TASS Haber Ajansı – 3 Mayıs 2017 Putin-Erdoğan Görüşmesine Genel Bakış Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Türkiye ilişkilerinin normal seviyesine geldiğini kabul etti. Putin, çarşamba günü yaptığı açıklamada kriz sonrasında Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin eski haline getirilmesi sürecinin tamamlandığını ve normal seviyeye geldiğini söyledi. Putin, Rusya ve Türkiye’nin Suriye’deki çatışmanın sadece politik ve diplomatik yollarla çözülebileceği konusunda aynı fikirde olduğunu söyledi. Ayrıca, görüşmelerde uluslararası teröre karşı mücadeleye dikkat çekildi. Suriye’deki güvenli bölgelerde ateşkesin nasıl kontrol edileceği konusunda görüşmelerde bulunulduğu aktarıldı. Putin, “Bugün Astana’da görüşmek üzere toplananların, çatışmanın doğrudan katılımcıları olduğu gerçeğinden yola çıkıyoruz çünkü nihayetinde ülkelerin kaderi yalnızca onlara bağlı” dedi. Putin, Moskova’nın Şam ve Tahran ile konuyla ilgili ön görüşmelerde bulunduğunu ve kan dökülmesinin durdurulmasını sağlayacak ve siyasi bir diyaloğu başlatmanın temelini oluşturacak mekanizmaların gerektiğini söyledi. Ateşkesin garantörleri olarak Rusya, Türkiye ve İran’ın bu tür mekanizmaların etkili ve sürekli gelişimini sağlamak için mümkün olan her şeyi yapacağını da belirtti. Putin, Suriye’de gerilimi azaltacak bölgelerin oluşturulması fikrini ABD’nin de desteklediğini ekledi. Putin, “Dün bu konuyu Trump ile telefonda görüştük, gördüğüm kadarıyla ABD yönetimi bu fikirleri destekliyor” dedi. Erdoğan, “Ne yazık ki İdlib’de bazen bazı sorunlar ortaya çıkıyor. Orada sözde ‘yeşil bölge’ veya bir de-eskalasyon (çatışmanın boyutunu veya yoğunluğunu azaltma) bölgesi kuruldu. Bu bölgenin etkili olmaya devam etmesini diliyor ve umuyoruz” dedi. “Astana görüşmelerine güvenmekle birlikte, fırsatlar ortaya çıktığında ateşkesi geliştirmeliyiz. Ancak bazı çevreler enerjilerini bu süreci engellemeye harcadılar. Han Şeyhun’daki kimyasal saldırı bunun bariz bir örneğiydi. Böyle barbarca bir saldırı cezasız kalmamalı. Putin ve ben, saldırıyı yapanların cezalandırılmalarının sağlanmasının son derece önemli olduğunu konusunda hemfikiriz” dedi. Erdoğan, “Güney sınırımızdaki düşman kuşatmalarının toprak bütünlüğümüzü ve güvenliği tehlikeye atmasını kabul etmeyeceğiz” dedi. Ticaret Engelleri Ticaret kısıtlamaları ve engellerini kaldırma, ulusal para birimlerinde ödeme yapmanın imkanı ile birlikte ele alındı. Ekonomik İşbirliği Rusya ve Türkiye ikili ekonomik ilişkilerde kısıtlamaların kapsamlı bir şekilde çözüme kavuşturulması üzerinde anlaşmaya vardı. Putin, herhangi bir kısıtlamanın ekonomiyi tehlikeye atacağını ve bunun neticesinde üretici firmalara zarar vereceği yönündeki tahminlerini aktardı. Erdoğan, Putin’i İstanbul’da yapılacak olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü(KEİ) zirvesine katılmaya davet etti. Erdoğan, bu yıl 25. kuruluş yıldönümü olan KEİ zirvesinin 22 Mayıs’ta İstanbulda yapılacağını da sözlerine ekledi. Rus Turistlerin Güvenliği Putin, Türkiye’deki Rus turistlerin güvenliğini sağlamanın önemini belirtti. Putin, “Bu mayıs ayında yurtdışına tatile giden Rus turistlerin üçte biri Türkiye’yi tercih etti” dedi. “Dolayısıyla, Rus vatandaşları için Türk tatil beldelerinde güvenliğin sağlanması öncelikle önem arz etmektedir.” “İlgili Rus ajansları bu konularda Türk özel servislerine mümkün olan her türlü yardımı sunmaya hazır” dedi. İnsani işbirliği hakkında konuşan Putin, Rusya ve Türkiye’nin 2019’da Kültür ve Turizm Çapraz Yılı’nı gerçekleştireceğini söyledi. Putin, bir muhabirin Türkiye ile vizesiz seyahat anlaşması yapma ihtimali hakkındaki sorusuna, “Bir terör tehdidinin ardından, özel servislerimiz arasındaki koordinasyonu iyileştirmeliyiz” dedi. “Ancak, Rusya iş dünyasına düzenli olarak gelen bazı Türk vatandaşlarımızın olduğunu biliyoruz. Ve ülkemize gelen diğer kesim için özel, daha liberal düzenlemeler yapmaya hazırız” diye devam ederek, Rusya ve Türkiye’nin dışişleri bakanlıklarının karşılıklı gelen listeleri alması gerektiğini söyledi.

