Atatürk öldüğünde bütün millet hıçkırıklarla ağlıyordu.
Peki neden?
Onun fani alemden ayrılmasına yüreğiyle yas tutan halk, cumhuriyet sayesinde reaya olmaktan kurtulmuş, seçim hakkı bulunan efendi olmuştu. Bir başka ifade ile yurttaş haline gelmişti.
Cumhuriyetin getirdikleri bu kadar mıydı?
Köhnemiş halifelik kaldırıldı. Değişmez denilen, eski sistemdeki aile ve miras hukuku, yani Şeriat Hukuku kaldırıldı, yerine Medeni Kanun getirildi.
Böylece, 4 kadın alma usulü ve mirasta kız çocuklarına reva görülen haksızlık kaldırdı. Türk kadını evlenmede kölelikten kurtuldu ve mirasta erkekle eşit hak sahibi oldu. Bir süre sonra siyasal alanda kazandığı haklarla eşitliği yakaladı. Bunlar az şeyler midir?
Hukuk alanında yaptığı devrim dünya işlerine ait kaideleri şeriattan ayrı düzenlemek olmuştur. Büyük Önder, ibadete, yani asıl din konusuna hiç dokunmamıştır. Türk insanını hurafelerden kurtararak ona gerçek Müslümanlık, bilgili ve aydın dindarlık yolunu açmıştır.
Atatürk yeni bir millet yarattı.
Medreselerin yıldız olduğu eski eğitim sistemi, ikili öğretim kaldırıldı. Tedrisattaki ikilik kaldırıldıktan sonra, öğretim birliği kuruldu. Şapka devrimi, dil devrimi sosyal yaşamı değiştirdi.
Yeni Türk harfleri getirildi.
Adalette ikilik vardı, kıyafetlerde bile birlik yoktu.
Bugün her Türk ferdi aynı medeni kıyafeti taşır, aynı mekteplere gider ve aynı mahkemeler huzurunda hakkını arar.
Hıfzı Veldet Velideoğlu’nun ifadesiyle, “Atatürk, millette mevcut olan benlik ve nefse güveni yeniden meydana çıkardı, kuvvetlendirdi ve bilinçli hale getirdi.” Onun, Türklüğe olan sarsılmaz güveni belirgindi.
İşte bunu bilen Türk milleti 10 Kasım 1938’de hıçkırıklarla ağlıyordu. Koca bir ulus tek bir insan gibi gözyaşı döküyordu…
Naçiz vücudu çoktan çok sevdiği vatan toprağına karıştı. Ama onun silinmez hatırası yurttaşların kalbinde yaşıyor. Her yeni nesille birlikte ölümsüzlüğe uzanıyor…