Dünya Basınından Türkiye / Rusya

TASS Haber Ajansı – 6 Mart 2017

Putin ve Erdoğan, Rusya-Türkiye’nin Suriye’deki İşbirliğini Görüşecek

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9-10 Mart’ta Rusya’yı ziyaret edecek.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Azerbaycan mevkidaşı Elmar Memmedyarov ile yaptığı görüşmelerin ardından pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanları Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Mart’ta yapılacak görüşmelerde iki ülke arasındaki işbirliği umutlarını görüşeceklerini söyledi.

Bakan, “Türkiye hem Azerbaycan hem Rusya’nın yakın bir ortağıdır” dedi.

Lavrov, Rusya-Türkiye zirvesinin yakında yapılacağını hatırlattı. “Ticaret, ekonomi, yatırım, ortak altyapı projeleri ve dış politika işbirliği dahil olmak üzere öncelikle İran’ın ateşkesle ilgili olarak ortak girişimi ile Astana platformunda gelişen, silahlı gruplar ve hükümet arasındaki siyasi diyaloğu kolaylaştırmak suretiyle Suriye krizinin çözümünün desteklenmesinde dış politika işbirliği dahil olmak üzere bir çok konu hakkında görüşeceğiz” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı, “İki taraflı ve çok taraflı kanallar vasıtasıyla bu tür işbirliğini geliştirmeye hazırız, en önemlisi katma değer sağlanmasını ve bölgedeki gerçeklerin dikkate alınmasını sağlamaktır” dedi.

Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov daha önce Erdoğan’ın 9-10 Mart’ta Rusya’yı ziyaret edeceğini doğrulamıştı.



TASS Haber Ajansı – 7 Mart 2017

Rus, ABD ve Türk Askeri Yetkilileri Suriye Krizini Görüştü

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Salı günü bildirilen haberlere göre, Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov, Türk mevkidaşı Hulusi Akar ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriye ve Irak’taki bölgesel güvenliği ve terörle mücadeledeki etkinliği arttırmaya yönelik girişimleri, salı günü Antalya’da yapılan toplantıda görüştüler.

Bakanlık yaptığı açıklamada, “Görüşme sırasında taraflar Suriye ve Irak’taki bölgesel güvenlik konularında görüş alışverişinde bulundu. Özellikle gelecekte tüm terör örgütlerine karşı etkinlik kazanılması amacıyla Suriye’deki terör örgütleriyle mücadeledeki mevcut durumu görüştüler. Ayrıca, operasyonlar sırasında olayları önlemek için ek adımlar atmanın önemini de belirttiler” dedi.

Görüşme Türk tarafının daveti üzerine yapıldı.

Rusya, Eylül 2015’te İslam Devleti militanlarına karşı bir operasyon başlatmıştı. Suriye’deki ateşkes 30 Aralık 2016’da yürürlüğe girdi. Ateşkesin garantörü Rusya ve Türkiye oldu. ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçleri Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteriyor.



Sputnik – 10 Mart 2017

Türkiye’de Mir Ödeme Sistemi Altyapısı Ekonomik Bağları Arttırabilir – Putin

Vladimir Putin, Rusya’daki Mir ödeme sistemi için altyapı oluşturulmasıyla Moskova ile Ankara arasındaki ikili ekonomik bağların canlandırılmasının desteklenebileceğini söyledi.

Putin, “İkili ekonomik bağların artması, ulusal para birimlerinin ikili işlemlerdeki payının artmasını kolaylaştıracaktır. Cumhurbaşkanının [Erdoğan] bu konuyu güçlü bir şekilde desteklediğini biliyoruz… Türkiye’de Rus Mir ödeme sistemi için altyapının oluşturulması bu amaca yönelik atılan ilk adım olacaktır” dedi.

Mir ödeme kartlarının, birlikte rozetleme olarak bilinen çoklu işlem ağlarına erişebilmesi bekleniyor. Mis, MasterCard, JCB, AmEx ve Union Pay ile anlaşmalar imzaladı ve 2017’de Visa ile bir anlaşma imzalaması bekleniyor.

Mir ulusal ödeme sistemi, 1 Nisan 2015’te Rusya’da başladı. Sistem, Visa ve MasterCard’ın Rusya’daki bazı bankaların kartlarını Ukrayna’daki ihtilafa karşı yaptırımlar nedeniyle vermemesinin ardından oluşturuldu. Sistem, ulusal ödeme endüstrisinin egemenliğini sağlamayı ve Rus banka kartlarını kullanarak yerel işlemlerin emniyetini sağlamayı hedeflemektedir.







TASS Haber Ajansı – 10 Mart 2017

Rus Uçak Üreticisi MS-21 Uçağı Tedariğini Türk Havayolu Şirketleri İle Görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce de söylediği gibi Türkiye, Rus MS-21 uçaklarının sevkiyatıyla ilgileniyor.

Rusya Birleşik Uçak Şirketi’ne bağlı İrkut’un resmi sözcüsü, Cuma günü TASS’a verdiği demeçte MS-21 küçük ve orta menzilli uçakların Türkiye’ye teslimatıyla ilgili görüşmelerde bulunulduğunu belirtti.

Uçak, motoru, kabin aksamı ve sistemi alanındaki en son teknoloji kullanılarak geliştirilen MS-21’in, ‘Tu’, ‘Yak’ ve ‘An’ serisi uçakların yerini alması bekleniyor. MS-21’lerin test uçuşlarına da 2017 içinde başlaması planlanıyor.



Sputnik – 11 Mart 2017

Erdoğan’ın Moskova’dan İstediği ‘Normalleşmenin Tamamlanması’ mı?

Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanları cuma günü Üst Düzey Rusya-Türkiye İşbirliği Konseyi’nin 6. toplantısına başkanlık etti ve kapalı kapılar ardında ikinci bir özel görüşme gerçekleştirdiler. Erdoğan, Moskova’dan ne istiyor ve Rusya ile gelecekteki ilişkisini nasıl görüyor?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üst Düzey Rusya-Türkiye İşbirliği Konseyi’nin 6. Toplantısına katılmak üzere geniş bir bakanlar heyeti eşliğinde Moskova’yı ziyaret etti. Türk lider, Rusya Devlet Başkanı Putin ile kapalı kapılar ardında ikinci bir özel toplantı gerçekleştirdi.

