Bir önceki yazımda, şifacı kültürden, toplumsal hastalıklardan ve kültürel çeşitlilikten bahsetmiştim. Kültür maliyetli ve zahmetli bir olgudur ama tıpkı Maria Fekter ( Avusturya Ekonomi Bakanı) ‘in bahsettiği gibi ‘Kültür maliyetli bir şeydir ama kültürsüzlüğün maliyeti çok daha fazladır…´ kültürsüzlüğün maliyetinin çok daha fazla olduğunu düşünenlerdenim. İçinde yaşadığım sosyal çevre bana popüler kültürü tanıma fırsatım oldu ama klasikleşmiş olguların algısı bende yerini her daim korumaktadır. İnsan olarak, yaşadığımız her an bir sınavdan geçiyoruz. Bugünümüzün bir öncekinden daha iyi ya da daha kötü olacağına dair kesin bir şey söylemek maalesef mümkün olmuyor. Ama şifacı kültür her zaman kurtarıcım olmuştur, tıpkı toplumları kurtardığı gibi. Anne coğrafyadır, anne kültürdür anne farklı coğrafyalardaki şifacı kültürdür kanaatindeyim. Nesiller var olurken, kültürün en doğal ve saf yayılımına kapı açar anneler. Anlamlı bir Mayıs ayının ikinci haftasını tarih alan anneler gününü karşılarken, kültür duayeni, şifacı anneleri unutmak olmazdı diye düşünüyorum. Herkesin bir kahramanı , bir şifacısı vardır elbette benim kahramanım ise Annem olmuştur. İnsanların yüreğimdeki duruşlarını bana sevdiren, sesinde huzur bulduğum, hayatımın anlamlı anlamsız boşluklarını dolduran tamamlayıcı olgularıyla, kültür ışığım anneme saygı ve sevgiyle…
Daha nice anlamlı ve güzel günleri beraber görmemiz dileği ile tüm annelere sevgi ve saygılarımla….