Real Russia Today – 6 Mayıs 2017 Putin: Rusya, Türkiye’de Nükleer Santral Kurmaya 22 Milyar Dolar Harcayacak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmeler sonrasında düzenlenen basın toplantısında, Rusya’nın Akkuyu nükleer santralinin yapımına 22 milyar dolar yatırım yapacağı ilan edildi. Putin, “Rus yatırımının toplam miktarı (Akkuyu nükleer enerji santrali inşaat projesi) 22 milyar dolar olacak” dedi. Aynı zamanda Rosatom Başkanı Alexei Likhachev, Akkuyu nükleer santralindeki hisselerin %49’unu alacak olan şirketler listesinin olduğunu söyledi. İlk Türk nükleer santralinin inşası ve işletilmesi ile ilgili hükümetlerarası anlaşma 2010 yılında imzalandı. Nükleer santral Türkiye’nin güneyindeki Mersin’e yapılacak. Ayrıca, tüm güç birimlerinin devreye girmesinin ardından, Rosatom’un yabancı yatırımları çekmeyi ve paylarının %49’unu satarak kontrol gücünü elinde tutmayı planladığı bildirildi.

Sputnik – 13 Mayıs 2017 Barış Yolu: Rusya, İran ve Türkiye’nin Güvenli Bölgeleri Suriye Savaşı’nı Nasıl Sonlandırabilir? Suriye’de güvenli bölgelerin kurulması için 6 Mayıs cumartesi gece yarısında bir anlaşma yürürlüğe girdi. Mutabakat zaptına göre, tırmanan alanların ve güvenli bölgelerinin haritalarının hazırlanması 4 Haziran 2017 tarihine kadar tamamlanmalı. Aynı tarihte, garantörlerin silahlı muhalif gruplarının Deaş, El-Nusra Cephesi ve diğer tüm kişiler, gruplar, teşebbüsler ve örgütlerden ayırmaları gerekmektedir. Rusya, Türkiye ve İran’ın Planı Plan, de-eskalasyon alanları doğrultusunda hava varlıkları da dahil her türlü silah kullanımı ile çatışan taraflar (Suriye Arap Cumhuriyeti hükümeti ve ateşkes rejimine katılan ve katılacak silahlı muhalif gruplar) arasındaki düşmanlıkların durdurulmasını öne sürüyor. Garantör devletlerin kontrolü altındaki bölgelerde silahsiz sivillerin serbest dolaşımı sağlanacak ve insani yardım yapılacaktır. Astana görüşmelerinde Rus delegasyon başkanı ve Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentyev, Rusya’nın gözlemcilerini Suriye’deki güvenli bölgelere göndermeye hazır olduğunu söyledi. Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Operasyon Müdürlüğü Sekreter Yardımcısı Sergey Rudskoy, kontrol ve gözlem noktaları işinin Rusya, Türkiye ve İran’ın kontrolünde olacağını söyledi. Üç ülkenin karşılıklı mutabakatına dayalı olarak, başka ülke birimlerini de teşvik edebilirler. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, geçtiğimiz günlerde uluslararası alanda kabul edilen de-eskalasyon bölgelerinin savaş durumundaki ülkesinde nihayet barışın sağlanması için gerçek bir fırsat olduğuna inandığını söyleyerek, barışa engel teşkil eden bazı devletlerin kendi siyasi hedeflerini takip etmeleri nedeniyle önceki tüm girişimlerin başarısız olduğunu belirtti. De-eskalasyon veya güvenli bölgelerin “en önde gelen” amacı sivilleri barış içinde korumaktır ancak Esad, onların ayrıca silahlı militanlara “hükümetle ateşkes yapmak için” bir başlangıç sağladığını belirtti. Türkiye’nin Daha Evvelki Girişimi Bununla birlikte, Suriye’deki güvenli bölgeler fikrinin yeni olmadığına dikkat edilmelidir. Bu daha önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti. Ancak, Ankara’nın başlıca görevi Suriye’deki çatışmanın çözümü değildir. Aksine, kendi güvenliğini ve sınır bölgelerinde kontrolün sağlanmasını sürdürebilmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Operasyonunu başlattı ve Kürt birliklerini Kuzey Suriye topraklarının dışına sıkıştırmayı planlıyordu. Ancak bu görev kısmen tamamlandı. Trump’ın Görüşleri Geçen ocak ayında, ABD Başkanı Donald Trump savaş nedeniyle şiddet gören mülteciler için “Suriye’de güvenli bölgeler oluşturmaya” söz verdi. Trump, Körfez ülkelerine ödeme yapmalarını istemek dışında güvenli bölgelerin nasıl oluşturacağı ile ilgili hiçbir ayrıntı vermedi. ABD lideri şubat ayında Körfez ülkelerinin bu güvenli bölgeler için para ödemeleri gerektiğini tekrarladı. “20 trilyon dolar borçluyuz. Bu yüzden Körfez ülkelerinin bu güvenli bölgeler için para ödemesi gerekecek. Hiçbir şeyleri yok ama paraları var” dedi. Amerikalılar, İsrailliler ve Suudiler Katılacak mı? Pentagon Başkanı gazetecilere, “Şeytanın her zaman ayrıntıları vardır değil mi? Bu yüzden detaylara bakmalıyız. Başarı sağlayabilecek miyiz, etkili olacağını düşünüyor muyuz bakıp görelim” açıklamasında bulundu. Moskova, Tahran ve Ankara arasındaki anlaşma, Suriye’deki hava saldırılarının durdurulmasını öngörüyor. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD ordusunun bu moratoryuma katılmayacağını söyledi. İsrail de benzer bir tavıra sahip gibi görünüyor. Al Arabiya yayını, İsrail makamlarının, Suriye topraklarını “gerektiği hallerde” vuracağı hususunda Moskova’yı bilgilendirdiğini bildirdi. Suudi makamları ise Astana’da imzalanan belgeyi tamamen desteklemiş durumda. Muhtemelen Trump’ın Suriye’deki güvenli bölgeler için ödeme yapma fikrinden hoşlanmıyor ve alternatif bir projeyi desteklemek için acele ediyorlar.

