Ne büyük üstaddır: Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmed Arif. Onlar bıraktıkları birçok eserle ölümsüzlüğe imza atmış büyük ustalar. Onların ölüm ayı olan haziran ayı için Hasan Hüseyin Korkmazgil’in -Nazım Hikmet ve Orhan Kemal anısına yazmış olduğu ve daha sonra Ahmed Arif’inde haziran ayında vefatı ile ona da ithaf edilen -Haziran da Ölmek Zor şiiri haziran ayında bir kez daha okunması gereken şiirlerdendir.
Yıllarca hapis yatan sonrasında da sürgünlük yaşayan Nazım Hikmet; vatan hasretini, memleketini ve insanlarını kalemiyle kağıdıyla dizelerinde anlatmıştır. Yıllar sonra gelen kuşakların bile şiirlerini okuduğunda üzerlerinde bıraktığı etki, onun nasıl ölümsüz ve ebedi olduğunu göstermektedir.
Memleketim, memleketim, memleketim,
Ne kasketim kaldı senin ora işi
Ne yollarını taşımış ayakkabım,
Son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
Enfarktinda yüreğimin,
Alnımın çizgilerindesin memleketim,
Memleketim,
Memleketim… dizeleri memleketine duyduğu hasreti,
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
– öyle gibi de görünüyor –
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse,
Tepemde bir de çınar olursa
Taş maş da istemez hani… dizeleri de yerine getirilemeyen vasiyetidir.
Şimdiki neslin hayranlığı gibi o dönemde birçok şairin ve edebiyatçının hayran olduğu Nazım Hikmet’in hayranlarından biri de Orhan Kemal’dir. Bursa cezaevinde beraber geçirdikleri mahpusluk günleri, Orhan Kemal’in hayatının dönüm noktası olmuştur adeta. Gıyabında hayranlık duyduğu Nazım hikmet ile aynı hapishaneyi paylaşacak, ondan felsefe ve Fransızca dersleri alacaktır. Orhan Kemal’in yazdığı şiirleri beğenmeyen Nazım Hikmet, onu düzyazıya yönlendirecektir. Böylece Türk Edebiyatına da eşsiz bir yazar kazandırmış olacaktır.
Nazım Hikmet’ e hayran olan ve onunla aynı ayda vefat eden diğer bir şairimiz ise Anadolu deyince akla ilk gelen şairlerimizden Ahmed Arif’tir. Umudunu yitirenlere şifa niyetine söylediği şu satırlar, yaşam var oldukça umudun da var olduğunu hatırlatır bize.
Öyle yıkma kendini
Öyle mahzun öyle garip
Nerede olursan ol
İçerde dışarda derste sırada
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının fesatçının hayının
Dayan kitap ile dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni
Gör nasıl yeniden yaratılırım
Namuslu genç ellerinle
Kızlarım oğullarım var gelecekte
Her biri vazgeçilmez cihan parçası
Kaç bin yıllık hasretimin koncası
Gözlerinden gözlerinden öperim
Bir umudum sende anlıyor musun.
3 Haziran 1963 Nazım Hikmet Ran,
2 Haziran 1970 Orhan Kemal,
2 Haziran 1991 Ahmed Arif,
Sokaktayım
Gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
Haziranda ölmek zor!
Havada tüy
Havada kuş
Havada kuş soluğu kokusu
Hava leylâk
Ve tomurcuk kokuyor
Ne anlar acılardan/güzel haziran
Ne anlar güzel bahar!
Kopuk bir kol sokakta
Çırpınıp durur….
Üç büyük üstad ve yazmış olduğu satırları ile onları bir kez daha ölümsüz kılan Hasan Hüseyin Korkmazgil anısına…..