Dünya Basınından Türkiye / Amerika

The Washington Post, Editör Tarafından 20.07.2016 Erdoğan Kendi Darbesini Uyguluyor Türkiye cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başarısız askeri darbeye kendi siyasi darbesi ile karşılık veriyor. Geçen haftadan beri on binlerce kişi işlerinden çıkarıldı ve tutuklandı. Bunların arasında sadece isyana kalkışan subaylar değil aynı zamanda öğretmenler, üniversite profesörleri, hâkimler ve diğer binlerce memur yer almakta. Olağanüstü hal ilan edildi, yüzlerce okul kapatıldı, onlarca gazetecinin kimlikleri iptal edildi. Tasfiyeyi izleyen Türklere göre; tutuklananların tamamı yalnızca darbeyi destekleyen grup değil, aynı zamanda azınlık gruplar ve laik liberallerin üyeleri gibi İslami lider Erdoğan ile aynı düşünmeyen şüpheli herkes hedefteydi. Başarısız darbe girişimini “Allah’ın bir lütfu” olarak adlandıran Erdoğan, yalnızca hali hazırda bulunan kendi otoriter rejimini korumak için hareket etmiyor. Aynı zamanda darbenin sözde beyni olduğunu iddia ettiği Pennsylvania merkezli din adamı Fethullah Gülen’in iadesi talebiyle NATO müttefiki olan ABD’yi kendisine yardım etmeye de zorluyor. Obama Yönetimi haklı olarak bu isteğe direnmektedir ve hatta terör örgütü IŞİD’le mücadelede Türkiye ile ABD arasında anlaşmazlıklar oluşsa bile devam etmesi gerekmektedir. Sayın Gülen ABD, Türkiye ve dünyanın başka köşelerinde okullar açarak “barışçıl bir İslami harekete” liderlik etmektedir. Yıllardır Gülen’in polis ve yargıdaki destekçileri Erdoğan’ın partisi ile ittifak halindeydi. Ancak iki liderin arası; 2013 yılının sonlarında Hükümet Gülenci okulları kapatması ve Gülen grubunu destekleyen bazı savcıların hükümete karşı büyük yolsuzluk davalarını ortaya çıkarması ile açıldı. Türkiye kanıt sunamadığı sürece; Amerika Bileşik Devletleri Türkiye ile suçluların iadesi anlaşması olmasına rağmen, Sayın Güleni tutuklayamaz ya da anavatanına iade edemez. Diğer bir deyişle, Sayın Erdoğan’ın yargı süreci uygulanmadan diğer rakiplerine yaptığı muameleyi Sayın Gülen’e uygulayamaz. Başkan Obama Salı günü gerçekleştirdiği Telefon görüşmesinde bunu Erdoğan’a anlatmaya çalıştı. Obama aynı zamanda Amerika Bileşik Devletleri’nin seçilmiş hükümetleri devirmek için yapılan darbe komplolarını desteklemediğini belirtti. Erdoğan bu açıklamayı kabul etmemesi ve ya Türkiye ile ABD’nin askeri ilişkilerini (İncirlik Hava Üssü gibi) koz olarak kullanmaya çalışması çok ta şaşırtıcı olmayacaktır. Erdoğan, ABD’nin, kendi diktatörlüğünü konsolide etmesine zorbaca suç ortağı olmayacağını anlamalı. https://www.washingtonpost.com/opinions/global-opinions/turkeys-erdogan-mounts-his-own-political-coup/2016/07/20/f9fe79de-4e9b-11e6-a422-83ab49ed5e6a_story.html Jobby Warrick Tarafından 10.07.2016 Çift Taraflı Bir Oyun mu? Türkiye IŞİD ile Savaşsa Bile Diğer Aşırılıklara İzin Veriyor 61 yaşındaki Mısırlı Rifai Ahmed Taha, ABD’nin küresel teröristler listesindeydi. Amerikalı yetkililere göre tehlikeli bir terörist olan Taha, Türkiye’deki sığınağından çıktığında imha edilmeliydi. Taha İslamcı militanlarla toplantı için Suriye sınırından Nisan ayı başlarında geldi. Ve yalnızca beş gün sonra ABD Suriye yakınlarında Türkiye sınırına yakın İdlib kentinde benzin almak için duran o ve 4 şüpheli mücahitleri öldürmek için arabayı füzeyle ateşledi. Suriye isyancıların danışmanı El Kaide’nin ve Usame Bin Ladin’in müttefiki olan Taha’nın kariyeri bu şekilde sona erdi. ABD yetkililerine göre Taha gibi sürgünlerin bazıları Suriye’deki El-Kaide gruplarını desteklemeye devam ediyor. Taha aynı zamanda Suriye’de El Nusra, El Kaide ve diğer İslamcı gruplar arasındaki anlaşmazlıklarda da ara buluculuk yapmaya çalışıyordu. Eski Hazine Bakanlığı terörle mücadele yetkilisi ve şu an Başkan yardımcısı görevinde bulunan Jonathan Schanzer’e göre bu insanlar [El Kaide lideri Eymen] El Zevahiri’nin çekirdek kadrosunun bir parçasıydı. Schanzer “Türkiye Amerika’nın bir NATO üyesi olarak ortak bir düşmanla mücadelede müttefik olması gerekirdi” açıklamasına bulundu. 