TASS Haber Ajansı – 16 Mayıs 2017 Nezavisimaya Gazeta: Trump-Erdoğan Görüşmeleri Boşa Çıkabilir ABD Başkanı Donald Trump ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan salı günü Washington’da yoğun görüşmeler yapacak. Beyaz Saray’ın Suriye Kürdistanı’na bir kez daha silah temin ederek destek vermeye karar vermesi konusu üzerinde yoğunlaşmaları bekleniyor. Ankara, Washington’daki yetkilileri Kürtlerle olan herhangi bir ittifakın güvenilmez olduğuna ikna etmeyi umuyor ancak uzmanlar, Washington’un kararını çoktan verdiğini belirtiyor. Kürt Demokrat Birliği Partisi temsilcisi Abd Salam Ali, Kürtlerin ABD ile işbirliğinin şimdilik sadece askeri düzeyde sürdürüldüğünü açıkladı. Yetkili, silah kaynakları konusunda Amerikalıların bunun İslam Devleti’ni yenme kararlılığından kaynaklandığını belirtti. Leonid Isayev, Nezavisimaya Gazeta’ya verdiği röportajda Ankara ile Washington arasındaki Kürt meselesiyle ilgili bir uzlaşmanın mümkün olduğunu söyledi. Erdoğan’ın zamanının olup olmadığı büyük bir sorun. Uzman, “Düşüşte olacağına dair belirtiler söz konusu. Başkanlık seçimlerinden önce (2019’da) galibiyetlere ihtiyacı var. 50/50 bölünmüş bir ülkede seçim kazanarak tartışmasız siyasi güce giden yolda son adımını atacak” dedi.

TASS Haber Ajansı – 22 Mayıs 2017 Rusya, Türkiye İle Ticaret Kısıtlamalarını Kaldıracak Ortak Bir Anlaşma İmzaladı Rusya ve Türkiye, pazartesi günü yapılan KEİ zirvesinin oturum aralarında karşılıklı ticaret kısıtlamalarını kaldırmaya yönelik ortak bir anlaşma imzaladılar. Belge, iki ülkenin başbakan yardımcıları – Arkady Dvorkovich ve Mehmet Şimşek – tarafından imzalandı. İmza törenine hükümet başkanları Dmitry Medvedev ve Binali Yıldırım da katıldı.

TASS Haber Ajansı – 22 Mayıs 2017 Rusya, AB Üyeleri İle Türk Akımı’nın İkinci Hattının Giriş Noktasını Görüştü Rusya Başbakanı Dimitri Medredev, Türk Akımının planlanan ikinci hattının Avrupa ülkelerine gaz tedariki için tasarlandığını hatırlattı. Rusya Başbakanı Dimitri Medredev gazetecilere verdiği demeçte, Rusya’nın Türk Akımının ikinci hattının giriş noktasını belirlemek için Avrupa ülkeleri ile görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

Sputnik – 24 Mayıs 2017 ABD, Amerikan Şist Gazının Rekabet Ortamına Karşı Türk Akımını Engellemek İstiyor Alman DWN gazetesi, Moskova-Ankara ortaklığındaki Türk Akımı projesine katılmak isteyen ülkelerin “ciddi sorunlarla” karşılaşabileceğini yazdı. Medyada çıkan habere göre, Washington’un bu yeni, iddialı enerji projesini engellemesi muhtemeldir ve Rusya’dan Avrupa’ya giden başka bir gaz hattının ortaya çıkmasını önlemeye çalışacaktır. Sadece Bulgaristan ve Yunanistan değil, aynı zamanda Sırbistan ve Macaristan da Avrupa topraklarında boru hattını inşa etmekle ilgileniyorlar. Sırbistan Enerji Bakanı Aleksandar Antiç, daha önce yaptığı açıklamada ülkesinin doğal gaz arzını çeşitlendirmek için Türk Akımı doğal gaz boru hattı projesine katılmak istediğini söyledi. Ancak, Sırp uzmanlar başta Washington olmak üzere öncelikle projenin uygulanmasının ciddi engellerle karşı karşıya kalabileceğinden korkuyorlar. Analistler; ABD’nin, Rusya’nın Türk Akımı ve Kuzey Akımı-2’yi inşa etmesini ve Ukrayna’yı transit ülke olarak ikinci yol yapmasını engellemeye çalışacağını iddia ediyor. ABD, şist gazını Avrupa piyasasına satmak istiyor. Rekabet dolayısıyla Avrupaya Rus gazının daha fazla arzı (ABD için) kabul edilemez. Diğer taraftan, eğer Rus gazı Ukrayna vasıtasıyla aksaydı ABD, Rus doğalgaz boru hatlarını daha iyi kontrol edebilirdi. Türk Akımı, Rus doğal gazını Türkiye ve Avrupa’ya Karadeniz’in altından pompalamak üzere yıllık 63 milyar m3 kapasiteli bir boru hattıdır.

TASS Haber Ajansı – 27 Mayıs 2017 Putin ile Erdoğan, Suriye’deki Çatışma’ya Karşı Gösterdikleri Çabaların Koordinasyonunu Geliştirme Konusunda Anlaştılar Rus ve Türk liderler, bu husustaki çabaları çeşitli düzeylerde karşılıklı olarak artırmaya hazır olduklarını belirttiler. Kremlin basın servisi, Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi günü yaptıkları bir telefon görüşmesinde, Suriye’deki çözüm çabalarının çeşitli düzeylerde koordinasyonunu artırmak için anlaştığını bildirdi. Basın servisinden yapılan açıklamada, “Suriye krizinin görüşülmesi sırasında, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki de-eskalasyon bölgelerinde Mutabakat Zaptı’nın uygulanması için pratik yönler konusunda bir an önce anlaşmanın önemini vurguladılar” diyerek şöyle devam etti: “Böylece, ateşkesin güçlendirilmesi, Suriye içi görüşmelerin Cenevre ve Astana formatlarında daha etkili hale getirilmesi mümkün olacak.” Liderler, 25 Mayıs 1992’de imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasındaki  “İlişkilerin Temeline Dair Anlaşma”nın 25. yıldönümünü karşılıklı olarak tebrik ettiler. Putin, Adalet ve Kalkınma Partışı genel başkanlığına seçilen Erdoğan’a başarılar diledi. Kremlin basın servisi, “Liderler, stratejik ortaklığın daha da geliştirilmesi yönündeki istekliliğini doğruladılar.” “Ticari ve ekonomik alandaki kısıtlamaların karşılıklı olarak kaldırılmasına ilişkin anlaşmaların yanı sıra Akkuyu NPP ve Türk Akımı doğal gaz boru hattı gibi ortak enerji projelerine de değindiler” açıklamalarında bulundu.