Açgözlüler!..

Bu ne doymazlık, bu ne aymazalıktır?

Bu ne gözü karalıktır?

Nasıl bir yandaşlıktır?

Ne insan, ne doğa umurlarında.

Ne kent, ne kentli umarlarında.

Sata sata, vere vere bitiremediler.

Kıyılarda şimdi de gözleri…

Kapatılan özel idarenin mallarında CHP´li yerel yönetimlere zırnık koklatmayanlar, hadi ondan da vazgeçtim yerel yönetimlerin iş makinalarına el koyanlar, neyin hesabını yapıyor?

Hesap ortada.

Bu ülkenin bir çok bakanlığından bile fazla bütçeye sahip olan Diyanet´e bu kıyakların amacı belli.

Karaburun´da köy kahveleri, bakkal dükkanları, muhtarlık binaları, zeytinlikler İzmir´de valiliğin kurduğu bir komisyon eliyle devasa bütçeli Diyanet´e devredildi.

Kapatılan Mordoğan Belediyesi´nin hizmet aracı da Diyanet´in oldu, tıpkı Alaçatı´da belediyenin işlettiği cafeler, meyhaneler gibi.

Aziz Kocaoğlu´nun açık açık «istemiyoruz” dediği, iktidar yanlısı tutumuyla sürekli eleştirdiği İzmir Valisi Toprak, böyle uygun görmüş.

Diyanet, Karaburun Saip Köyü´nde kır kahvesini, bakkalı, köy meydanındaki zeytinlik alanı ne yapacak?

Yapacağı belli….

Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, «Alt komisyon, malların belediyeye verilmesi kararı alırken, İzmir’deki üst komisyonun her şeyi Diyanet’e vermesine anlam veremiyoruz” diyor.

* * *

Kıyılar hedefte.

Yeryüzünün eşsiz, benzersiz, carettaların üreme alanı İztuzu kumsalını da bu kapsamda yandaşa havale etme çabası…

Üstelik burası özel çevre koruma bölgesi.

Belediyenin işlettiği plajı, tuttular daha önce AKP Ortaca Belediye Meclisi üyesi adayı Ramazan Çoban’a kiraya verdiler.

Neyse ki İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu harekete geçti, mahkeme de yürütmeyi durdurma kararı verdi de şimidilik yandaş hesabı tutmadı.

Bakalım son karar ne yönde olacak?

Diğer yağma örneklerini manşet haberimizde okuyacaksınız, daha neler var neler…

Öte yandan bakanlık eliyle gerçekleştirilenler…

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ege kıyılarında yeni tahsis alanları açtı.

Ayvalık´tan Fethiye´ye…

En değerli, en doğal alanlarda nokta atışıyla yapılan tahsisler.

12 Eylül dönemiyle kıyılarımızı yağmalayan zihniyet, durmak, doymak bilmiyor.

Özellikle Selçuk Pamucak sahilleri var ki…

Bugüne değin her nasılsa bozulmamış, betonlaşmamıştı.

Arkasındaki doğal yapı, sulak alan kalabilmişti.

Kimler nemalanacak?

Bölgeye nasıl bir yapılaşma, nasıl bir yoğunluk gelecek, belirsiz…

Bırakın bir parça doğal alan kalsın.

Gözünüz doysun!..

……………..

Bunları da sevebilirsiniz