2013 yılından bu yana Türkiye, Mısır’da Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketinin desteklediği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, Abdülfettah el Sisi tarafından 2013 yılında devrilmesinin ardından  el-Sisi hükümetinin sürgündeki muhalifleri için sığınma hizmeti vermiştir. https://www.washingtonpost.com/world/national-security/double-game-even-as-it-battles-isis-turkey-gives-other-extremists-shelter/2016/07/10/8d6ce040-4053-11e6-a66f-aa6c1883b6b1_story.html The New York Times, Thomas L. FRİEDMAN 20.07.2016 Trump ve Sultan Amerika bir Türkiye değil fakat Donald Trump ve Erdoğan doğumda ayrılmış gibi. Ve bugün Türkiye’de, tüm rakiplerinin şeytanlaştıran ve çılgın komplo teorileri üreten, tek başına olduğuna inanan adam tarafından drama oynanıyor. Ülkesini bir tek o düzeltebilir ve kendi gücünü sağlamlaştırabilir. 2013 – 2014 yılı arası başbakan olan ve sonra manevrayla sembolik olarak Cumhurbaşkanı olup tüm yetkileri bu pozisyonda toplayan Erdoğan ile başlayalım. 15 Temmuz darbe girişimi haberini duyduğumda kafamın karıştığını itiraf edeyim ve ilk tepkim Washington Post köşe yazarı olan, en büyük dış politika uzmanlarından Bayan Manners’e sormak oldu “ Kötü şeyler ne zaman kötü insanların başına gelir?” Türkiye’yi yakından takip eden herkes bilir ki Erdoğan yıllardır Türk demokrasisine, dev vergi faturaları ile rakiplerini kışkırtarak, gazetecileri hapsederek, daha fazla yetki kapmak için milliyetçi nutuklarla Türkiye’deki Kürtlerle bir iç savaş çıkartarak, damla damla darbe vurmakta. Kendisi modern hayatın Sultan’ı olarak adres gösterilebilir. Darbenin başarısız olmasına sevindim. Özellikle böyle bir yoldan. Aslında Erdoğan’ın otokratik ve onun tarafından istismar edilen yönetimine karşı birçok laik Türk var. Buna rağmen Türk demokrasisi komploculara karşı çıkılması gerektiği ilkesini onadı. Ortak akıl ve demokratik duyarlılık ile birlikte ortaya gerçekten etkileyici bir görüntü çıktı. Başarısız darbeden bir gün sonra Erdoğan 2745 hakim ve savcıyı görevden aldı. Br günde bunun kararını nasıl verdi? Zaten elinde bir düşman listesi var mıydı? Bugüne kadar 1500 üniversite dekanı tasfiye edildi, 21bin öğretmenin lisansı iptal edildi ve askeri güvenlik güçleri ve yargının 35bin üyesi “temizlik ”in bir parçası olarak ya temizlendi ya da gözaltına alındı. İşte gerçek bir trajedi: Erdoğan ilk beş yıl olağanüstü bir liderdi ve gerçekten ülke ekonomisine ve orta sınıfı kaldırdı. Ama o zamandan beri kafasına göre gitti ve ülkesini laikçi kesim dindar kesim olarak giderek ayrıştırdı. Tanıdık geliyor mu? Trump da aynı taktikleri kullanmaktadır. Düzenli olarak komplo teorilerini ortaya koyar. Eğer bugün Türkiye’de olanlar hoşunuza giderse, Trump Amerika’sını da seveceksiniz.
Roger COHEN 16.07.2016 Türkiye’de Darbe Başarısız Oldu Darbeler gitmek gibi, hiçbir siyasi lideri yakalamak ve ya susturmak yönelik ciddi bir girişimin olmadığı, hiçbir iletişim stratejisi bulunmayan, silahlı kuvvetler ya da toplumun içinde kritik bir kütleyi harekete geçirmek için hiçbir yeteneği bulunmayan beceriksiz bir çalışmaydı. İstanbul’da birkaç bahtsız askerle köprüler kapatıldı ve görünüşe göre Ankara’da birkaç hükümet binası koordinasyonsuz bir şekilde hedef alındı. Bu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonda Face Time uygulaması ile konuşarak destekçilerine çağrıda bulunması için yeterli oldu. Erdoğan otokratik İslamcı bir Türkiye için yaptığı çalışmaları ilerletmek adına, şüphesiz bu kargaşanın en çok kazanç sağlayanı olacak, ancak onun sahnelediği anlamına gelmez. Başarılı bir darbe felaket olurdu. Özellikle dini muhafazakârlar arasında Anadolu damarının Erdoğan’a muazzam bir desteği vardı. İnsanları sokağa dökmek için ülke çapında tüm camilerin imamları çağrıda bulundu. Herhangi asker kontrolünde bir yönetim, şüphesiz Suriye benzeri bir ayaklanmaya neden olabilirdi. Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Kerry “Türkiye’deki tüm partiler, Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine destek ve sebat göstermek ve herhangi kanlı bir şiddetten kaçınma gerektiğine karar verdiler.” Açıklamasında bulundu. Fakat “sebat” Erdoğan’ın lügatinde bulunan bir kelime değil. Ortadoğu’da Obama’nın eski özel asistanı Philip Gordon, “bana göre ayrıştırmaları iyileştirmek için iyi bir fırsat olsa bile, Erdoğan daha fazla güç biriktirmek ve düşmanların üzerine gitmek için tam tersi şeklinde kullanabilir” açıklamasında bulundu. Saatler içerisinde 2800 üzerinde askeri personel ve 2745 yargıç görevden alınmıştır. http://www.nytimes.com/2016/07/18/opinion/turkeys-coup-that-wasnt.html

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın