Bir yıl kadar önce ODATV’de çıkan bir yazıda zeytinlikler konusunda şunları yazmıştım;
“… AKP iktidara geldiğinden beri, yani yirmi yıldan uzun süredir zeytinciler korku içinde!
Çünkü, zeytinlik alanlara göz dikerek oluşturdukları ‘taciz’ atmosferi, tam dokuz kez yasal bir ‘tecavüz girişimine’ döndü.
Tecavüzün yasalı mı olur demeyin, bal gibi olur!
Üstelik, zeytinlik yasasını değiştirerek zeytinliklere yapılmaya çalışılan bu ‘tecavüz’ olayı son yirmi yılın bir klasiği haline geldi.
Rant iştahı yüksek olan yandaş madenci ile sanayici ve turizmci, yasa ve yönetmelikleri çıkaranlarla ‘duygusal!’ iş birliğine girdiğinde her tür tecavüz yasa koruması altına alınabiliyor!
Neyse ki, 2003’ten 2019’a kadar çıkarılmaya çalışılan “Zeytinliklere Tecavüz Yasaları” ya TBMM’den ya da yüksek yargıdan döndü de zeytinlikler -ve elbette zeytinciler- rahat soluk aldı…
Ama gözleri dönmüş rantçıların pes etmediği anlaşılıyor. Şimdi de Zeytinlik Yasası’nı Enerji Bakanlığı’nın hazırladığı bir yönetmelikle delmeye çalışıyorlar…”
Meğer Çevre ve Şehircilik Bakanlığını Unutmuşum
Bu yazının devamında, rantçı AKP yönetimini şöyle eleştirmiştim;
“…Peki, bu yönetmeliği çıkaran Enerji Bakanlığı, yasaların yönetmelik maddesi ile değiştirilemeyeceğini, böyle bir yönetmelik maddesinin – bir hukuk devletinde- iptal edileceğini bilmiyor mu?
Elbette biliyordur ama yönetmekte oldukları ülkenin bir hukuk devleti olmadığını da biliyorlardır…”
Neyse ki istedikleri olmadı ve bu yönetmelik uygulama şansı bulamadı. Ama…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını Unutmuşum
Zeytincilik Yasası meğer o kadar da önemli değilmiş ve bugün onu delmek isteyenlerin kullanmakta olduğu başka yöntemler de varmış!
Ankara’da kulis(!) yaparak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın izni alınabiliyor ve bu yolla zeytinlikler yapılaşmaya açılabiliyormuş!
Olur mu öyle şey, demeyin!
Pek çok örneği varmış bu uygulamanın…
Geçen yıl, Urla Çeşmealtı’ndaki bir zeytinlik alanda büyük bir inşaatın başladığını ve bir günde yüze yakın zeytin ağacının ortadan kaldırıldığını gördük!
Temelleri kazılmış olan inşaattaki sorumlu bana, bu binanın ruhsatının Ankara’dan alındığını söylemişti. Yerinde olmayan en az yüz zeytin ağacının ne olduğunu sorunca da onların sökülerek bir yana konulmuş olduğunu söyledi.
Yüz kadar olması gereken zeytin ağacının yerine bana on kadar zeytin ağacını göstermiş, ‘İşte şunlar!’ demişti. ‘Onları sonradan dikeceğiz!’
Şimdi durum ne mi?
Tamamlanmak üzere olan dev otel/rezidans inşaatının ne zaman yanından geçsem, değil inşaat alanından sökülen, çevrede bulunan zeytin ağaçlarının bile yok edilmiş olduğunu görüyorum ve…
Buna neden olanlar için, hiç de güzel sözler söylemiyorum!