25.03.2017 Birgun.com.tr
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, OHAL döneminde Türkiye ekonomisinin 214 milyar lira zarar ettiğini belirterek, “Önerilen anayasa değişikliği teklifinde egemenlik milletten alınıp tek bir kişiye veriliyor ve o bir kişinin hiçbir denetimi olmuyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, İzmit’te bir restoranda partililerle bir araya geldi.
15 Temmuz’dan sonra daha çok demokrasi yerine OHAL’in getirildiğini belirten Selin Sayek Böke, “15 Temmuz’da Türkiye bir felaketin ucundan döndü. Demokrasiyle CHP’nin de aralarında olduğu muhalefet partileri hep beraber meclis çatısı altında bombalanırken iktidarla beraber darbeye karşı demokrasi istiyoruz diye bir ortak bildirge imzaladılar. O gece canı pahasına sokağa çıkıp demokratik hakkını kullanan milyonlar ve kendini özgür hisseden basın, demokratik güçlerle bir darbeye engel oldu. Biz Türkiye’nin ihtiyacının daha çok demokrasi olduğunu o gün de söyledik, bugün de söylüyoruz. Ama maalesef daha çok demokrasi yerine, bu olağanüstü koşulları kendi lehine çevirmek adına OHAL getirildi” dedi.
Ohal’de Ekonomi 214 Milyar Zarar Etti
Böke, OHAL döneminde Türk Lirası’nın değer kaybettiğini ifade ederek, “İlk OHAL bizce yanlıştı, ama ekonomi piyasalarında çok olumsuz karşılanmadı. İlk OHAL döneminde Türk Lirası sadece 8 kuruş değer kaybetti. Ama 3 Ekim günü Bakanlar Kurulu’ndan çıkan hükümet sözcüsü dedi ki ‘OHAL’i uzatıyoruz’. Şimdi OHAL’i kalıcılaştırmayı teklif eden bir anayasayla karşı karşıyayız. 3 Ekim’den bu güne Türk Lirası 60 kuruş değer kaybetti. Yani hukuksuzlukla, keyfiyetle, kararnamelerle yönetildiğinde ülke Türk Lirası değer kaybediyor. Her 1 kuruşluk değer kaybı hepimize, bütün Türkiye’ye 3,5 milyar lira zarar demek. Yani OHAL döneminde Türkiye, 80 milyonun ortak olduğu bu ekonomi 214 milyar lira zarar etti. Soruyorum size, OHAL’i kalıcı kılacak ve cebimizdeki parayı da gururla taşıdığımız Türk Lirası’nı da eritecek olan bu düzenin devam etmesini istiyor muyuz?” diye konuştu.
Egemenlik Milletten Alınıp Bir Kişiye Veriliyor.
Böke, önerilen anayasa değişikliği teklifiyle gücün milletten alınıp tek bir kişiye verildiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bu teklifi getirmiş olanlar bunun ısrarla bir rejim değişikliği olmadığını, bunun bir sistem değişikliği olduğunu söylüyorlar. Bir anımsatma yapmak gerekiyor. Rejim dediğiniz şey nedir? Bir ülkede yönetme gücünü kimin elinde tuttuğunu ve o yönetme gücünü nasıl kullanacağını tadil etmektir. Bugün biz mücadeleyle kurduğumuz cumhuriyette gücün millette olduğunu, milletin kendi vekilini seçtiği, vekilinden hesap sorabildiği, vekilinde millet adına bakandan, yürütmeden hesap sorabildiği, denetimin millet adına millet tarafından yapılabildiği bir demokrasi kurduk biz. Şimdi önerilen bu anayasa değişikliği teklifi tüm bu gücü milletten alıp saraya, tek bir kişiye teslim eden ve o tek kişinin keyfiyle karar verdiği, milletin sözünün sandık ötesinde geçmediği bir rejim değişikliği öneriyorlar. Rejimi tarif eden, gücün nasıl kullanıldığıdır. Bugün, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde milletin kendi adına seçtiği temsilcilere denetleme yetkisi verdiği gibi onu denetleme yetkisi de millettedir. Hem siyasal olarak hem de hukuki olarak devlet kurallarla işler, keyfiyetle işlemez. Oysa önerilen anayasa değişikliği teklifinde egemenlik milletten alınıp tek bir kişiye veriliyor ve o bir kişinin hiçbir denetimi olmuyor.”