Karşı Devrim

Karşı Devrim’e Karşı Direnişimiz Devam Edecektir.

«Laik okullar birer anarşi yuvasına döndü. Bu okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi ve geleceği teslim edilemez. Bu nedenle biz, laik okullara karşı imam hatip okullarını bir seçenek olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri, bu okullarda yetiştireceğiz.”

Bu sözler zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Tabii Senatör Osman Köksal’a söyleniyordu.

Ve aradan geçen süre içinde zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın ileri sürdüğü bu seçeneği Cumhuriyet’e ve Kemalizm’e karşı kin ve nefretle dolu emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin güdümündeki karşı devrimciler hayata geçirmişlerdir.

12 yıla yakın iktidarı ellerine bulunduran karşı devrimci bu iktidarın milletvekillerin ve bakanlarının çoğunluğu İmam Hatip Lisesi çıkışlıdır. Ülkeyi nasıl yağmaladıkları ve suçlarını İmam Hatipler, Kuran Kursları, Tarikat, cemaat, türbanla örtmeye çalıştıkları açıkça ortadadır.

Daha kurtuluş savaşının başlarında;

Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyetlerine karşı, emperyalist devletler yanlarına padişahı da alarak diğer işbirlikçilerle Sevr’i dayatmak için;

İngiliz Muhipleri cemiyeti,

Vilson Prensipler Cemiyeti,

Kürdistan Teali Cemiyeti,

Teali-i İslam Cemiyeti v.b gibi kuruluşlarla Mustafa Kemal’e savaş açarak O’nu ve arkadaşlarını Nemrut Mustafa Mahkemesinde ölüm cezasına mahkum ettirmişlerdir.

Kurtuluş Şavaşı sırasında ve sonrasında hep aynı odaklar kışkırtmalarla birçok iç isyan başlatmışlarsa da başarılı olamamışlar. (Kurtuluş Savaş’ı sırasında emperyalistlerce desteklenip çıkarılan iç isyanları Sevgili Uğur Mumcu’nun DERSİM adlı yazı dizisini birlikte okuyalım. Bkz.DERSİM

http://www.68dayanisma.org/index.php?option=com_attachments&task=download&id=120

Kurtuluş Savaşında bir yanda emperyalist devletler, diğer yanda emperyalistlerin kışkırtması ile başlayan iç isyanların yanında Kurtuluş Savaşı sonrasında da 17 Kasım 1924’te Kazım Karabekir başkanlığında, eski ittihatçılar, gericiler ve etnik ayrılıkçı bazı kişiler tarafından kurulan « Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” ile 1930 yılında Ali Fuat Okyar tarafından kurulan «Serbest Fırka”nın karşı devrim çabalarının tırmanmasıyla ortam bulmuştur. Terakkiperver fırka 3 Haziran 1925’te ve Serbest fırka da 17 Kasım 1930 da Takrir-i Sükun kanunu (Vatana İhanet) ile kapatılmıştır. Tıpkı bugün iktidarda olan AKP’nin yapmak istediği İslam devletini yeniden tesis etmek, Osmanlı’ya dönmek ve hilafeti getirmek gibi politikalarla irticanın kaynağı haline gelmişlerdi.

Ve adı geçen siyasi partilerin kışkırtmaları ile 23 Aralık 1930 yılında KUBİLAY yobazlar tarafından katledilmiştir.

Bkz KUBİLAY http://www.68dayanisma.org/index.php?option=com_attachments&task=download&id=118

23 Aralık 2013 günü katledilişinin 73.yılında saygı ile andığımız KUBİLAY’ı katledenlerle aynı düşünce yapısına sahip olan AKP, işbirlikçisi PKK ve siyasi uzantıları karşımızda 1919’un rövanşını almak için adeta ant içmiş bir kin ve nefretle yer almaktadırlar.

İçerdeki gerici ve bölücü işbirlikçiler Kurtuluş Savaşında olduğu gibi bugünde en büyük saldırı olanaklarını kullanarak psikolojik ve stratejik tuzaklarla yürümekte ve direnci yıkmayı amaçlamaktadır.

31 Mayıs 2013’te başlayan şanlı Gezi Direnişi ile devam eden ülkeyi – doğayı sahiplenme, yolsuzluklara, hırsızlıklara, rüşvete, yalana, dolana, talana, kadrolaşmalara, El Kaide’sine, el Nusra’sına karşı direnişimiz bu karanlık zihniyetten kurtuluncaya kadar devam edecektir.

Bunları da sevebilirsiniz