Burhan Özfatura’ya Kulak Verelim!

Dr. Burhan Özfatura, İzmir’e yakın geçmişte hizmet etmiş olan belediyebaşkanlarından…

Bugün bile birçok İzmirli’den sevgi ve saygı görüyor. Hala da, kendisinden yardım isteyenleri geri çevirmiyor. Özfatura’nın muhafazakar yapısını bilenler, onun referandum değerlendirmesinin toplum üzerinde önemli etkisinin olacağını kabul ediyorlar.

Referandumda “Hayır” çıkmasının ancak milliyetçi ve muhafazakar oylarla sağlanabileceğini bilenler Özfatura’nın görüşlerinin daha geniş kesimlere ulaşması için gayret göstermektedirler. Gerçekten de, toplumun muhafazakar kesimini etkilemek için, “Hayır” kararını yüksek sesle söyleyebilecek Burhan Özfatura gibi etkileyici güce ihtiyaç vardır.


İzmir Parlamenterler Birliği’nde

Geçen Perşembe günü, İzmir Parlamenterler Birliği’nde Burhan Özfatura’nın bir konferansı vardı.

Salon ağzına kadar doluydu. Çünkü herkes onun, düşüncelerini hiç saklamadan açık olarak söyleyeceğini biliyordu. Keşke, anayasa referandumunda “Evet” vermeyi düşünen muhafazakarlar, en az kendileri kadar muhafazakar olan ama gerçekleri çok daha bağımsız bir vicdanla değerlendirebilen Özfatura’nın söylediklerine kulak verebilseler…


Güç+ Kadın+ Para

İşte size, konferansta aldığım notlardan özetler; “AKP iktidarı üç büyük günahın içindedir: Masa (güç) +Nisa (kadın)+Kasa (para). Yönetici olanların gücü, hem yandaş kasaları doldurmuş hem de beyinleri kasıklarından başka yeri düşünmeyen din sömürücülerine cesaret vermiştir.”

“Gelinen noktada bu ülkedeki Müslümanlar; Samimi dindarlar, dindar geçinenler ve dindarlıktan geçinenler olarak üçe ayrılabilir. Başımızdakileri hangi gruba koyacağınız belli değil mi?”

“Yürüttükleri kampanyalarda ilkokulları bile kullanıyorlar. Türk Bayrağı’nın üzerine “evet” diye yazabiliyorlar. Üstelik emeklilere ‘evet’ baskısı yaparak, onları maaşlarını kesmekle tehdit ediyorlar!

Yahu sen kimsin ki, insanların özel hayatına karışıyorsun? Böyle bir yetki Hazreti Peygamber’e bile verilmemiş!”

“Kuranı Kerim’de tam 700 yerde, Aklınızı Kullanın! diye yazıyor. Bu aklı insanlara veren Allah bile böyle emrederken, birileri çıkıyor, sen aklını sakın kullanma, ben ne dersem onu yap!” diyor. “Bu İslam Dini’nin en büyük günahlarından biri olan Şirk’tir. Yani kula kul olmaktır!”

“Eğer referandumda ‘evet’ çıkarsa, ülkemiz bugün içinde bulunduğu ‘vesayet’ durumundan, ‘esaret’ durumuna geçecektir. Başkan seçilecek olanın esaretine!”

“Evet çıkarsa artık bir daha tarafsız seçim olmayacaktır. Hiçbir muhalif sese hayat şansı tanınmayacak, medya tek ses olacaktır. Eğer

Başkan ister de seçim yaparsa, diktatörlerin ülkelerinde olduğu gibi seçimi yüzde doksan oranda kendisi kazanacaktır.”

“Kimin Başkan Yardımcısı olacağı konuşuluyor. Daha dün Azerbaycan’da Aliev’in eşinin başkan yardımcısı olarak görevlendirildiğini duymadınız mı?”


Diyojen Gibi, Müslüman Arıyoruz!

