2015 bütçesi gene çiftçiye, köylüye üvey evlat muamelesi yapıyor. 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’na göre, çiftçiye yapılacak destek Milli Gelirin yüzde birinden az olamayacaktı.
Oğuz Oyan
29 Ekim´de “Erdoğan Sarayı”na Neden Gitmiyorum?
Bu sorunun sorulması bile CHP Milletvekilleri açısından gereksiz sayılabilir. Ama ayrıntılı bir muhasebenin gerekli olduğu bir karşı-devrim sürecinden geçiyoruz ve bu nedenle bu soruyu
Diktaya ve Kamu Malı Talanına Hayır!
Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesinin, parlamenter sistemle uyuşmayacağı başından beri belliydi. Buna zamanında uyarılar ve itirazlar yapıldı. Yeterli olmadı. RTE’nin ihtirasları dizginlenemedi. Şimdi görünen çıplak gerçeklik
Çelişik Gelişmeler
Bir yandan İslam referanslı siyasal hareketlerin -silahlı teröre başvursun veya başvurmasın- sahnenin önünde yer işgal ettiği bir dönemden geçiliyor; diğer yandan dünya hegemon güçleri
Yerel Birikimlerin Talanı
Diktatör heveslimiz “öfkeli mağdur/mütecaviz” rolünü oynamayı sürdürür ve gündemi kendi üzerine kilitlemeye devam ederken, malı kapan da götürmeye devam ediyor. Özelleştirme talanlarını 12 yıldır
Yeni Hamleler
AKP, mevcut rejimin siyasal/anayasal yapılanmasına son saldırılarını planlıyor. Cumhuriyet yıkıcılığında yeterince ilerledi. Yeni rejim kuruculuğunda ve kurulacak olan şeydeki rol paylaşımlarında kendi iç koalisyonunda
Yolsuzluk ve Yalandan Beslenenler
24 Şubat akşamı internete düşen Tayyip-Bilal Erdoğan ses kayıtları, yolsuzluktan beslenen bir iktidar türünü tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Bu iktidarın ve iktidar başının
Çarklar Nasıl Dönüyor?
Din eksenli kurumsal yapılardan iktidarın ele geçirilmesine kadar giden süreçte AKP öncesinden beri belirli mekanizmalar kuruluyor: «Bağış” veya ondan farklı olmayan «helal kazanç” türleri
Doğru Duruş
Solda duranların büyük yolsuzluk konusunda yargı-iktidar çekişmesinde taraf seçmesi, taktik hesaplarla bir tarafın zayıflamasından medet umması, ancak bir tükenmişlik hali olarak betimlenebilir. Soldan bakış,
Üçüncü Perde
Hayır, AKP-Cemaat ilişkilerinin üçüncü perdesinden bahsetmiyoruz; konumuz AB-AKP ilişkilerinin üçüncü perdesi. Oyunun birinci perdesinde (2002-2007), AKP için AB hedefi kendi siyasi konsolidasyonuna yöneliktir. AB’ye