Rusya Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, “Görüşmede, Rus-Türk ilişkilerine karşılıklı olarak yarar sağlayacak ticari ve ekonomik bağların eski halinden daha ileriye götürülmesi üzerine odaklanılmıştır.”

Görüşmenin ardından bir paket program imzalandı.

2017-2020 yılları arası hükumetlerarası bir orta vadeli ticari, ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel işbirliği programı imzalanmıştır. Aynı zamanda Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu ile Türkiye Varlık Fonu arasında 1 milyar dolarlık bir Rus-Türk ortak yatırım fonu kurulmasına dair sözleşme imzalanmıştır.

Dışişleri bakanları arasında diplomatik personel yetiştirilmesi ve enformasyon belgelerinin paylaşımı konusunda karşılıklı anlayışa ilişkin mutabakat ve Rusya Fikri Mülkiyet Servisi ile Türk Patent Marka Kurumu arasında bir mutabakat anlaşması imzalandı.

Diğer anlaşmalar ise 2019’un karşılıklı kültür ve turizm yılı olarak belirlenmesi, Rusya Başsavcılığı ile Türkiye Adalet Bakanlığı arasında işbirliğinin sağlanması, Rusya Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği ile KOSGEB arasında işbirliği ve iki ülkenin haber ajansları arasındaki işbirliğinin sağlanması ile ilgili oldu.

İki lider, Moskova’da düzenlenen görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenlediler.

Normalleşme Tamamlandı mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında şunları söyledi: “Resmi bildirilerimizde, ilişkilerin normalleşmesi tabirinden vazgeçebileceğimize inanıyorum, çünkü Suriye ve bölgesel güvenlik gibi konularda zaten bu aşamadan geçtiğimize inanıyoruz. Biz bu konuları değerlendirdik. Sıklıkla bu konularda telefon görüşmeleri yapıyoruz.”

Rus lider, iki ülke arasındaki siyasi diyaloğun devam ettiğini de doğruladı.

Putin, “Bu formattaki görüşme, bilinen trajik olayların neden olduğu bir duraklamanın ardından gerçekleşiyor. Ülkelerimiz arasındaki proaktif siyasi diyaloglar başladı ve dışişleri bakanlıklarının da stratejik planlamayı koordine etme çabaları oldu. Karma hükümetlerarası komisyonu ve ikili sivil toplum forumu da çalışmalarını sürdürdü” dedi.

Putin, “Rusya ile Türkiye, komşuluk ilişkilerini daha da ilerletmek için büyük potansiyele sahiptirler. Birlikte yalnızca kaybedilen fırsatları telafi etmekle kalmaz, aynı zamanda işbirliğimizi de yeni bir düzeye yükseltebiliriz. En azından Rusya bunu yapmak istiyor ve bu yönde hareket etmeyi taahhüt ediyoruz” diye ekledi.

Görüşülen Temel Konular

Vladimir Putin görüşmenin ardından enerjinin iki ülke arasındaki işbirliğinde öncelikli alan olduğunu söyledi.

Putin, “Rusya enerji kaynakları ile birlikte Türkiye’nin arzı güvenilir bir şekilde karşılanıyor. Mavi Akım doğalgaz boru hattı yıllardır istikrarlı bir şekilde faaliyet göstermektedir. Bu yıl Gazprom, başka bir büyük enerji hattı olan Türk Akımı’nın inşası ile devam etmeyi planlıyor. Karadeniz yatağı boyunca her biri yılda 15.75 milyar metreküp kapasiteli iki hat yerleştirilecek. İlki yakıtları Türkiye’nin iç pazarına, ikincisi – Avrupa ortaklarımızın ilgisini çekmesi koşuluyla – Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz getirecek” dedi.

Putin, Rosatom Devlet Nükleer  Enerji Şirketi’nin Türkiye’de Akkuyu nükleer enerji santralini inşa etmeye devam ettiğini ve 4,800 MW toplam kapasiteye sahip olan dört güç ünitesi bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Devlet başkanı uluslararası meseleleri görüşürken, Orta Doğu’daki, özellikle Suriye’deki duruma büyük önem verdiğini söyledi. Taraflar, terörle mücadelede bütün dünya toplumunun çabalarını birleştirmekten yana konuştu. Rusya ve Türkiye’nin aktif rol oynamasıyla sadece Suriye hükümet güçleri ile silahlı muhalefet arasındaki düşmanlıkların durdurulması büyük oranda sağlanmakla kalmayıp aynı zamanda çatışmanın tarafları arasında Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan doğrudan ve somut görüşmeler ile asli görüşmelerin başlaması da sağlandı.

Kürt Faktörü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Suriye Demokratik Birlik Partisi(PYD)’nin Moskova’daki faaliyetlerine Rusya tarafından son verilmesini beklediklerini söyledi.

Erdoğan, “FETO konusuna ilişkin, maalesef başka organizasyonların kılıfı altında Moskova ve St.Petersburg’da olduğu gibi bazı Rus şehirlerinde de aktif olduğunu biliyoruz. Rus yetkililerinin bu faaliyetleri durdurmak için adım atacağına inanıyoruz” dedi.

Rus analist Alexander Kirpichev, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Kürt faktörüne verdiği önemi belirtmek için “boğaya karşı kırmızı bir bez” benzetmesi yaptı.

Uzman, Erdoğan’ın Moskova ziyaretinin ana amacının Kürtler ile olan işbirliğini sona erdirme dürtüsü olduğunu ileri sürdü.



