Dünya Basınından Türkiye / Amerika

The New York Times

Türkiye’nin 250 mil Protestosu

Editör Tarafından, 4 Temmuz 2017

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçtiği otoriter rotanın yaşadığı sıkıntı şu ki: Muhalefeti baskı altına almaya çalışmaya bir kez başlarsanız, duramazsınız.

Bir yıl önce yaşanan başarısız darbe sonrasında Sayın Erdoğan, on binlerce solcu, liberal, Kürt ve diğerlerini temizlemek ve tutuklamak için olahanüstü hal güçlerini kullandı. Şimdi sayıları istikrarlı bir şekilde artan binlerce protestocu, Adalet için Ankara’dan İstanbul’a yürüyor.

Yürüyüşün Pazar günü İstanbul’da son bulması bekleniyor. Sayın Erdogan’ın nasıl tepki vereceği bilinmiyor, şimdiye kadar yürüyüşçüleri engellemeye çalışmadı ancak ana muhalefet partisi olan yürüyüşün önderliğini yapan CHP’yi Adalet kavramını kötüye kullanmak ve hainlere hizmet etmekten suçladı.

Muhalefeti doğrudan ya da dolaylı olarak darbecilerle ağız birliği yapmakla suçlayarak şeytanlaştırmak ve eleştirileri ortadan kaldırmak ve muhafazakar üslerini harekete geçirerek gözdağı vermek Erdoğan’ın yöntemlerinden biri. 16 Nisan’da yapılan anayasa referandumunda kısıtlı bir zafer elde edilmesi, parlamenter sistemi etkili bir biçimde güçlü bir başkanlık sistemle değiştirilmesi geniş yetkilerini garanti altına alma imkanı verdi.

Ne var ki, bütün bunlar muhafazakâr Erdoğan’ı Türkiye’nin demokrasisini yıpratan biri olarak gören kentli, liberal, laik Türklerin harekete geçmesine hizmet etti.

Muhalefetin dönüm noktası geçtiğiöiz ay bir C.H.P meclisi üyesi ve eski gazeteci Enis Berberoğlu’nun, Türk istihbarat teşkilatının Suriye’deki isyancılara silah toplayan bir videonun kaynağı olduğu iddiasıyla casusluk suçundan 25 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması oldu. Düzinelerce Kürt meclis üyesi hapse atılırken, Sayın Berberoğlu, TC cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaratılan laik parti C.H.P’de tutuklanan ilk milletvekili oldu.

Kılıçdaroğlu’nun başlattığı 23 günlük ve 250 km’lik yürüyüşü süregelen tasfiyeye karşı ilk kitlesel başkaldırı eylemidir ve Adalet Yürüyüşü’nün yalnızca bir partiyle değil, adalet için geniş bir koalisyonun oluşturulmasıyla ilgilidir.

Yürüyüşçüler İstanbul girişinde binlerce kişinin daha kendilerine katılmasını bekliyor. Yürüyüşün Erdoğan’ı durdurma ihtimali düşük olsa da demokrasilerini kurtarmaya çalışan Türkleri açık biçimde, her zamankinden daha çok birleştireceği kesin.

https://www.nytimes.com/2017/07/04/opinion/turkey-erdogan-march-istanbul.html



The Washington Post

Türk Başbakanı Türkiye’deki Alman Firmalara Güven Tazeledi

Associated Press Tarafından, 27 Temmuz 2017

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkide son durum:

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Türkiye’de faaliyet gösteren 19 Alman şirketinin temsilcileriyle bir araya geldi ve Almanya’daki herhangi bir firmanın araştırılmadığına dair güvence verdi.

Türkiye bu hafta terörle mücadele finansmanı için soruşturma altına giren Türk firmalarıyla bağlantılı birçok Alman şirketi hakkında Interpol’den bilgi talebini geri çekti. Türkiye, “iletişim sorunu” olduğunu iddia etti.

Yıldırım, şirket yöneticilerine “Kesinlikle böyle bir soruşturma yok.”açıklamasında bulundu. Perşembe günkü toplantı da Türkiye’nin bir Alman vatandaşı da dahil olmak üzere insan hakları savunucularını hapse atması ardından iki ülke arasında bir gerilim yaşanmıştı. Alman hükümeti eylemcilere yapılan tutuklamalar sonrasında tüm vatandaşları ülkeye giderken dikkatli davranması ve Türkiye’deki Alman yatırımlarına destek vermeme tehdidinde bulunarak Türkiye üzerindeki baskıyı artırdı.

Avusturya’nın şansölyesi, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin ekonomik etkisini “asla ve asla” sindiremediğini belirterek üyelik konusundaki keskin çizgilerinin altını çizdi.

https://www.washingtonpost.com/world/europe/the-latest-turkish-pm-reassures-german-firms-in-turkey/2017/07/27/311587ae-72af-11e7-8c17-533c52b2f014_story.html?utm_term=.d2286b7e92ea



The Washington Post

Türkiye Cumhurbaşkanı Katar ile Suudi Arabistan ve Kuveyt ile Görüştü

Associated Press Tarafından, 23 Temmuz 2017

Katar ve dört Arap ülkesi arasındaki diplomatik kriziyle ilgili son gelişme:
Türkiye cumhurbaşkanı, Katar ve dört Arap komşusu arasındaki diplomatik krizi sona erdirmenin yollarını görüşmek üzere Kuveyt Emiri ile bir araya geldi.