“Faize karşıyız dediler, geçen yıl bankaların faiz geliri 195 milyar oldu. Şiddet, tecavüz bunların zamanında yirmi kat arttı. Muta nikahını neredeyse resmi hale getirdiler. Toplum yapımızı alt üst ettiler.” En kötü sınav veren kuruluş ise Diyanet; AKP’nin yan kuruluşu gibi çalışıyor. Orada oturmuşlar, kul hakkı yiyorlar. Papa’dan bile utanmıyorlar. Papa geldiğinde mütevazı bir arabaya binerek seyahat etti. Diyanet İşleri Başkanı’nın bindiği ise Mersedes! Bir Diyanet düşünün ki, Kuranı Kerim’de en büyük günahlardan olan Şirk, devlet tarafından uygulama alanına sokulurken sesini çıkarmıyor! Ne büyük aymazlık!”


Katliam Yapılıyor!

“15 Temmuz saçmalığı bahane edilerek, OHAL adı altında baskıcı bir rejim kurdular. Kimin ne zaman içeri atılacağı, ne zaman malına mülküne el konacağı belli değil.”

“Türk tarihinin en büyük kıyımını yapıyorlar. 100 bin dolayında insanımızı kamudaki görevlerinden attılar. Hak aramak diye bir şey mümkün değil. İşin bu kadarla da almayacağı belli. Bu anayasayı geçirmek için yaptıkları tehdit, karalama ve baskılar, geleceğin de karanlık olduğunu gösteriyor.”

“Bugüne kadar, işledikleri suçları karşısındakilere atabilen ve böylesine pervasızlıkla zulüm yapabilen bir iktidar görmedim.”


Terör Ve Suriye Politikası

“İmralı’ya övgüler dizenler, sınır kapılarında teröristleri ağırlayanlar, ‘açılım’ adı altında teröristlerin kentlerimizi kevgire çevirmesine yol açanlar, ‘Hayır’ diyenlere terörist demiyorlar mı, insan biraz utanır!”

“Suriyeli tek bir öğretmenin işsiz kalmayacağını söyleyenler, benim memleketimin yüz bin işsiz öğretmenini görmüyorlar. Hastaneler, bedava bakılan ve işsiz gezerek maaş alan Suriyelilerle dolu.”

“Benim çocuklarım Suriye’de şehit düşerken, 400 bin Suriyeli genç, Türkiye’de son model telefonlar ellerinde geziyorlar. Gitsinler, ülkeleri için kendileri savaşsınlar!”


Başkanlık Bir ABD Projesidir

“İsteyip de neyi yapamadı ki, bir de başkanlığı getirmek istiyor!”

“Başkanlığı istiyor çünkü bu bir ABD projesidir, bir Büyük Ermenistan’ı kurma projesidir. BOP’la başlayan projenin hayata geçirilmesi için yol açmaktır.”

“İslam’ın iki kırmızı çizgisi vardır; biri kul hakkı, diğeri ise Şirk! Bunlar, çoktan bu iki kırmızı çizgiyi aşmışlardır.”

“Ne ekonomik, ne sosyal ve ne de inanç boyutunda bir denetim kalmamıştır. Bunlarda, Allah korkusunun var olduğunu söyleyebilecek bir Allah kulu var mıdır acaba?”


Özfatura’ya Konuşacak Ortam Sağlanmalı

İşte size, muhafazakarlığı tartışılamayacak bir eski belediye başkanının, Burhan Özfatura’nın referandum üzerine yaptığı değerlendirmeler. Ancak, Özfatura gibi “Hayır”cı muhafazakarların iki yanlı şanssızlığı var; Hem, AKP’nin tekelinde olan yandaş medya tarafından aforoz edilmiş durumdadırlar ve hem de yandaş olmayan –çok az sayıdaki- medya organının ilgi alanından uzaktırlar… Keşke, muhafazakar kesimleri ikna edebilecek potansiyele sahip olan Burhan Özfatura’nın “Hayır!” diyen sesi herkes tarafından duyulabilse!

Gerçekleri anlatırken, onların duyarlı olduğu noktaları dikkate alarak konuşuyorlar; Bu oylamanın partiler üstü sonuçlarının olacağını… Yapılacak rejim değişikliği ile Türkiye’nin sadece bugününün değil geleceğinin de tek adama teslim edileceğini… Böyle bir değişiklikle; sadece bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, yarın başkan olacakların da, diktatör yetkilerine sahip olacağını… Böylesine bir yetkiye sahip olacak ‘Başkan’ın, isterse tek başına

Türkiye’yi bölecek kararlar alarak, ülkemizin geleceğini karartacağını anlatmaya çalışıyorlar.

Bunları da sevebilirsiniz