TASS Haber Ajansı – 11 Mart 2017

Putin, Kremlin’de Göreve Başlamadan Önce Türkiye’de Tatil Yaptığını Hatırlattı

Putin, Türkiye’de Ruslar için güvenlik garantileri hakkında sorulan soruya, Türk hükümetinin Rus turistler için güvenli bir tatil imkanı sağlamak için elinden gelenin en iyisini yapacağına olan güvenini dile getirdi. Ayrıca kendisinin de Kremlin’de göreve başlamadan önce Türkiye’de tatil yapmaya gittiğini ve ülkenin kendisinde çok iyi izlenimler bıraktığını belirtti.

Putin, “Rus turistlerin Türkiye’ye akını, Türk ekonomisi için önemli bir faktör ve Ruslar için, Türkiye tatili son yıllarda hayatımızın önemli bir parçası haline geldi” dedi.

Putin, “Binlerce, milyonlarca Rus, Türkiye’de tatil yaptı ve oradaki ortamı çok güzel ve dost yanlısı buldu. Biliyoruz, ben de Kremlin’de göreve başlamadan önce tatilimi bir çok kez Türkiye’de geçirdim ve o deneyimimden çok sıcak ve güzel izlenimler besliyorum” dedi.



Sputnik – 11 Mart 2017

Küçük Zaferler, Büyük Umutlar: Erdoğan’ın Moskova Ziyareti’nin Arkasındaki Ne?

Rus jeopolitik analisti Gevorg Mirzayan RIA Novosti’deki yazısında, kısa süren bir ziyaret olmasına rağmen müzakerelerin gündeminin oldukça geniş olduğunu söylüyor.

Mirzayan, “Diplomatların, ekonomistlerin ve ordunun çok gayretli hazırlık çalışmaları sayesinde gündemdeki hemen hemen tüm konular üzerinde karşılıklı uzlaşmaya varıldı. Mümkün oldukça çok galibiyet kazanmak için Moskova’ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan tam olarak memnun kalmıştır,” dedi

Uluslararsı İlişkiler Araştırma Merkezi Doğu Bölümü Başkanı Vladimir Avatkov ise Türk liderin başkanlık düzenine geçme konusundaki anayasa değişikliği referandumunda Türkiye’nin önümüzdeki dönemde küçük ve büyük kamu başarılarına gerçekten ihtiyacı olduğunu belirtti. Ve bunun önerilen anayasa değişikliği için daha fazla destek almasına yardımcı olacağını söyledi.

Putin, görüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında Rusya’nın en yakın zamanda Türk meyve ve sebze ürünlerinin(yani domates, üzüm ve elma) ithalatı üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldıracağını ve Türk inşaat işçilerinin istihdam edilmesine ilişkin yasağı ve Türk inşaat şirketlerinin kısıtlamalarını da kaldıracağını söyledi.

Erdoğan da iki ülke arasındaki iş hacmini 100 milyar dolara çıkarma yönündeki beklentileriyle ilgili görüşlerini bildirdi. (2016’da sadece 15 milyar dolara ulaşmıştı)

Ancak Mirzayan, Rus Cumhurbaşkanı’nı “o kadar iyimser değil” diyor ve sadece işbirliği için yeni ufuklar açtığını belirtti.

Suriye Meseleleri

Avatkov, “Kürtler Suriye gündeminde Türkler için en can sıkıcı mesele olmaya devam ediyor. Ankara kendileri için her tür özerkliğe karşı ve Deaş’a karşı savaşan Kürt yapılarını bile terörist olarak ilan etmeye devam ediyor” dedi. Moskova’nın konumunun ise farklı olduğunu söylüyor. Kremlin, bölgedeki Kürtler ile işbirliği yapmaya hazır ve Cenevre barış görüşmelerine dahil olmasını destekliyor ve Suriye’nin geleceğinde özerkliklerini önemsemiyor.

“Ankara, Esad’ın yerini bir takım konularda Türkiye ile işbirliği yapacak ılımlı Sünni İslamcıların almasını umuyor” dedi.

Avatkov, Suriye’nin geleceğine ilişkin kararların büyük olasılıkla, yalnızca Rusya ve Türkiye arasında değil; Rusya, Türkiye ve İran arasındaki yapılacak daha çok müzakerelere tabi olacağını söylüyor.

İran Kumarı

Mirzayan, ABD ve İsrail’in İran’a karşı yürütülen tepkiler konusunda bölgesel bir blok kurmak istemelerinin bir sır olmadığını söylüyor. İsrail Başbakanı Netenyahu, Putin’i “İran’ı Suriye’den Atma” oyununa katılmaya ikna etmek için Erdoğan’dan bir gün önce Moskova’yı ziyaret etti.

Jeopolitik Analist, İsrailli üst düzey yetkilinin başarılı olduğunu teorik olarak pek düşünmese de Ankara ile bunu yapmanın çok daha kolay olabileceğini söylüyor. İran bölgede uzun süredir Türkiye’nin rakibi ve Ankara da Suriye savaşını aynı amaçla destekliyor: Suriye’yi İran’ın etkisi altından çıkartabilmek için. Analist, bunun neden tekrar denenmeyeceğini öne sürüyor.

Avatkov’a göre ise başka sebeplerden dolayı bu artık Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamıyor. Çünkü Erdoğan, Suriye krizinin çözümü açısından Rusya-Türkiye-İran formatından oldukça memnun(Ankara, Suriye’nin gelecekteki yerleşiminde kendi çıkarlarının korunmasını güvence altına aldı).

Ayrıca, Türkiye son yıllarda çok fazla hata yaptı ve bölgede kendi menfaatlerini sürdürebilmek için Ortadoğu’da ortağa ihtiyacı var.

Avrupa Birliği ve ABD ile olan mevcut gerginlikler göz önüne alındığında, geride kalan Rusya ve İran’dır.

Mirzayan, “maceracı Erdoğan”ın hala bu ekseni kırmayı ve Batı’nın İran karşıtı kampanyasına katılmayı seçeceğini göz ardı etmememiz gerektiğini belirtiyor.

Tek umut, neticede Türk Cumhurbaşkanının 2016 derslerini aldığını ve ona eş muamele gören tek ortağından ayrılmamasıdır.