Recep Tayip Erdoğan Pazar akşamı, anlaşmazlığa aracılık eden ülkenin emrinde Şeyh Sabah Al Ahmed Sab Sabah ile görüşmeler yapmak üzere Kuveyt’e gitti. İlk olarak komşu Suudi Arabistan Kralı ile görüşmelerde bulunan Erdoğan, Pazartesi günü Katar’a seyahat edecek.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn, Haziran ayının başında aşırılık yanlılarını desteklemekle suçladıkları Katar ile bağlantılarını kesmişti. Katar ise iddiaları şiddetle reddetti.

Katar’ın Emir Tamim bin Hamad Al Thani Cuma günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, Katar’ın kendisini izole eden dört ülke ile konuşmaya hazır olduğunu ancak kararlılığının egemenliğine ve şartların dışardan dikte edilemeyeceğine dikkat çekti ve Katar’ın teröre karşı muhalefetini tekrar doğruladığının tekrardan altını çizdi.

İngiltere’nin önde gelen diplomatlarından biri, Katar yöneticisinin ülkesinin teröre karşı koyma taahhüdünü ve diyalog yoluyla Arap komşuları ile olan anlaşmazlığını çözme konusundaki yorumlarını memnuniyetle karşılıyor.

İngiltere Dışişleri Sekreteri Boris Johnson Pazar günkü açıklamasında, dörtlülerin Katar’a “ambargonun kaldırılmasına yönelik adımlar atarak” yanıt vereceğini ve böylece farklılıklarına ilişkin “esas tartışmaların” başlayabileceğini umduğunu söyledi.

Arap blokunda Katar’ı ayrı tutan üst düzey bir yetkili, Körfez ülkelerinin krizi çözmek için doğrudan müzakerelerin bir parçası olarak politikalarını değiştirmesi gerektiğini söyledi.



The Washington Post

Almanya ve Türkiye’nin birbirlerine ihtiyacı var. Ancak ayrılık eşiğinde.

Amanda Ericson Tarafından, 22 Temmuz 2017

Türkiye ve Almanya, normalde arkadaşlar. Ancak, son zamanlarda ikisinin davranış biçimine bakıldığında aksi düşünülebilir.

Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, iki ülke arasındaki diplomatik gerginlik ve söz düellosu giderek arttı. Bu hafta Kuzey Denizi’ndeki tatilini yarıda kesen Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, ülkesinin Türkiye politikasını “yönlendireceği” ifadesinde bulundu. Bunun ne anlama geldiği tamamen belli değil, ancak ilk adım Alman vatandaşlarının “risk” nedeniyle Türkiye’yi ziyaret etme cesaretlerini kırmak için “yeni seyahat tavsiyeleri”. Bu yol izlenirse,Türkiye’nin seyahat endüstrisi için büyük bir darbe olabilir – ülkeyi 2016 yılında 4 milyondan fazla Alman, başka herhangi bir ülkeden daha fazla ziyaret etti.

Gabriel, “Hükümet ve koalisyon partileri başka sonuçlarla ilgili görüşmelerde bulunacaklar.” diyerek, mali yaptırımların da göz önüne alındığını kaydetti. Diğerleri mülteciler konusunda Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki anlaşmanın iptali çağrısında bulundu. Der Spiegel’e göre, yetkililer ayrıca, Almanya’daki ihracat veya yatırımlar için verilen kredi garantilerinin Türkiye’de askıya almayı da düşünüyorlar.

Bu açıklama, Türkiye’nin Peter Steudtner’in de aralarında bulunduğu altı insan hakları aktivistini tutuklamasından sonra geldi. Alman konsolosluk yetkilileri, eylemciyle konuşmanın, uluslararası hukukun ihlal edilmesinin yasaklandığını söylüyor. Uluslararası Af Örgütü temsilcisi olan Steudtner, tutuklandığında bir konferansta IT güvenliği ve şiddet içermeyen çatışma çözümü konusunda eğitim yürütüyordu.

Türkiye’de bir gazeteci dahil olmak üzere sekiz Alman yargılanmayı bekliyor. Uzmanlar tutuklamaları Ankara’nın terörist olarak gördüğü Berlin’deki Türk vatandaşlarını Almanya’nın sınır dışı etmeye zorlama çabasının bir parçası olduğunu sanıyorlar. Geçen yıl başarısız Türk darbesinden bu yana Almanya’ya sığınma talebinde bulunan binlerce kişi de dahil olmak üzere yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insana ev sahipliği yapıyor. Ardından, on binlerce kişi tutuklandı ve 100.000 kişi işlerini kaybetti.


https://www.washingtonpost.com/news/worldviews/wp/2017/07/22/germany-and-turkey-need-each-other-but-theyre-on-the-verge-of-a-breakup/?utm_term=.224accf4f7d5



Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın