Gazetelerde çıkan ürkütücü haber şuydu;
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Katip Çelebi Üniversitesi öğrencilerine gönderilen öğle yemeği, Rektörlük tarafından geri çevrildi.
Rektör değil de Rektörlük dememin nedeni -asıl yetki rektörde olsa da- Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin, böyle bir acımasızlığı yapabileceğini düşünememiş olmam!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, AKP iktidarının nasıl çile çektirdiğini bilmeyen yok. Ne yazık ki, hükümetin bu çağdışı uygulamalarına bazı üniversiteler- her şeyi göze alarak- tetikçilik yapıyor. İzmir’deki diğer iki büyük üniversitenin bu konuda sicilleri bozuk olsa da Katip Çelebi’nin rektörü hakkında dikkatli olmak istiyorum. Belki de bu olaya, onu sıkıntıya sokmak isteyen eyyamcı bir yardımcısı neden olmuştur, kim bilir?
DOKUZ EYLÜL VE EGE ÜNİVERSİTELERİNİN REKTÖRLERİ
İzmir’in bu iki büyük üniversitesinin rektörleri, üniversitelerinde akademik özgürlük bırakmadıkları gibi, üniversite ile halkı bir araya getirebilecek güç olan Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliği isteklerine de yanıt vermiyorlar. Şimdi, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ni ‘vebalı’ görecek kadar antidemokratik davranan bu iki belediyeden biraz söz edelim;
Önce, Ege Üniversitesi Rektörü ile başlayalım!
CHP’de milletvekilliği yapmış, sonra AKP’ye geçerek bu kez orada milletvekili olmuş, sonrasında da Ege Üniversitesi Rektörü olarak ödül almış becerikli bir insan!
Aldığı misyonun gereğini yerine getirirken yaptıkları YÖK’e iletilmiş olsa da, hep korunmuş!
Bu usulsüzlüklerden, benim de tanık olduğum biri şu; Ege Üniversitesi’nin otoparkları, üniversitenin bir şirketi olan ÜNTAŞ tarafından işletilirken 6 yıl önce Ege Üniversitesi otoparklardan on beş milyona yakın para kazanıyordu. Bu rektör otoparkların işletmesini ÜNTAŞ’tan alarak bir özel firmaya sadece yıllığı 1 milyon 50 bin liraya verdi.
Yani bu rektör eliyle üniversitenin o zamanki yıllık kaybı 12-13 milyon!
Onun bu suistimallerini Ankara’dakilerin kulağına ulaştıranlar, görevden alınacağını sandılar. Ne gezer! Ödüllendirilerek bir dönem daha rektör olarak atandı…
Bir diğer rektör ise AKP’de milletvekilliği ve genel başkan yardımcılığı yaptıktan sonra ödül olarak kendisine 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü verilen bir kişi! Onun, uyguladığı baskı ile öğretim üyelerine ve üniversite çalışanlarına gün göstermediği söyleniyor. Zaten üniversitenin durumu içler acısı…
Bu iki rektör neyse de Katip Çelebi’nin Rektörü olan Saffet Köse gibi bir ilahiyatçının öğrenci yemeklerini üniversiteye sokmayacak ve onları aç bırakacak kadar acımasız ve günahkar olabileceğine inanmak istemiyorum. Keşke bir açıklama yapsa da gerçekleri öğrensek!