Amsterdam News – 15 Mart 2017
Nazi Benzetmeleri Sonrası Erdoğan Taraftarları Tarafından Binlerce Twitter Hesabı Saldırıya Uğradı
Hackerlar, “Nazi Almanya” ve “Nazi Hollanda”yı içeren mesajlar gönderdiler; bunun “küçük bir Osmanlı tokadı” olduğunu ve bu ülkelerin Türkçe öğrenmesini talep ettiler.
Saldırıya uğramış hesaplar arasında Saldırıya uğramış hesaplar arasında Uluslararası Af Örgütü Uluslararas, Kanadalı şarkıcı Justin Bieber’in Japon profili ve BBC ve Reuters gibi medya araçları yer alıyor.
Bilgisayar korsanları, cumhurbaşkanlığı yürütme gücünün değiştirilmesi ile ilgili olan Türk referandumunun gerçekleşeceği 16 Nisan tarihi hakkında da mesajlar ilettiler.
Pazartesi günü, Türk olduğuna inanılan hackerlar tarafından Hollanda’daki müzelerin resmi sayfaları ve bir Hristiyan gönüllü organizasyonu da dahil olmak üzere çeşitli web sitelerini kapsayan benzer bir hack yapıldı.
Sitelerin içeriğini, askeri cesaret ve şiddetle ünlü Osmanlı binicilerinden bahseden metinle değiştirdiler: ” Biz Osmanlıyız, biz Türküz, biz akıncıyız”
DutchNews.nl – 13 Mart 2017
Hollanda’nın Türkiye ile Diplomatik Kavgası: Hollanda gazeteleri ne diyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a daha fazla güç kazandıracak olan referandum için siyasi gösterilerde konuşacak Türk bakanların ülkeye girmelerine izin verilmedi. Hollanda gazeteleri, Hollanda hükumetinin eylemleri için övgü ve üzüntü arasında sendeliyorlar.
NRC, Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik tartışma ile ilgili “Türk gururu ile Hollandalı kararlılığı arasında şiddetli bir çatışma” diyor.
“Türk bakanları reddetme nedenleri belki de anlaşılabilir ancak akıllıca bir hareket değildi. Tam olarak Avrupa’nın kapısındaki Türkiye’nin reddedilmesi, konuşma özgürlüğünün de ihlali anlamına geliyor.”
“Almanya, bakan Çavuşoğlu’na Hambug’daki Türk Konsolosluğu’nda daha sakin bir platform sunarak suların durulmasını istedi ancak Hollandalılar meşhur Türk provokasyonuna düştü. (…) Çatışmanın Hollanda tarafındaki tırmanış Çarşamba günü yapılan seçimlerle ilgili bir şeydir.”
Pazartesi günü “BİZ burada patronuz” bağlığı atan The Telegraaf, “haklı” ve “ilkeli” olarak nitelendirdiği hükümetin tutumu için münakaşacı bir methedişle doludur. “Sultan Erdoğan açık bir şekilde yolunu kaybetti. Türkiye, skandal hakaretleri ve ülkemizdeki girişimleri için özür dilesin.”
“Güçlü davranmak daha iyidir. Türklerin anlayabileceği tek dildir. CDA lideri Buma tarafından önerildiği gibi, ortaklık antlaşmasını iptal ederek başlamak zorundayız. Başbakan Rutte, hafifletmek ve dostça bir görüşme yapmak istiyor. Fakat Ankara’nın uzun otoritesinin yontulması gerekiyor. Devam eden Türk müdehalesi ile Türklerin entegrasyonu engellenmektedir. . (..) Bu durmalı.”
Volkskrant anlaşmazlık ile ilgili bir başyazı yayınlamadı ancak Clingendael uzmanı Adriaan Schout’ın “bu çatışmanın siyasi zararı Hollanda tarafında olacak” şeklindeki sözleri kaydedildi.
Schouten’e göre, Hollanda’daki Türkler arasındaki milliyetçi duygular, bu olaylarla tetiklenecek. Türkiye, referandumda oy kullanıldığı için bundan yararlanacak ancak Hollanda hükümetinin istediği entegrasyon yolunda durmak olacak.
Trouw’un siyasi köşe yazarı Stevo Akkerman, hükümetin bunu ‘doğru’ oynamış olması gerektiğini söyledi. Akkerman, ‘Türk hükümeti hak ettiği için değil, hak ettiğimiz için. Hollanda bu kadar onurlu bir ülke ise, Başbakan Rutte Cumartesi gecesi meslektaşı Yıldırım’a yaptığı açıklamada olduğu gibi, anayasal haklarından onur duysun. Anayasamıza o kadar çok değer verelim, bu ülkedeki anti-demokratik güçler bile bu haklara sahip’ diyor.
Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin Hollanda’ya Karşı Tutumunu Ilımlı Hale Getirme Çağrısında Bulundu
Avrupa Komisyonu, Ankara’nın durumu daha da kötüleştirecek açıklamalar ve eylemlerden kaçınmaya çağırarak Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik tartışmaya tepki gösterdi.
Komisyonun dışişleri amiri Federica Mogherini ve bölge politika sorumlusu Johannes Hahn, pazartesi günü yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye ile bazı AB üyesi ülkeler arasındaki gerginliklerin ardından “daha fazla tırmanmayı önlemek ve durumu sakinleştirmenin yollarını bulmamız esastır” diye belirtildi.
Komisyon üyeleri, iki Türk bakanın hafta sonu miting düzenlemelerini yasaklayan Hollanda’nın kararına atıfta bulunarak, “üye ülkelerde toplantı ve mitinglerin yapılması konusundaki kararlar ilgili üye ülkenin meselesidir” dedi.
“Avrupa Birliği, Türkiye’yi durumun daha da kötüleşmesine neden olan aşırı açıklamalar ve eylemlerden kaçınmaya çağırıyor. Endişe konusu olan konular ancak açık ve doğrudan iletişim kanallarıyla çözülebilir.”
Başbakan Yardımcısı Frans Timmermans, NOS ile yaptığı röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hollandalıları Nazilere benzetmesinin ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Timmermans, Erdoğan’ın son günlerdeki söylemlerinin çok ileri gittiğini söyledi.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Hollanda’nın faşist ve ırkçı olduğu şeklindeki açıklamanın “tamamen kabul edilemez” olduğunu ve Hollanda’ya tam destek sözü verdiğini NOS’a aktardı.
Reuters haber ajansının haberine göre, NATO başkanı Jens Stoltenberg tüm üye ülkeleri sakin kalmaya ve saygı göstermeye davet etti.
Stoltenberg gazetecilere verdiği demeçte, ‘Zorlu tartışmalar demokrasilerimizin kalbinde ancak karşılıklı saygı da var” dedi. ‘Bütün müttefikleri karşılıklı saygı göstermeye, sakin olmaya ve ölçülü bir yaklaşıma sahip olmaya teşvik edeceğim… şu anda bizi birleştiren her şeye odaklanmamız önemlidir.’