Kamu üniversitelerinde öğretim üyelerinin malum maaşları nedeniyle, vakıf üniversiteleri ve yurt dışında özellikle KKTC’deki üniversitelerde ücretli ders vermek, oldukça cazip bir kazanç şansı olarak görünüyordu.
Ancak yakın geçmişte YÖK, vakıf üniversitelerine kontenjan vermek için kadrolu öğretim üyesi istihdam etmeyi şart koşunca, bu üniversitelerde ders verebilme şansı oldukça azalmıştır. Emeklilik hakkını edinen birçok öğretim üyesi, vakıf üniversitelerine kadrolu olarak geçmeye başladı. Özellikle hukuk, işletme, uluslararası ilişkiler gibi masrafsız, ama öğrenci potansiyeli olan ve vakıf üniversiteleri tarafından tercih edilen programların olduğu kamu üniversiteleri neredeyse boşalmıştır.
KKTC üniversitelerine ders vermeye giden öğretim üyeleri, YÖK’ün geçen sene aldığı bir kararla adeta şok yaşadılar. Alınan karar gereği, yurt dışına ders vermeye giden öğretim üyelerinin aldıkları ders ücreti kadar bir ücretin, ders verilen üniversite tarafından YÖK hesabına yatırılması gerekiyordu.
Bu kararın sonucu ne mi oldu? Bu üniversitelere ders vermeye giden önemli sayıda öğretim üyesi emeklilik veya istifa yoluyla vakıf üniversitelerinin yolunu tuttu. Neden mi? Çünkü YÖK, vakıf üniversitelerinden yurt dışına ve de Kıbrıs’a gidildiğinde böyle bir şart koşmamıştı. Bu durumda, kamu üniversitelerinden KKTC’deki üniversitelere derse gitmenin yolu kapatıldı. Yeterli öğrenci bulamayan KKTC üniversitelerinin kendilerini bu yükün altına sokmayacakları ortadadır.
Kıbrıs’ta ders vermeye devam etmek isteyen öğretim üyeleri, emekliliğe hak kazanmışlarsa vakıf üniversitelerine gidiyorlar. Emekliliğe henüz hal kazanmayanlar ise, kadroları kamu üniversitelerinde olduğu halde geçici görevlendirmelerle vakıf üniversitelerinin yolunu tutmak için çabalıyorlar. Kamu üniversiteleri kan kaybetmeye devam ediyor.
Peki, öğretim üyelerinin maaşları ile ilgili herhangi bir çalışma var mı? YÖK bari bunu yapıyor mu? Hayır. Dahası YÖK, vakıf üniversitesinden yurt dışına gidilmesinin düzenleme dışı bırakılmasının nedenini açıklamamaktadır. Ben sadece bu nedenle emekliye ayrılıp, vakıf üniversitesine geçen onlarca öğretim üyesini tespit etmiş bulunmaktayım.
Kamu üniversitelerini kazanan ülkemin dar gelirli ancak iyi öğrenim görme hakkı olan gençleri, üniversitelerde kalitesiz bir eğitim alıyorlar ancak çoğu zaman karşılarında muhatap bile bulamıyorlar kimin umurunda?
Nasrettin Hoca’nın dediği gibi, parayı veren düdüğü çalıyor.