siyaseti Kovuyor
Bir muhalefet düşünün ki ülkenin en eğitimli, en müreffeh, en anlayışlı ve en dayanışmacı seçmen kesimine dayanıyor. Bir muhalefet düşünün ki ülkenin tek tek
Eski İdeallere Yeniden Sarılmak: 2. Yüzyılda Kemalizm
Sonda yerine başta söyleyelim: Kemalist Programın tatbikini, stratejisini, taktiklerini ve elindeki imkan ve kabiliyetleri masaya yatıracağız. 19 Ocak 2024’te İzmir’de Yakın Kitabevinde saat 18:00’da
Eski İdeallere Yeniden Sarılmak: Daha Fazla Dayanışma
Düşünsel mirasımızın büyük bir kısmını Fransa’dan aldık. Bunda şaşılacak bir şey yok. Zira 19. ve 20. yüzyılın özellikle sosyal alanlardaki düşünsel üretiminde yenilikçi pek
Cumhuriyet vs. Demokrasi
100 yıl geçti. Eskilerin deyimiyle Cumhuriyetin 100. yılını idrak ettik. Ama acaba Cumhuriyeti idrak edebildik mi? Cumhuriyet ve demokrasi birbirine çok sık karıştırılan, hayli
Cumhuriyetin Felsefesi ve İkinci Yüzyılımız
Cumhuriyet Kimsesizlerin Kimsesidir. Mustafa Kemal Atatürk ‘’Felsefe’’ derken Bir kişinin veya akımın felsefesinden söz etmek olağandır. Fakat, bir kurumun veya rejimin felsefesinden söz etmek