İzmir, Bornova Şehir Tiyatrosu şu sıralarda «Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi” adlı oyunu oynuyor. Hakan Taner Yıldırım’ın yönettiği oyun, izleyenlerin soluğunu kesiyor. Çünkü izleyici, oyunun yazıldığı 1941 yılı Almanya’sı ile bugünkü Türkiye arasında gidip geliyor…
Oyunu, Alman Nazizminin dünyayı tehdit ettiği yıllarda Bertolt Brecht yazmış. Hitler’in; sosyalist, sosyal demokrat ve komünistlere uyguladığı bastırma, tehdit, işkence ve yok etme gibi insanlık dışı yöntemler bu oyunda Arturo Ui adındaki bir sebze tüccarı gangster tarafından uygulanıyor…
Arturo Ui de aynen Hitler gibi, kundaklama ve provokasyonlar yaparak «muhalifleri temizlemek” için kendine uygun zeminler yaratıyor ve açık veya gizli yollarla muhalif solcuların kökünü kurutuyor…
****
Ben bu oyunu izledikten 3 gün sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının evine sabahın karanlığında baskın yapıldığı ve kırkın üzerinde belediye çalışanı ile DİSK sendikası yöneticisinin gözaltına alındığı haberini duydum…
İçeri alınanlardan bir bölümü daha önce aynı işkenceden geçmiş ve aklanarak bırakılmış insanlar. Demek çileleri henüz dolmamış.
Daha önceki uygulamaları göz önüne alarak anladığımıza göre, saptanan bazı usulsüzlükler gerekçe olarak kullanılarak yine topyekün bir icraata(!) gidilmiş. Radikal bir uygulama ile belediyede kim varsa gereği yapılmak üzere(!) içeri alınmış.
Belli ki, bunlardan birkaçı kurban edilecek, diğerleri ise gözdağı verildikten sonra serbest bırakılacak…
«Gözdağı” aslında sadece içeri atılanlara değil, tüm İzmir halkına veriliyor.
«İzmir, demokrasinin kalesidir!” diye AKP’ye kafa tutan İzmirlilere…
Daha önce yapılan tutuklamalar ile nicelerinin kişilik hakları hiçe sayılarak ruhlarında büyük yaralar açıldı!
Böylesine örselenen ve onurları kırılan bu insanların bir daha AKP’ye özgü -Hitler yaratan- bu demokrasiye güveni kalır mı?
****
Bu baskınların AKP yönetimi tarafından özendirildiği iddiası yabana atılır türden değil. Bazı savcı ve hakimlerin bu nedenle İzmir’e tayin edildiğini söyleyenler dileriz haklı çıkmazlar…
Eğer bu gerçekse, yandık demektir. Çünkü bu, hükümetin savcı ve hâkimlere, «Gidin şu CHP’li belediyenin hakkından gelin” diye talimat vermesi anlamına gelir ki, o zaman vay bizim halimize!
Başta İzmir Belediyesi olmak üzere neredeyse tüm CHP’li belediyelere uygulanan baskı, sindirme ve suç yaratma çabalarını gördükten sonra, bu iktidarın her şeyi yapabilecek kadar gözünün kararmış olduğunu söyleyenlere hak vermemek de elde değil…
****
Arturo Ui’nin oyununu izleyip dışarı çıkarken, «Tanrı bugünleri bir daha göstermesin” diye içimizden dua ediyorduk.
Ancak, çok değil üç gün sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılanları görünce, yeniden boğazımıza bir şeyler düğümlenmeye ve soluk almakta zorlanmaya başladık…
Çünkü bizler Hitler faşizmini kitaplarda okumuş ve filmlerde izlemiş bir nesiliz. Arturo Ui oyununda izlediklerimizin, üç gün sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına yapıldığını görünce ürktük…
Hemen her şeyin, herkesin başına gelebileceğinin korkusunu yaşadık…
****
Arturo Ui, sebze birliğinin başına -Hitler gibi- seçimle geliyor. Yani demokrasinin yarattığı bir gangster o.
En acımasız uygulamalarını ise, kendi savcı ve hakimlerini göreve getirdikten sonra yapıyor. Cinayetlerini yasaları kullanarak işliyor…
Hukukun elden gittiğini görenler, güvenebilecekleri bir şey kalmadığını anlayarak teslim oluyor. İnsanlarda ne ses çıkaracak güç ve ne Arturo Ui’lere «dur” diyebilecek bir yürek kalıyor…
«Demokrasi mi yoksa Cumhuriyet mi?” diye soranlara, «Elbette Cumhuriyet” yanıtını vermeden önce verilecek ilk örnek galiba Türkiye olacak.
İkincisi ise Nazi Almanyası…
****
İzmir Bornova Şehir Tiyatrosu’nda, Arturo Ui´nin Önlenebilir Yükselişi’ni izlemenin tam zamanı…