Sputnik – 12 Mart 2017

Rus Senetör: Türkiye’nin AB’ye Üyelik Şansı Artık Sıfır

Rusya Federasyon Konseyi Enformasyon Politikası Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, Hollanda ve Türkiye arasında yaşanan gergin olaylara işaret ederek, “Türkiye’nin AB üyelik şansı artık sıfır” dedi.

Puşkov, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Eğer Türk bakanların Almanya ve Hollanda’da Türk diasporası önünde konuşma yapmalarına izin verilmiyorsa, demek ki Türkiye’nin AB’ye üye olma şansı sıfıra eşittir.”





TASS Haber Ajansı – 13 Mart 2017

Kremlin, Türkiye-Hollanda Diplomatik Krizine Yapıcı Bir Çözüm Çağrısında Bulundu

Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov Pazartesi yaptığı açıklamada, Kremlin’in Lahey ve Ankara’ya iki ülke arasındaki çatışmanın ortadan kaldırılmasına yönelik yapıcı bir tutum sergileme çağrısında bulunduğunu söyledi.

Peskov, “Burada herhangi bir aracıya ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum, sadece bu iki ülke bu durumdan kurtulabilir” dedi.

Ankara ile Lahey arasındaki diplomatik durumlar, Hollandalı yetkililerin güvenlik konusundaki endişelerinden dolayı Türk siyasetçileri Türkiye’deki anayasa değişikliği için yapılacak miting konuşmalarını yasaklamasından sonra alevlendi.

Bu yasağın sonucunda, 11 Martta Hollanda Hükümeti, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının topraklarına inmesine izin vermedi. O günün ilerleyen saatlerinde Türkiye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Almanya’dan Hollanda’ya, Türk diasporasına hitap etmek için geldi. Ancak, Rotterdam’daki konsolosluğun yakınında engellendi. Kaya, “istenmeyen yabancılar” olarak ilan edildi ve hızla Alman sınırına çıkarıldı.

Buna karşılık, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hollanda’yı “Nazi kalıntıları” olarak damgaladı ve Lahey’e karşı sert önlemler vaat ederek özür dilemelerini istedi.



Sputnik – 23 Mart 2017

Türkiye, Rusya’nın Moskova’daki Suriyeli Kürtlerin Ofisini Kapatmasını Bekliyor – Dışişleri Bakanlığı

Çavuşoğlu, Ankara’daki gazetecilere verdiği demeçte, “Rus ortaklarımızla her düzeyde PKK ve PYD teröristlerinin aynı olduğunu görüşüyoruz. Bu nedenle, Rusya’nın Moskova’daki PYD ofisini kapatmak için bir adım atmasını umuyoruz” dedi.

Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri Suriye Kürtlerini destekliyor; zira her iki ülke de grubun savunma güçlerini Deaş’e karşı savaşırken etkili bir güç olarak görüyor.

Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin ticaret dahil olmak üzere her alanda Rusya ile ilişkilerini güçlendirmek istediğini ve ilgili bakanlıkların görüşmeler yapması ve gerekli tedbirleri almalarını umduğunu da sözlerine ekledi.

Çavuşoğlu, “Ticaret dahil olmak üzere Rusya ile olan ilişkimizi her yönde artırmak istiyoruz. Tabii ki, Rusya’nın Türk mallarına karşı uyguladığı kısıtlamalar, ilişkilerin gelişmesini zorlaştırmaktadır. Rusya ziyareti sırasında, kısıtlamaların kaldırılması konusunu gündeme getirdik. Uluslararası ilişkilerde şantaja yer yoktur. İlgili bakanlık temsilcilerinin görüşmeler yapacaklarını ve tedbirler alacaklarını umuyoruz” dedi.



TASS Haber Ajansı – 23 Mart 2017

Putin’in Yardımcısı, Rusya’nın Neden S-400 Sistemlerini Türkiye’ye Sağlama Korkusu Olmadığını Açıkladı

Vladimir Kozhin; Rusya’nın, NATO üyeliğine rağmen S-400 hava savunma füze sistemlerini Türkiye’ye tedarik etmekten çekinmediğini belirtti.

Rusya’nın savunma ile ilgili teknolojilerdeki işbirliğinden sorumlu Başkan Yardımcısı Vladimir Kozhin, Perşembe günü Rossiya’24 haber kanalına verdiği röportajda ülkenin NATO üyeliğine rağmen S-400 hava savunma füze sistemlerinin Türkiye’ye tedarik edilmesinde herhangi bir sorun görmediğini söyledi.

S-400’lerin Türkiye’ye gönderilmesiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü hatırlattı.

Yetkili, “Evet, Türkiye NATO üyesi, bu doğru, ancak korkmuyoruz” dedi. “Nedenini sorabilirsiniz… Her şeyden önce, herhangi bir yere herhangi bir şey sağlamadan önce zihinsel faaliyet ürünlerimizi sıkı sıkıya düzenliyoruz ve her ülke satın aldığı [Rus] silahlarıyla ne yapıp yapamayacağı konusundaki yükümlülükleri üstleniyor” dedi.

TASS sunucusunun sorusuna yanıt olarak Kozhin, “İkincisi, bugün sattığımız şey mevcut üretim değil” dedi.

Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayı başında S-400 sistemlerinin Türkiye’ye ihracını görüştü.

Rostec şirketinin başkanı Sergei Chemezov, daha önce Türkiye’nin S-400 sistemleri de dahil olmak üzare silah alımları için Rusya’dan kredi sağlamakla ilgilendiğini dile getirmişti.

Çin, 2015 baharında Çinli ve Rus yetkililerin imzaladığı bir anlaşmaya istinaden bu silahların ilk dış müşterisi oldu. Medya, işlemin genel maliyetini yaklaşık 3 milyar dolar civarında olduğunu aktardı.

Rusya ve Hindistan Ekim 2016’da benzer bir ihracat anlaşması imzaladılar.



Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

Dünya Basınından Türkiye / Rusya

TASS Haber Ajansı – 6 Mart 2017

Putin ve Erdoğan, Rusya-Türkiye’nin Suriye’deki İşbirliğini Görüşecek

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9-10 Mart’ta Rusya’yı ziyaret edecek.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Azerbaycan mevkidaşı Elmar Memmedyarov ile yaptığı görüşmelerin ardından pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanları Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Mart’ta yapılacak görüşmelerde iki ülke arasındaki işbirliği umutlarını görüşeceklerini söyledi.

Bakan, “Türkiye hem Azerbaycan hem Rusya’nın yakın bir ortağıdır” dedi.

Lavrov, Rusya-Türkiye zirvesinin yakında yapılacağını hatırlattı. “Ticaret, ekonomi, yatırım, ortak altyapı projeleri ve dış politika işbirliği dahil olmak üzere öncelikle İran’ın ateşkesle ilgili olarak ortak girişimi ile Astana platformunda gelişen, silahlı gruplar ve hükümet arasındaki siyasi diyaloğu kolaylaştırmak suretiyle Suriye krizinin çözümünün desteklenmesinde dış politika işbirliği dahil olmak üzere bir çok konu hakkında görüşeceğiz” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı, “İki taraflı ve çok taraflı kanallar vasıtasıyla bu tür işbirliğini geliştirmeye hazırız, en önemlisi katma değer sağlanmasını ve bölgedeki gerçeklerin dikkate alınmasını sağlamaktır” dedi.

Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov daha önce Erdoğan’ın 9-10 Mart’ta Rusya’yı ziyaret edeceğini doğrulamıştı.



TASS Haber Ajansı – 7 Mart 2017

Rus, ABD ve Türk Askeri Yetkilileri Suriye Krizini Görüştü

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Salı günü bildirilen haberlere göre, Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov, Türk mevkidaşı Hulusi Akar ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriye ve Irak’taki bölgesel güvenliği ve terörle mücadeledeki etkinliği arttırmaya yönelik girişimleri, salı günü Antalya’da yapılan toplantıda görüştüler.

Bakanlık yaptığı açıklamada, “Görüşme sırasında taraflar Suriye ve Irak’taki bölgesel güvenlik konularında görüş alışverişinde bulundu. Özellikle gelecekte tüm terör örgütlerine karşı etkinlik kazanılması amacıyla Suriye’deki terör örgütleriyle mücadeledeki mevcut durumu görüştüler. Ayrıca, operasyonlar sırasında olayları önlemek için ek adımlar atmanın önemini de belirttiler” dedi.

Görüşme Türk tarafının daveti üzerine yapıldı.

Rusya, Eylül 2015’te İslam Devleti militanlarına karşı bir operasyon başlatmıştı. Suriye’deki ateşkes 30 Aralık 2016’da yürürlüğe girdi. Ateşkesin garantörü Rusya ve Türkiye oldu. ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçleri Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteriyor.



Sputnik – 10 Mart 2017

Türkiye’de Mir Ödeme Sistemi Altyapısı Ekonomik Bağları Arttırabilir – Putin

Vladimir Putin, Rusya’daki Mir ödeme sistemi için altyapı oluşturulmasıyla Moskova ile Ankara arasındaki ikili ekonomik bağların canlandırılmasının desteklenebileceğini söyledi.

Putin, “İkili ekonomik bağların artması, ulusal para birimlerinin ikili işlemlerdeki payının artmasını kolaylaştıracaktır. Cumhurbaşkanının [Erdoğan] bu konuyu güçlü bir şekilde desteklediğini biliyoruz… Türkiye’de Rus Mir ödeme sistemi için altyapının oluşturulması bu amaca yönelik atılan ilk adım olacaktır” dedi.

Mir ödeme kartlarının, birlikte rozetleme olarak bilinen çoklu işlem ağlarına erişebilmesi bekleniyor. Mis, MasterCard, JCB, AmEx ve Union Pay ile anlaşmalar imzaladı ve 2017’de Visa ile bir anlaşma imzalaması bekleniyor.

Mir ulusal ödeme sistemi, 1 Nisan 2015’te Rusya’da başladı. Sistem, Visa ve MasterCard’ın Rusya’daki bazı bankaların kartlarını Ukrayna’daki ihtilafa karşı yaptırımlar nedeniyle vermemesinin ardından oluşturuldu. Sistem, ulusal ödeme endüstrisinin egemenliğini sağlamayı ve Rus banka kartlarını kullanarak yerel işlemlerin emniyetini sağlamayı hedeflemektedir.







TASS Haber Ajansı – 10 Mart 2017

Rus Uçak Üreticisi MS-21 Uçağı Tedariğini Türk Havayolu Şirketleri İle Görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce de söylediği gibi Türkiye, Rus MS-21 uçaklarının sevkiyatıyla ilgileniyor.

Rusya Birleşik Uçak Şirketi’ne bağlı İrkut’un resmi sözcüsü, Cuma günü TASS’a verdiği demeçte MS-21 küçük ve orta menzilli uçakların Türkiye’ye teslimatıyla ilgili görüşmelerde bulunulduğunu belirtti.

Uçak, motoru, kabin aksamı ve sistemi alanındaki en son teknoloji kullanılarak geliştirilen MS-21’in, ‘Tu’, ‘Yak’ ve ‘An’ serisi uçakların yerini alması bekleniyor. MS-21’lerin test uçuşlarına da 2017 içinde başlaması planlanıyor.



Sputnik – 11 Mart 2017

Erdoğan’ın Moskova’dan İstediği ‘Normalleşmenin Tamamlanması’ mı?

Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanları cuma günü Üst Düzey Rusya-Türkiye İşbirliği Konseyi’nin 6. toplantısına başkanlık etti ve kapalı kapılar ardında ikinci bir özel görüşme gerçekleştirdiler. Erdoğan, Moskova’dan ne istiyor ve Rusya ile gelecekteki ilişkisini nasıl görüyor?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üst Düzey Rusya-Türkiye İşbirliği Konseyi’nin 6. Toplantısına katılmak üzere geniş bir bakanlar heyeti eşliğinde Moskova’yı ziyaret etti. Türk lider, Rusya Devlet Başkanı Putin ile kapalı kapılar ardında ikinci bir özel toplantı gerçekleştirdi.

