Son zamanlarda büyük acı çektirilen iki komutanla ilgili iki küçük anımı anlatmak istiyorum.
Komutanlardan biri, Ege Eski Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan; diğeri ise, Hava Kuvvetleri Eski Komutanı Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına.
Orgeneral Çetin Doğan
2002 yılının ekim ayıydı. Bir ay sonra yapılacak seçimler için Başbakan Ecevit’le birlikte İzmir’e gidiyorduk.
Uçağın penceresinden dışarıyı seyretmekte olan Ecevit birden telaşla dönerek, «Çetin Doğan Paşa’ya yapacağımız ziyaret için acaba randevu alındı mı?” diye sormuştu orta yere.
Olumlu yanıt alınca rahatlamış ve şunları söylemişti: «Ege Ordu Komutanı olan Orgeneral Çetin Doğan çok değerli bir komutandır; kendisine büyük saygım vardır. Hazır İzmir’e gitmişken bir uğrayalım istedim”.
Uçaktan iner inmez de doğru Ege Ordu Komutanlığı’nın yolunu tutmuştuk.
Çok sıcak bir görüşmeydi yaptıkları. Anımsadığım kadarıyla edebiyat ve şiirden konuşmuşlar. Ecevit’in Çanakkale’de yatmakta olan Anzak askerleri için yazdığı şiirden söz etmişlerdi.
Aldığım izlenim, Çetin Doğan Paşa’nın felsefi yönünün çok güçlü olduğu yönündeydi.
Komutanlıktan ayrıldıktan sonra yolda Rahmetli Ecevit’e, Çetin Doğan Paşa’ya duyduğu bu sevginin nereden geldiğini sormuştum.
Hafifçe gülümsemiş ve şunları söylemişti: «Birkaç kez sohbetim olmuştur kendisiyle. İyi bir insan ve çok kültürlü bir komutandır”.
O zaman, bu sevgide başka bir nedenin var olabileceğini düşünmemiştim bile.
Ama son zamanlarda Çetin Doğan Paşa’nın yaşadıklarından anlıyorum ki, Rahmetli Ecevit’in onu sevmesi için çok neden varmış.
Ecevit yaşıyor olsaydı da Orgeneral Çetin Doğan’a yapılanları görseydi, herhalde kahrından ölürdü.
Orgeneral İbrahim Fırtına
Yıl 2005. Çiğli Hava Üssü’nde pilotluk eğitimini tamamlayan teğmenler için bröve töreni yapılıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanı olan Pilot Orgeneral İbrahim Fırtına da törende bulunmak için Ankara’dan gelmiş.
Rejim ve ülke bütünlüğü ile ilgili kaygıların -bugünkü kadar olmasa bile- yüksek olduğu bir dönem.
Komutanların ve özellikle de genç subayların «bir şeyler yapabileceği” dedikodusu kulaktan kulağa yayılıyor.
İşin ilginç yanı bu dedikodular askerlerden çok, sivil halk arasında dolaşıyor.
İşte bu havada Hava Kuvvetleri’nin en yüksek rütbeli komutanı İzmir’de.
Bröve töreninden sonra ayaküstü sohbet faslı başlıyor.
Komutanın çevresinde eski arkadaşları, pilot olan öğrencileri ve çok sayıda general var.
O grupta bulunan sivil şahıslardan biri, sözü bahsettiğim dedikodulara getiriyor.
Komutan Fırtına’nın tepkisi bugün gibi gözlerimin önünde.
«Arkadaşlar” diyor, «Bu memlekete yapılacak en büyük kötülük bir ihtilaldir. Böyle bir durumda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ne büyük sıkıntılarla karşılaşacağını, uluslararası düzeyde de ülkemizin başına nelerin açılacağını biliyor musunuz?”
Bunu söyledikten sonra bu dedikodulara değer verenlerin iştahını kursaklarında bırakan şu sözleri söylüyor: «Elbette Silahlı Kuvvetler de sizin kaygılarınızı paylaşıyor; ama demokratik rejim dışına çıkarak bir şey yapılamayacağını herkes bilmeli”.
İşte size iki komutan…
Ve işte bu komutanların bugün çektikleri…