Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın son şiirlerinden biri olan bu şiir vasiyet gibidir.
İnsanlar farkında değildir belki; ama “ adalet halkın ekmeği” dir.
O’nun kâhin gibi çok önceden saptadığı bir uyarı aydınlanmaya karşı çıkan gericiler, aydınlığı söndürmeye kararlıydı. Şair belki bunu görmüş ve aydınlanmacıları şöyle uyarmıştı:
‘Böyle giderse biline hep’
‘Mustafa Kemal’le bile yokuz.’
Adil yargılamaya karşı olan SAVCI’ya yazdığı bu tarihsel uyarıyı paylaşmak istedim.
Şöyle söylüyor Fazıl Hüsnü Dağlarca:
Savcı, bir sav (iddia) ileri süren hukuk görevlisidir.
Savcı, devlet ve millet adına gördüğü “yasaya aykırılıklara” savaş açan görevli kişidir.
Yasa ve hukuk aynı şey değildir. Yasa “var olan düzenleme” , hukuk ise “olması gereken, vicdanları tatmin eden düzenleme” dir.
Olan ile olması gereken arasında her zaman bir fark vardır; her toplumda vardır… Bize düşen olanı, olması gerekene doğru olabildiğince yaklaştırmak ve aynılaştırmaya çalışmaktır.
Bu, toplumda adaleti sağlayacak, adaleti mükemmelliğe yaklaştıracaktır.
Ey savcı, bir de çağlardan beri yazıyı-şiiri suçlu sayarsın; neden?
Aydınlar, akıl ve cesaretle cehalete, haksızlığa karşı savaş açmışlardır.
En eski çağlardan beri işte bu yüzden bir milletin şairleri yasalarını yapanlardan ve yönetenlerden daha güçlüdür. Daha kalıcıdırlar.
***
Bu şiir, eski Cumhuriyet Savcılarından Ekrem Sezen tarafından 1974 yılında bestelenmiş ve türkü olarak okunmuştur. Ekrem Sezen bu yüzden soruşturma geçirmiş ve aklanmıştır.
behey savcı !
nedir nedir düşündün mü
dağları sorguçlu kılan
onlar susmaz gece gündüz onlar haykırır yücede
gelmiş dağlardan yalınayak durmuş kapıda işsiz
seni bile içli kılan
behey savcı !
nedir nedir düşündün mü
bıçakları uçlu kılan
bir eski hak alınmamış bir dere kan sorulmamış
şunun bunun alınteri alınları taçlı kılan
behey savcı !
nedir nedir düşündün mü
düşünmeyi suçlu kılan
akıl ve yürekle büyümüş gündüzler geceye karşı
amma nedir çağlar üzre beni senden güçlü kılan