Kadınlarla dolu bu ülke, başbakanın hani erkekle eşit olduğuna inanmadığı kadınlarla, bize kadın bile diyemeyen «hanım kardeşim” diyebilen bir adamın yönettiği bu ülke kadınlarla dolu. Ezilen, horlanan, fiziki ve psikolojik şiddete uğrayan kadınlarla dolu… Hakaret, baskı, kendine güvenini yok etme, yalnızlaştırma, susturma… Bunlar ise psikolojik şiddet.
Korkutulan, dayak atılan, küçümsenen, taciz edilen, gelişimi engellenen, merdivenaltı atölyelerde boğaz tokluğuna ömür tüketen, kullanılan, saç telinden etkilenilmesin diye eve kapatılan kadınlarla dolu bu ülke… Parayla satılabilen, insanlık dışı uygulamalara maruz kalan, herkesin namusu olan ama zorda kaldığında yapayalnız kalan kadın.
Dik duruyorsa, eşinin arkasında değil yanında yürüyorsa hele, hiç hazzedilmeyen kadın. Siyasette görevi belirlenmiş, «broşür dağıtmaktan sorumlu”, kapı kapı dolaşmak dışında bir yetkisi yok adeta. Seçmeye hakkı var ama seçilmeye asla yok. Renkli bir süs biblosu gibi masada sessiz durursa ancak mazur görülür, yoksa yok edilmesi gerekir.
Nereden başlasam, 14 yaşındaki kıza tecavüz eden bir sürü adamı değil çocuğu suçlu ilan etmediler mi? Tecavüz ürünü çocuğu doğur, yoksa kendini öldür” demediler mi? Tecavüze uğrayan kadını tecavüzcüsüyle evlendirin demiyorlar mı? Kızlı erkekli sözünü kim kazandırdı siyaset jargonuna? Kadına şiddetin nedeni kadının çalışmasıdır erkeğin fıtratını bozuyor bile demediler mi? Ruhunda bıraktığı izi önemsemeden koskoca profesörler kadını iz bırakmadan dövebilirsiniz demedi mi bu ülkede? Nerdeyse kadına iz bırakmadan işkencenin püf noktalarını anlatacaklardı utanmasalar.
Yeni eğitim sistemiyle birlikte iyice sinik kadınlar istiyorlar çevrelerinde. Kadın katilleri, kadını ikinci sınıf varlık gören egemenlerin bu mesajını aldığı için artıyor kadın cinayetleri… Kadına şiddet gelenek olmuş. Kadının insan haklarından mahrum kılınmasına, çocuk yaşta evlendirilmesine eyvallah diyerek kadını insan yerine koymayanlar hanım kardeşlerinden oy istemeye gelince en öndeler maşallah. Kadının etek boyu muhafazakar ahlaklarına ters ama kaldırım taşlarına vura vura gençleri öldürmek, rüşvet almak, devleti soymak nedense ters değil belli ki…