Kılıçdaroğlu’nun Dilinin Altındaki İsim Kim

Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi yaklaştıkça, adaylar üzerinde karar verecek olan muhalefet liderlerinin her söylediklerinden bir anlam çıkarılmaya çalışılıyor.

Normal koşullarda bir kez daha aday olamaması gereken Recep Tayyip Erdoğan konusunda ortak düşünce; “nasılsa bir şeyler yapılır yeniden aday olması sağlanır!” yönünde.

Yapılabilecek olan şey(!)lerin hukuka uygun olmasının beklenmediği de ifade ediliyor. Çünkü bugüne dek yaşanmış olanlar, yaşanabilecek olanlara örnek olarak gösteriliyor…

Ancak Recep Tayyip Erdoğan aday olsun olmasın, artık Cumhur İttifakı’nın bir şansını kalmadığı anlaşılıyor. Kamuoyu yoklamaları o görüşte…

Millet İttifakı’na gelince;

Bu ittifakın çıkaracağı cumhurbaşkanı adayı konusunda henüz bir isim dile gelmese de; CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin liderleri, adayın kim olacağından önce sahip olması gereken nitelikleri açıklıyorlar.

Elbette çok haklılar; herkesin ağzı öylesine yandı ki, kimin cumhurbaşkanı olacağından önce düşünülen tek şey demokratik sisteme kiminle daha sancısız dönebileceğimiz!

NASIL BİR CUMHURBAŞKANI

Bu konuda Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri ile Akşener ve Karamollaoğlu’nun söyledikleri birbirini destekler nitelikte…

Alacağı yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü hızla Meclis’e devredecek ve ülkenin yönetimini Başbakan’a devrederek “Partili Cumhurbaşkanı” sistemini ortadan kaldıracak bir Cumhurbaşkanı beklentisinin altı çiziliyor.

Gözlerin daha çok CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nda olduğu bir gerçek. En etkili karar verici olarak, onun ağzından çıkan her sözcüğe bir anlam yükleniyor.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN Mİ, DEMEK İSTEDİ?

Cumhurbaşkanı adayının sahip olması gereken nitelikleri açıklarken kullandığı;

“… Nefsini terbiye etmiş… Yetkilerle yozlaşmayacak… Kendinden önce ülkesini düşünen… (Seçilir seçilmez) Gücünü hızlıca Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte…” şeklindeki tanımlamanın bazı ipuçlarını taşımakta olduğu yönünde yorumlar var.

Onun, özellikle de ‘Bilge’ sözcüğünü gelişigüzel kullanmadığını iddia edenler, bir çırpıda diğer birçok belediye başkanının önünü kapattığı iddiasında bulunuyorlar.

Özellikle de CHP’li belediye başkanları içinde ‘BİLGE’ sözcüğünü en fazla hak eden kişinin Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen olduğu göz önüne alınarak, Kılıçdaroğlu’nun onu tanımlamış olabileceğinden söz ediliyor.

ULUSAL BİRLİĞİ SAĞLAYACAK ÖNDER

Aslında sadece Kılıçdaroğlu’nun değil Akşener ve Karamollaoğlu’nun da ölçütlerine uygun olan Yılmaz Hoca, gerçekten de seçildiği taktirde ülkeyi demokratik sisteme en hızlı döndürecek kişi olarak görülüyor.

Onun yaşının ileri olması dezavantaj değil bir avantaj olarak değerlendirilmelidir. Çünküsahip olduğu deneyim, doymuşluk, hoşgörü, alçakgönüllülük ve insan sevgisi sayesinde her kesimi kucaklayabilir, yapılmış olan yıkımı, yeni yıkıntılara yol açmadan geri döndürebilir.

DEMİREL’İN CUMHURBAŞKANLIĞI

Rahmetli Demirel’in Cumhurbaşkanlığı’nı anımsayalım lütfen! Cumhurbaşkanı seçildiğinde tüm geçmişini geride bırakmış, büyük deneyimi ve demokratik olgunluğu ile gerçek bir denge insanı olmuştu. Ülkeyi yönetmeye kalkmadan, yönetenlere yol göstermiş, yönetim ile muhalefet arasında duyarlı dengenin sağlayıcısı olmuştu.

PARTİLERÜSTÜ ‘BİLGE’ İNSAN

Yılmaz Hoca’nın bir şansı da sadece Sayın Kılıçdaroğlu’nun değil, Sayın Akşener’in ve diğer parti liderlerinin de saygısını kazanmış bir insan olmasıdır.

Kaldı ki Yılmaz Hoca, -AKP’ye oy verenler dahil- halkımızın tüm kesimlerinden büyük destek alabilecek partiler üstü niteliğe sahip bir önder.

Onun gibi bir bilge insanın Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, demokratik sisteme hemen dönecek olan ülkemizde, huzurun yeniden sağlanabileceğine ve ülkemizin dünya ülkeleri arasında yeniden saygın bir ülke konumuna gelebileceğine inananların sayısı oldukça fazla.

Bunları da sevebilirsiniz