Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) tarafından, İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte 24-25 Ekim 2019 tarihinde “Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi” düzenlenecek .
Kongre hakkında TARGET Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ’un açıklamalarından önce “Tarım ve Gıda Etiği” konusuna kısaca değinelim.
Tarım ve gıda üretiminde yapılan seçimlerde ”değerler” söz konusu olduğunda etik alana gireriz. Söz konusu değerler arasında bir çatışma olmadıkça etik bir karar verme sürecinden geçmekte olduğumuzu genellikle ayırt etmeyiz.
“Tarım ve Gıda Etiği”nin uygulamaya aktardığımızda başlıca üç konunun öne çıktığı söylenebilir:
• Esenlik (Wellbeing)(*): Alınan kararlar, insanların ve hayvanların sağlığı ve refahı için iyi midir?
• Özerklik (Autonomy): İnsanların tarım ve gıda konusundaki özerkliklerinin ve ahlaki sorumluluklarının sınırları nedir?
• Adalet (Justice): Alınan kararlar herkes için eşitlik mi ya da adil mi?
Tarım ve Gıda Etiği’nin Konuları Neler?
Tarım ve Gıda Etiği;
-
Doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması ,
-
İklim değişikliği ile savaşım ,
-
Çevre dostu tarım sistemleri ve uygulamaları konusundaki değer algısı,
-
Aile işgücü temelli küçük ve orta ölçekli çiftçiliğinin sürdürülmesi desteği,
-
Mevsimlik tarım işçileri ve tarım işçileri ile kadın çiftçiler gibi tarımsal üretimin dezavantajlı bileşenlerinin sorunları,
-
Sağlıklı ve yeterli gıdaya erişimde insan haklarının yeri,
-
Tarım ve gıda alanında yerel kültürlerin korunması,
-
Yerel ve mevsimsel ürünlerin öncelenmesi ve gıdanın boşa harcanmaması,
-
Tarımın itibarının yükseltilmesi,
-
Tarım ve gıda sisteminde yolsuzluğun önlenmesi gibi… birçok konuyu kapsıyor.
Kongrede Hangi Konular Tartışılacak ve Kimler Var?
Taluğ, yapmış olduğu açıklamada kongrede: “Doğal Kaynakların Korunması ve Çevre Etiği, Aile Çiftçiliğinin Korunması ve Çiftçi Örgütleri, Küreselleşmenin Tarım ve Gıda Sektörüne Etkisi, Tarımda ve Gıdada Etik Uygulamalar, Geleneksel, Yerel ve Etnik Gıdalar, Tarım ve Gıda Politikalarının Etik Boyutu, Tarım İşçileri ve Emek Sorunları, Tarımda Kadın” gibi konuların ele alınacağını söyledi ve “Türkiye tarımında ve gıda sisteminde ciddi sorunların yaşandığı ve yeni bir dönemecin eşiğinde bulunduğumuz günlerde yapılacak bu Kongre’nin daha adil ve etik değerlerin korunduğu bir gelecek için yol gösterici olacağına inanıyoruz” dedi.
Taluğ,yurt dışından da çok sayıda bilim kişisinin kongreye katılacağını belirtti. Bunlar arasında BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Prof.Dr. Hilal Elver’i, Avrupa Tarım ve Gıda Etiği Birliği önceki Başkanı Prof. Dr. Carl Matthias Kasier’ı, Kanada Ryerson Üniversitesi gıda sosyoloğu Prof.Dr. Mustafa Koç’u, ABD Colorado Üniversitesinden tarım etiğinin öncüleri arasında yer alan Prof.Dr. Robert Zimdahl ve Hollanda Wageningen Üniversitesi Felsefe Kürsüsünden Prof.Dr. Bart Gremmen’i sayabilirim” diye açıklamada bulundu.
Kongre’de ben de “Tarımda Çöküş:Nedenleri ve Çözüm Yolları” başlıklı bir bildiri sunacağım. Bildiride, emperyalizm(**) kıskacında Türkiye tarımında meydana gelen değişimleri özetlemeye çalışacağım. Bu bağlamda bildiri iki bölüm altında sunulacak.Birinci bölümde,tarımda çöküşün dış ve iç nedenleri kısaca özetlenecek.İkinci bölümde ise çözüm yolları üzerine önermeler yapılacak.
(*)Türkçe’de kısaca “Esenlik (Well-Being)” olarak karşılık bulunan “Wellness” terimi ilk kez , Dr.Halbert L. Dunn tarafından, 1961 yılında yayınlanan “Yüksek Seviye Wellness” adlı kitapçığında kullanılmış. Dr. Dunn wellness’ı fiziksel ve psikolojik esenliği, geliştirmeyi olumlu olarak sürdürme çabası için bir yaşam süreci olarak görmüş.
Wellness’ın birbiri ile ilişkili olan, fiziksel, duygusal, entelektüel, ruhani/ruhsal, sosyal, çevresel ve mesleki wellness gibi boyutları ya da bileşenleri var. Her bir boyut, optimum sağlığın elde edilmesinde eşit derecede önemli .Anılan boyutlardan “Çevresel Wellness” konumuzla bağlantılı ve sağlık için zararlı olmayan temiz ve güvenli bir çevrede yaşama yeteneği olarak tanımlanıyor. Çevresel wellness’i elde etmek için temiz hava ve su, kaliteli besin, uygun barınak, tatminkar iş koşulları, kişisel güvenlik ve sağlıklı ilişkilere gereksinmemiz var.
(**) Kimileri, “Tarımda Çöküş:Nedenleri ve Çözüm Yolları” konusunda emperyalizm nerede diye sorabilir. Türkiye gibi ülkelerde dış dinamikler kapsamında çevre vahşi kapitalizmini yaratan emperyalizmi sorgulamaksızın, neden-sonuç ilişkilerinin cevabını bulamayız. Bir başka deyişle,ekonomi-politikte yaşamakta olduğumuz iç çöküşün nedenlerinin emperyalizm ile bağlantısını görmek zorundayız.Gerisi,eskilerin deyimiyle “laf-ı güzaf”tır.