Rusya Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, “Görüşmede, Rus-Türk ilişkilerine karşılıklı olarak yarar sağlayacak ticari ve ekonomik bağların eski halinden daha ileriye götürülmesi üzerine odaklanılmıştır.”

Görüşmenin ardından bir paket program imzalandı.

2017-2020 yılları arası hükumetlerarası bir orta vadeli ticari, ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel işbirliği programı imzalanmıştır. Aynı zamanda Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu ile Türkiye Varlık Fonu arasında 1 milyar dolarlık bir Rus-Türk ortak yatırım fonu kurulmasına dair sözleşme imzalanmıştır.

Dışişleri bakanları arasında diplomatik personel yetiştirilmesi ve enformasyon belgelerinin paylaşımı konusunda karşılıklı anlayışa ilişkin mutabakat ve Rusya Fikri Mülkiyet Servisi ile Türk Patent Marka Kurumu arasında bir mutabakat anlaşması imzalandı.

Diğer anlaşmalar ise 2019’un karşılıklı kültür ve turizm yılı olarak belirlenmesi, Rusya Başsavcılığı ile Türkiye Adalet Bakanlığı arasında işbirliğinin sağlanması, Rusya Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği ile KOSGEB arasında işbirliği ve iki ülkenin haber ajansları arasındaki işbirliğinin sağlanması ile ilgili oldu.

İki lider, Moskova’da düzenlenen görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenlediler.

Normalleşme Tamamlandı mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında şunları söyledi: “Resmi bildirilerimizde, ilişkilerin normalleşmesi tabirinden vazgeçebileceğimize inanıyorum, çünkü Suriye ve bölgesel güvenlik gibi konularda zaten bu aşamadan geçtiğimize inanıyoruz. Biz bu konuları değerlendirdik. Sıklıkla bu konularda telefon görüşmeleri yapıyoruz.”

Rus lider, iki ülke arasındaki siyasi diyaloğun devam ettiğini de doğruladı.

Putin, “Bu formattaki görüşme, bilinen trajik olayların neden olduğu bir duraklamanın ardından gerçekleşiyor. Ülkelerimiz arasındaki proaktif siyasi diyaloglar başladı ve dışişleri bakanlıklarının da stratejik planlamayı koordine etme çabaları oldu. Karma hükümetlerarası komisyonu ve ikili sivil toplum forumu da çalışmalarını sürdürdü” dedi.

Putin, “Rusya ile Türkiye, komşuluk ilişkilerini daha da ilerletmek için büyük potansiyele sahiptirler. Birlikte yalnızca kaybedilen fırsatları telafi etmekle kalmaz, aynı zamanda işbirliğimizi de yeni bir düzeye yükseltebiliriz. En azından Rusya bunu yapmak istiyor ve bu yönde hareket etmeyi taahhüt ediyoruz” diye ekledi.

Görüşülen Temel Konular

Vladimir Putin görüşmenin ardından enerjinin iki ülke arasındaki işbirliğinde öncelikli alan olduğunu söyledi.

Putin, “Rusya enerji kaynakları ile birlikte Türkiye’nin arzı güvenilir bir şekilde karşılanıyor. Mavi Akım doğalgaz boru hattı yıllardır istikrarlı bir şekilde faaliyet göstermektedir. Bu yıl Gazprom, başka bir büyük enerji hattı olan Türk Akımı’nın inşası ile devam etmeyi planlıyor. Karadeniz yatağı boyunca her biri yılda 15.75 milyar metreküp kapasiteli iki hat yerleştirilecek. İlki yakıtları Türkiye’nin iç pazarına, ikincisi – Avrupa ortaklarımızın ilgisini çekmesi koşuluyla – Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz getirecek” dedi.

Putin, Rosatom Devlet Nükleer  Enerji Şirketi’nin Türkiye’de Akkuyu nükleer enerji santralini inşa etmeye devam ettiğini ve 4,800 MW toplam kapasiteye sahip olan dört güç ünitesi bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Devlet başkanı uluslararası meseleleri görüşürken, Orta Doğu’daki, özellikle Suriye’deki duruma büyük önem verdiğini söyledi. Taraflar, terörle mücadelede bütün dünya toplumunun çabalarını birleştirmekten yana konuştu. Rusya ve Türkiye’nin aktif rol oynamasıyla sadece Suriye hükümet güçleri ile silahlı muhalefet arasındaki düşmanlıkların durdurulması büyük oranda sağlanmakla kalmayıp aynı zamanda çatışmanın tarafları arasında Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan doğrudan ve somut görüşmeler ile asli görüşmelerin başlaması da sağlandı.

Kürt Faktörü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Suriye Demokratik Birlik Partisi(PYD)’nin Moskova’daki faaliyetlerine Rusya tarafından son verilmesini beklediklerini söyledi.

Erdoğan, “FETO konusuna ilişkin, maalesef başka organizasyonların kılıfı altında Moskova ve St.Petersburg’da olduğu gibi bazı Rus şehirlerinde de aktif olduğunu biliyoruz. Rus yetkililerinin bu faaliyetleri durdurmak için adım atacağına inanıyoruz” dedi.

Rus analist Alexander Kirpichev, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Kürt faktörüne verdiği önemi belirtmek için “boğaya karşı kırmızı bir bez” benzetmesi yaptı.

Uzman, Erdoğan’ın Moskova ziyaretinin ana amacının Kürtler ile olan işbirliğini sona erdirme dürtüsü olduğunu ileri sürdü.



TASS Haber Ajansı – 11 Mart 2017

Putin, Kremlin’de Göreve Başlamadan Önce Türkiye’de Tatil Yaptığını Hatırlattı

Putin, Türkiye’de Ruslar için güvenlik garantileri hakkında sorulan soruya, Türk hükümetinin Rus turistler için güvenli bir tatil imkanı sağlamak için elinden gelenin en iyisini yapacağına olan güvenini dile getirdi. Ayrıca kendisinin de Kremlin’de göreve başlamadan önce Türkiye’de tatil yapmaya gittiğini ve ülkenin kendisinde çok iyi izlenimler bıraktığını belirtti.

Putin, “Rus turistlerin Türkiye’ye akını, Türk ekonomisi için önemli bir faktör ve Ruslar için, Türkiye tatili son yıllarda hayatımızın önemli bir parçası haline geldi” dedi.

Putin, “Binlerce, milyonlarca Rus, Türkiye’de tatil yaptı ve oradaki ortamı çok güzel ve dost yanlısı buldu. Biliyoruz, ben de Kremlin’de göreve başlamadan önce tatilimi bir çok kez Türkiye’de geçirdim ve o deneyimimden çok sıcak ve güzel izlenimler besliyorum” dedi.



Sputnik – 11 Mart 2017

Küçük Zaferler, Büyük Umutlar: Erdoğan’ın Moskova Ziyareti’nin Arkasındaki Ne?

Rus jeopolitik analisti Gevorg Mirzayan RIA Novosti’deki yazısında, kısa süren bir ziyaret olmasına rağmen müzakerelerin gündeminin oldukça geniş olduğunu söylüyor.

Mirzayan, “Diplomatların, ekonomistlerin ve ordunun çok gayretli hazırlık çalışmaları sayesinde gündemdeki hemen hemen tüm konular üzerinde karşılıklı uzlaşmaya varıldı. Mümkün oldukça çok galibiyet kazanmak için Moskova’ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan tam olarak memnun kalmıştır,” dedi

Uluslararsı İlişkiler Araştırma Merkezi Doğu Bölümü Başkanı Vladimir Avatkov ise Türk liderin başkanlık düzenine geçme konusundaki anayasa değişikliği referandumunda Türkiye’nin önümüzdeki dönemde küçük ve büyük kamu başarılarına gerçekten ihtiyacı olduğunu belirtti. Ve bunun önerilen anayasa değişikliği için daha fazla destek almasına yardımcı olacağını söyledi.

Putin, görüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında Rusya’nın en yakın zamanda Türk meyve ve sebze ürünlerinin(yani domates, üzüm ve elma) ithalatı üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldıracağını ve Türk inşaat işçilerinin istihdam edilmesine ilişkin yasağı ve Türk inşaat şirketlerinin kısıtlamalarını da kaldıracağını söyledi.

Erdoğan da iki ülke arasındaki iş hacmini 100 milyar dolara çıkarma yönündeki beklentileriyle ilgili görüşlerini bildirdi. (2016’da sadece 15 milyar dolara ulaşmıştı)

Ancak Mirzayan, Rus Cumhurbaşkanı’nı “o kadar iyimser değil” diyor ve sadece işbirliği için yeni ufuklar açtığını belirtti.

Suriye Meseleleri

Avatkov, “Kürtler Suriye gündeminde Türkler için en can sıkıcı mesele olmaya devam ediyor. Ankara kendileri için her tür özerkliğe karşı ve Deaş’a karşı savaşan Kürt yapılarını bile terörist olarak ilan etmeye devam ediyor” dedi. Moskova’nın konumunun ise farklı olduğunu söylüyor. Kremlin, bölgedeki Kürtler ile işbirliği yapmaya hazır ve Cenevre barış görüşmelerine dahil olmasını destekliyor ve Suriye’nin geleceğinde özerkliklerini önemsemiyor.

“Ankara, Esad’ın yerini bir takım konularda Türkiye ile işbirliği yapacak ılımlı Sünni İslamcıların almasını umuyor” dedi.

Avatkov, Suriye’nin geleceğine ilişkin kararların büyük olasılıkla, yalnızca Rusya ve Türkiye arasında değil; Rusya, Türkiye ve İran arasındaki yapılacak daha çok müzakerelere tabi olacağını söylüyor.

İran Kumarı

Mirzayan, ABD ve İsrail’in İran’a karşı yürütülen tepkiler konusunda bölgesel bir blok kurmak istemelerinin bir sır olmadığını söylüyor. İsrail Başbakanı Netenyahu, Putin’i “İran’ı Suriye’den Atma” oyununa katılmaya ikna etmek için Erdoğan’dan bir gün önce Moskova’yı ziyaret etti.

Jeopolitik Analist, İsrailli üst düzey yetkilinin başarılı olduğunu teorik olarak pek düşünmese de Ankara ile bunu yapmanın çok daha kolay olabileceğini söylüyor. İran bölgede uzun süredir Türkiye’nin rakibi ve Ankara da Suriye savaşını aynı amaçla destekliyor: Suriye’yi İran’ın etkisi altından çıkartabilmek için. Analist, bunun neden tekrar denenmeyeceğini öne sürüyor.

Avatkov’a göre ise başka sebeplerden dolayı bu artık Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamıyor. Çünkü Erdoğan, Suriye krizinin çözümü açısından Rusya-Türkiye-İran formatından oldukça memnun(Ankara, Suriye’nin gelecekteki yerleşiminde kendi çıkarlarının korunmasını güvence altına aldı).

Ayrıca, Türkiye son yıllarda çok fazla hata yaptı ve bölgede kendi menfaatlerini sürdürebilmek için Ortadoğu’da ortağa ihtiyacı var.

Avrupa Birliği ve ABD ile olan mevcut gerginlikler göz önüne alındığında, geride kalan Rusya ve İran’dır.

Mirzayan, “maceracı Erdoğan”ın hala bu ekseni kırmayı ve Batı’nın İran karşıtı kampanyasına katılmayı seçeceğini göz ardı etmememiz gerektiğini belirtiyor.

Tek umut, neticede Türk Cumhurbaşkanının 2016 derslerini aldığını ve ona eş muamele gören tek ortağından ayrılmamasıdır.



