Benim gençliğimde, daha güzel, daha eşitçi,
sömürüden, şiddetten arınmış bir dünya hayali kurarken en çok
kullandığımız slogan şuydu: “Böyle gitmeyecek: Bu düzen değişecek!”
Evet,
ülkemde düzen değişiyor. Ama iyiye, güzele, eşitliğe sömürüden ve
şiddetten arınmış bir düzene doğru değil tam tersine doğru değişiyor.
Şu son bir hafta içinde olanları alt alta sıraladığımızda, ülkenin nasıl bir karanlığa hızla yuvarlanmakta olduğunu görüyoruz!
ODTÜ’deki gerici, dinci, dehşet verici İŞİD yapılanması… “Üniversite gençliğini dinle barıştırıyoruz” adı altında ODTÜ mescitlerindeki ayrıntılar Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianameyle ortaya döküldü.
‘Sizi diri diri yakarız’
Alperen
Ocakları, LGBTİ Onur Yürüyüşü’nü tehdit etti, insanların yasal
haklarını engelleyeceklerini açıkladı. Uygar bir hukuk devletinde
yaşıyor olsak derhal soruşturma açılması gerekirdi bu tehditleri
yağdıranlara. Oysa İstanbul Valiliği, Onur Yürüyüşü’nü güvenlik
gerekçesiyle yasaklıyor. Yani devlet, açık açık yasaların tanıdığı
hakları ben vatandaşıma tanıyamıyorum diyor, güvenliğimizi
sağlayamayacağını açıklayıp aczini ortaya koyuyor.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın evi, hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın polis baskınına uğruyor.
Cihangir’deki
plakçı dükkânı-kahvedeki Radiohead etkinliğine saldıran gericiler
Ramazan’da ha diye gençlere saldırıp sizi diri diri yakarız tehdidiyle
Sivas’a güzelleme yaptı. (Videosunu izlemek bile ürkütücü… Böyle
giderse, herkes kendi mahallesinde hendek kazarak kendini korumaya
alacak… Belki o zaman Kürtleri daha iyi anlayacak…)
Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Cengiz, okullarda yıl sonu etkinliklerde 10. Yıl Marşı’nı yasakladı…
Elveda eğitim birliği
TEOG sınavları sonuçları açıklandı: Öğrencilerin en başarılı olduğu alan din kültürü. En zayıf oldukları alan ise matematik.
“Maarif Vakfı” Yasası, Meclis’te kabul edildi böylelikle anayasadaki Eğitim Birliği ilkesi ihlal edildi. Artık Milli Eğitim Bakanlığı “by-pass” geçilebilir…
Yeni anayasada Atatürk adı sadece “kurucu” olarak geçip ötesinden tırpanlanacağı tartışmaları sürdü ve sürecek…
Bunlara daha yüzlercesini ekleyebiliriz.
Kadınlar cephesinde “Kadın erkek eşit değildir” ile başlayıp “Örtüsüz kadın perdesiz ev gibidir, ya satılıktır ya kiralık” diye devam eden; günümüzde “doğurmayan kadın yarımdır”a ulaşan zihniyeti mi istersiniz yoksa “Namaz kılmayan insan hayvandır” fasıllarını mı?…
Bu
pazar sizlere yarım kadın ile hayvan arası eğlendirici bir yazı yazmayı
istiyordum ama karanlığa sürükleniş öyle ciddi boyutlardaki içimden
gülümsemek bile gelmedi.
Liselilerin eylemi
İşte bu ortamda liseli gençlerin gericiliğe geçit vermeme kararları çok önemli. Bugün 365 lise “Sırtımızı karanlığa, yüzümüzü aydınlığa döndük” diyor.
Bu
365 lise arasında kimi imam hatip lisesinin de olduğu gözden
kaçırılmamalı. Bu 365 liseyi bir araya getiren ise Atatürk ve Cumhuriyet
ilkeleri. (Benim lisem İzmir Amerikan Lisesi neden aralarında değil
hâlâ anlayabilmiş değilim. Ama bu başka bir yazı konusu.)
Gelecek, ihtiras ve tutkuların peşinden çıkar hesapları içinde koltuklarına yapışanların değil, “Karanlıktan aydınlığa kızlı erkekli yürüyoruz” diyen
bu gençlerin… Geleceğimize yön verecek olan, onlar. Bu nedenle onları
gözbebeğimiz gibi korumalı ve yanlarında olmalıyız.