Kıbrıslı mıyım?…
Hayatım boyunca hep Kıbrıslı olduğumu ve Kıbrıs’ta yaşadığımı sandım. Daima garip bir duygu içinde oldum, sanki ben hakiki Kıbrıslıydım!…Kıbrıs’ı ve derin tarihini çok sevdim…
Tanrı, “Seni bir daha nasıl yaratmamı istersin?” diye soracak olsa, “Beni 1950’lerde Kıbrıs’ta Dr.Fazıl Küçük’ün şanlı gazetesi “Halkın Sesi”nde mücahit elbiseli araştırmacı-köşe yazarı olarak yarat, başka şey istemem!..” derim.
Kıbrıs öteden beri, 1950’lerdeki çocukluğumdan beri hep benim içimdeydi; o hayalimdeki adada yaşadım daima. 40 yıl boyunca Türkiye’de Demokrat İzmir, Yeni Asır, Hürriyet gibi gazetelerde, çeşitli dergi ve internet gazetelerinde sanki Kıbrıs’ta “Halkın Sesi”nde çalışıyormuş gibi farz ettim kendimi sürekli…
Garip ama gerçek bu…
Çünkü ruhumda Mukavemetçilik ateşi yanıyordu..
TMT’nin, yani Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir fedaisi gibiydim daima..
Bu yüzden hayalimde hep Mucendra’yı, yani Kıbrıs’ın mercimekli pilavını kaşıkladım..
DİRENİŞLER ADASI
Kıbrıs’ın direnişi beni alevler içinde sarıp, hep içine çekti…
Önce Rumların, işgalci İngiltere’ye direnişi…
Sonra, Türklerin, Rum saldırganlığına direnişi…
Rum solcuların, EOKA ve Yunanistan Cuntası’na direnişleri…
Türkiye’nin Emperyalizme karşı direnişi ve 20 Temmuz 1974’te adaya çıkışı..
Sonra Türk Barış Harekatı’na Rumların topyekun direnişi..
Daha sonra Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin Emperyalizmin baskılarına ve ambargolara uzun yıllar boyunca direnişi..
Adadaki Türk ve Rum solcuların topyekun her tarafa direnişi…
Ve her zaman pençesini Kıbrıs’ın üzerinde dolaştıran Emperyalizm olgusu…
Geçen 70 yıl içinde Kıbrıs’ta bunları yaşadık.. Çok çok ilginçti..
KIBRIS DİRENİŞİ KİTABIM
1915’te yayınlanan naçizane “Kıbrıs Direnişi” kitabım..
Ne kadar sıcak bir ada burası, değil mi?… İşte bunlar beni sarıp sarmaladı… Doğal olarak Kıbrıs’ta Türklerin ulusal direnişine öncelikle hayrandım.. Ama öteki direnişlerle de ilgiliyim… 2014’te yayınlanan kitabımın ismini onun için “Kıbrıs Direnişi” diye koydum.
Üniversite öğrenimim boyunca, 1963 – 64’lerde Kıbrıs mitinglerinin en önündeydim… Öğrenci lideriydim, megafonla onbinlerce üniversiteliyi Kıbrıs mitinglerinde yönetirdim..
Defalarca Beyazıt’tan Taksim’e, on binlerle birlikte yürüdüm. Hep Kıbrıs üzerine yazılar, makaleler, araştırmalar yazdım. Kıbrıs Barış Harekatı’nda gazetemde arka arkaya yazılarım, analizlerim yayınlandı. Yine bu yüzden, içimdeki Kıbrıs sevdasına layık olabilmek için kitabımı uzun yıllar boyunca tasarladım ve ancak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40. Yılı’na (2014) yetiştirebildim.
Sözde Cumhurbaşkanı darbeci Faşist Nikos Sampson’un yasaklı anıları gibi Kıbrıs’la ilgili her şey beni ilgilendiriyordu… Darbeci Sampson’un anılarını bir Ermeni gazeteci (!) olarak Paris’te saklandığı fare deliğinde kendi elinden alıp Türkiye’ye getirebildim.. Bir kısmını Star gazetesinde seri olarak yayınladım, sonra Kıbrıs’taki Volkan gazetesi bunları tekrar yayınladı..
Sonra EOKA lideri Albay Grivas’ın gizli anılarını elde ettim. Ama hala bunları topluca yayınlayamadım, vakit bulamadım..
Daima, Toros’la (Rauf Denktaş) ile beraberdim..
Rauf Denktaş (Kod adı: Toros) daima liderimdi. (1992 – Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Ofisi)
Sanki hep mücahitlerle, TMT üyesi fedakar mukavemetçilerle birlikteyim… Kıbrıs Türk halkının davasını hep şanlı bir direniş olarak algıladım. Hiçbir zaman Türkiye’nin toprak kazanması, askeri bir zaferi, klasik bir fetih olayı olarak görmedim. Bundan sonra da göremem. Kıbrıs’ta sonsuz barış yanlısıyım… Çünkü bu ada çok acı çekti, daima barışa mutlaka kavuşmalı… Kıbrıs Türklerinin hem sağcılarını, hem solcularını sevdim… Onları hep bir bütün olarak gördüm.
TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) amblemi
Sanki Kıbrıslı gibiyim.. Garip ama gerçek.. “Sana ne oğlum Kıbrıs’tan?” diyenler çıkabilir. “Hürriyet” için şehit olmuş Kıbrıslı mücahitleri ve Mehmetçik’lerimizi hiç unutmadım ki…
BARIŞ HAREKATININ 50.YILI
Kitabım bu duygularla yazıldı…
Orada, adada Emperyalizme karşı bir direniş oldu…
Ne mutlu onu yazabildim!
Bu direnişin şimdi 50.yılı..
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50.yılını görebildik..
Oradaki halkım çeşitli binmezlikler içinde, ama Türk Ordusu’nun koruması içinde adada şimdilik özgür yaşamakta..
Ama düşman, pusuda, harekata geçeceği anı beklemekte..
Yeniden adada Emperyalizme karşı Türk halkının yeni bir savaşı, yeni bir direnişi olursa, yaşıyorsam Ada’dayım yine!…
Ölmüş isem, ruhum Mukavemetçilerle birlikte mevzilerde olacak..
Rum Dini Lideri Papaz Makarios, daima Yunan Milliyetçiliğinin bayrağı idi.
Albay Grivas ve sağ kolu darbeci Nikos Sampson.. Kıbrıs darbesi ve katliamların baş sorumluları..