Sputnik – 12 Mart 2017

Rus Senetör: Türkiye’nin AB’ye Üyelik Şansı Artık Sıfır

Rusya Federasyon Konseyi Enformasyon Politikası Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, Hollanda ve Türkiye arasında yaşanan gergin olaylara işaret ederek, “Türkiye’nin AB üyelik şansı artık sıfır” dedi.

Puşkov, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Eğer Türk bakanların Almanya ve Hollanda’da Türk diasporası önünde konuşma yapmalarına izin verilmiyorsa, demek ki Türkiye’nin AB’ye üye olma şansı sıfıra eşittir.”





TASS Haber Ajansı – 13 Mart 2017

Kremlin, Türkiye-Hollanda Diplomatik Krizine Yapıcı Bir Çözüm Çağrısında Bulundu

Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov Pazartesi yaptığı açıklamada, Kremlin’in Lahey ve Ankara’ya iki ülke arasındaki çatışmanın ortadan kaldırılmasına yönelik yapıcı bir tutum sergileme çağrısında bulunduğunu söyledi.

Peskov, “Burada herhangi bir aracıya ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum, sadece bu iki ülke bu durumdan kurtulabilir” dedi.

Ankara ile Lahey arasındaki diplomatik durumlar, Hollandalı yetkililerin güvenlik konusundaki endişelerinden dolayı Türk siyasetçileri Türkiye’deki anayasa değişikliği için yapılacak miting konuşmalarını yasaklamasından sonra alevlendi.

Bu yasağın sonucunda, 11 Martta Hollanda Hükümeti, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının topraklarına inmesine izin vermedi. O günün ilerleyen saatlerinde Türkiye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Almanya’dan Hollanda’ya, Türk diasporasına hitap etmek için geldi. Ancak, Rotterdam’daki konsolosluğun yakınında engellendi. Kaya, “istenmeyen yabancılar” olarak ilan edildi ve hızla Alman sınırına çıkarıldı.

Buna karşılık, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hollanda’yı “Nazi kalıntıları” olarak damgaladı ve Lahey’e karşı sert önlemler vaat ederek özür dilemelerini istedi.



Sputnik – 23 Mart 2017

Türkiye, Rusya’nın Moskova’daki Suriyeli Kürtlerin Ofisini Kapatmasını Bekliyor – Dışişleri Bakanlığı

Çavuşoğlu, Ankara’daki gazetecilere verdiği demeçte, “Rus ortaklarımızla her düzeyde PKK ve PYD teröristlerinin aynı olduğunu görüşüyoruz. Bu nedenle, Rusya’nın Moskova’daki PYD ofisini kapatmak için bir adım atmasını umuyoruz” dedi.

Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri Suriye Kürtlerini destekliyor; zira her iki ülke de grubun savunma güçlerini Deaş’e karşı savaşırken etkili bir güç olarak görüyor.

Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin ticaret dahil olmak üzere her alanda Rusya ile ilişkilerini güçlendirmek istediğini ve ilgili bakanlıkların görüşmeler yapması ve gerekli tedbirleri almalarını umduğunu da sözlerine ekledi.

Çavuşoğlu, “Ticaret dahil olmak üzere Rusya ile olan ilişkimizi her yönde artırmak istiyoruz. Tabii ki, Rusya’nın Türk mallarına karşı uyguladığı kısıtlamalar, ilişkilerin gelişmesini zorlaştırmaktadır. Rusya ziyareti sırasında, kısıtlamaların kaldırılması konusunu gündeme getirdik. Uluslararası ilişkilerde şantaja yer yoktur. İlgili bakanlık temsilcilerinin görüşmeler yapacaklarını ve tedbirler alacaklarını umuyoruz” dedi.



TASS Haber Ajansı – 23 Mart 2017

Putin’in Yardımcısı, Rusya’nın Neden S-400 Sistemlerini Türkiye’ye Sağlama Korkusu Olmadığını Açıkladı

Vladimir Kozhin; Rusya’nın, NATO üyeliğine rağmen S-400 hava savunma füze sistemlerini Türkiye’ye tedarik etmekten çekinmediğini belirtti.

Rusya’nın savunma ile ilgili teknolojilerdeki işbirliğinden sorumlu Başkan Yardımcısı Vladimir Kozhin, Perşembe günü Rossiya’24 haber kanalına verdiği röportajda ülkenin NATO üyeliğine rağmen S-400 hava savunma füze sistemlerinin Türkiye’ye tedarik edilmesinde herhangi bir sorun görmediğini söyledi.

S-400’lerin Türkiye’ye gönderilmesiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü hatırlattı.

Yetkili, “Evet, Türkiye NATO üyesi, bu doğru, ancak korkmuyoruz” dedi. “Nedenini sorabilirsiniz… Her şeyden önce, herhangi bir yere herhangi bir şey sağlamadan önce zihinsel faaliyet ürünlerimizi sıkı sıkıya düzenliyoruz ve her ülke satın aldığı [Rus] silahlarıyla ne yapıp yapamayacağı konusundaki yükümlülükleri üstleniyor” dedi.

TASS sunucusunun sorusuna yanıt olarak Kozhin, “İkincisi, bugün sattığımız şey mevcut üretim değil” dedi.

Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayı başında S-400 sistemlerinin Türkiye’ye ihracını görüştü.

Rostec şirketinin başkanı Sergei Chemezov, daha önce Türkiye’nin S-400 sistemleri de dahil olmak üzare silah alımları için Rusya’dan kredi sağlamakla ilgilendiğini dile getirmişti.

Çin, 2015 baharında Çinli ve Rus yetkililerin imzaladığı bir anlaşmaya istinaden bu silahların ilk dış müşterisi oldu. Medya, işlemin genel maliyetini yaklaşık 3 milyar dolar civarında olduğunu aktardı.

Rusya ve Hindistan Ekim 2016’da benzer bir ihracat anlaşması imzaladılar.



Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın