Düşmanla Savaşı Bir Kez Kazanmak Olmuyor, Her Zaman Kazanmak, Düşmanı Hep Yenmek Gerekiyor! “Uzun yıllar emperyalizm, Avrupa’ya hakim oldu. Ancak emperyalizm ölüme mahkumdur.”
Alp Hamuroğlu
NATO Krizde, ABD’nin İşleri İse İyi Gitmiyor!
Yazıyı başlığından itibaren okumaya başlayınca mutlaka “bu adam NATO’ya kafayı takmış” diye düşünenleriniz olacaktır, haklıdırlar, bir takılma var. Üstelik bu, NATO’yu bugünkü gibi bilmediğimiz,
Konu, Okuma-Yazma Türkçemiz Nasıl Okunur, Nasıl Yazılır?
“Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” (2 Eylül 1930) GAZİ MUSTAFA KEMAL Prof.Dr. İlber Ortaylı, bir kitap
Türkiye NATO’dan Kurtulmak Zorundadır!
NATO, bu haftalara kadar Türkiye için sadece önemli bir konuyken, içinde bulunduğumuz haftalarda gündem haline geldi, ama NATO’nun ne yaptıkları ile ilgili değil, Türkiye’nin
Sabahattin Ali ve Emperyalizm
“Müstakil bir devlet için’himaye’nin ne demek olduğunu bu millet bilir. Bir zamanlar böyle bir himayeden canını zor kurtarmıştı. … Bugün de bütün müstemlekeler birer
23 Nisan 1920’de Bir Meclis Açıldı
Milli Hâkimiyet Nedir? Açılması 100 yılı geçen Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2022 yılında, her zamankinden daha coşkulu, daha kapsamlı, daha önem verilerek kutlandı. Toplumumuz
Ukraynalıların Göçleri
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI SONRASI FİYATLAR UÇTU! KİRALAR 2 BİN LİRADAN 20 BİN LİRAYA ÇIKTI! Savaşın ardından Ukraynalılar daha önce tatil için geldikleri Antalya’ya yerleşmeye başladı.
“Avrupalı”
Ukrayna’nın oyun sahası yapıldığı ABD-Rusya arasındaki savaş, Ukraynalılara çok pahalıya patladı. Son on yıllarda Ukrayna’nın ABD tarafından kullanılması gibi, şimdi de Ukraynalılar kullanılıyor. Bu
En Kısa Ayın Son Haftaları: “Sakıncalı Ödül!”, “Altı Sandalyeli Masada Yedi Kişi!”, “Ilık Savaşın Kaybedeni Ortada!”
Şubat en kısa aydır. Arada bir gün uzasa da gene en kısa aydır. Bu yıl şubat heyecanlı, ilginç, önemli ve anlamsız bazı olayların yaşandığı
Tarih, Yerlerin Tarihi, Tarihin Yerleri
“Tarih”in tarihi oldukça eskiye gidiyor. Yazının bulunmasıyla birlikte tarih de dolaşıma girmiş oluyor, öyle deniyor, tarih yazıyla başlamış ama öncesi de var; “sözlü” aktarılmalar