Mesajın içeriği mi yoksa söylenme tarzı mı daha önemli? Mektubun zarfı mı yoksa içinde yazanlar mı daha önemli? Soruyu daha da farklılaştırabiliriz. Sorunun bazı
Cenk Özdağ
Bağımlılıktan Kurtuluşta İrade Gücü ve İrade Çatışması
İrade çatışmasının ne olduğuna ve bu tür çatışmalardan nasıl çıkılacağına dair bir önceki yazımızı şöyle sonlandırmıştık: Bir dahaki yazımızda, irade çatışmasından galip çıkmak veya
İrade Çatışmasından Çıkış veya Çatışmadan Kurtulmak
Önceki yazımızda (“Kaybolmuşluktan Varoluşa” başlıklı) insanın kendi varoluşunun farkında olduğu “varoluş anları”nın nasıl bir şey olduğunu betimlemiş ve çoğumuzun çoğunlukla içinde bulunduğumuz kaybolmuşluk halinden
Kaybolmuşluktan Varoluşa
İnsan sık sık kaybolur. Daha önce gitmediği bir yeri bulmaya çalışırken kaybolmak adettendir. Çok iyi bildiğimiz yollarda giderken, her gün yaptıklarımızı yaparken ve dahası
Ahlaka ve Hayale Sığınan İyi Yürekli İnsanlara!
Gücü yetmeyenler gücü yetenlere öğütler verir, arzularını iletirler. Gücün altında ezilenlerse yakınmalar, serzenişler yanında bir de ahlaktan dem vururlar. Ahlaki çürümüşlük, ahlak yoksunluğu, insafsızlık,
İklimler ve Esen Yeller
Ülkemizde dört mevsim yaşanırdı, en azından böyle öğrenmiştik. Ufak sapmaları birleştirip, kimilerini de ayırarak bu dört mevsimi tarihlere göre ayarlardık. Çok büyük bir iş
Önce Bir Karaltıydı Hepsi, Durabilirdi Belki
Önce bir karaltıydı kapıya yaklaşanlar. Derken hepten büyüdüler. Elleri kapı kolunu sarana dek geçip gideceklerdi sanki. Derken kapının önünde ayak sesleri, boğuk konuşmalar. İçeride
Sıradanlıktan Olağanüstülüğe: Atatürk Modeli
Geri kaldık. Orası kesin. Kalkınmalıyız. E bu da kesin. Güçlü olmalıyız! Bu ise muhakkak. Ama nasıl? Hangi kaynakla? Nereden başlanarak? Kaynağın bulunduğuna dair sayısız
Korkudan Korkmak ya da Korkuya Koşmak
Tavşan korktuğu için kaçmaz Kaçtığı için korkar Nazım Hikmet Ran Doktor: Göz açıp kapayınca kadar geçecek Hasta: Ya geçmezse? Doktor: Çok çabuk olacak Hasta
Un Ufak Olmanın Hikâyesi: İnsanca pek insanca
Keyfiyet ve zorbalık altında inleyenlerin hikâyesi sayfalara, kitaplara sığmaz. Kafka’nın kaleminde bir hamamböceğine dönüşür insan, kimi zamansa mahkeme kapılarında ve soluk renkli, buz gibi