Science Daily
28 Kasım 2016
Çocuk Robotlar, Çocukların Nasıl Öğrendiğini Çözmeye Yardımcı Oluyor
Psikologlara göre, çocuklar yeni kelimeleri, robotlarla aynı yöntemi kullanarak öğreniyorlar.
Bu iddia, bilinçli düşünmeye dayanmayan, fakat bebeklerin çevrelerini hızlı bir şekilde anlamalarını sağlayan, objeleri otomatik bir ilişkilendirme yeteneği olan erken öğrenmelerdir.
Lancaster Üniversitesi’nden Dr. Katie Twomey, Sussex Üniversitesi’nden Dr. Anthony Morse ve Plymouth’dan Profesör Angelo Cangelosi, bebeklerin yeni kelimeleri ilk nasıl öğrendiklerini bulmak istediler.
Üç yaşındaki bir çocuğa benzer oranlara sahip olarak tasarlanmış iCub diye adlandırılan, bir mikrofon aracılığıyla kelimeleri duymaya ve bir kamera ile görmeyi sağlayan basit bir yazılım kullanarak insansı bir robot programladılar. Bilim insanları, küçük çocukların yeni kelimeleri öğrenmelerinin gizemini çözmek için robotları yeni nesneleri işaret edecek şekilde eğitti.
Dr. Twomey şöyle diyor; ‘‘İki yaşındaki küçük çocukların zaten bildikleri kelimelerden yola çıkarak yeni bir kelimenin anlamını çözümleyebildiğini biliyoruz. Yani, küçük çocuklarımız ördek ve tavşan diye diğer ikisini anlayabildiklerinde, zürafa sözcüğünün yeni bir oyuncağı ifade ettiğini çözümleyebilirler.’’ Kahverengi oyuncağın tavşan, sarı oyuncağın ördek ve bu durumda turuncu oyuncağın zürafa olabildiğini çözümlemek için, karşılıklı münhasırlık olarak adlandırılan bir eleme işlemi stratejisi vasıtası ile bunu elde ettikleri düşünüldü.
Araştırmacıların bulduğu şey, robotun birçok bilinen oyuncak ve yepyeni bir oyuncak gösterildiğinde tam olarak aynı şekilde öğrendiğiydi.
“Bu iddialar, erken öğrenimin en azından bazı yönlerinin, bebeklerin ve çocukların çok karmaşık öğrenme ortamından hızlı bir şekilde bilgi almalarını sağlayan, şaşırtıcı derecede güçlü bir ilişki oluşturma özelliğine dayandığını gösteriyor.”
https://www.sciencedaily.com/releases/2016/11/161128111406.htm
Sci-News
16 Ocak 2017
Okyanusta Yaşayan Yakut Deniz Ejderi İlk Kez Videoya Çekildi
Son zamanlara kadar (ikisi de Avustralya’da olan yapraklı deniz ejderi ve yaygın deniz ejderi) sadece iki deniz ejderi türü biliniyordu. 2015’te Scripps Oşinografi Profesörü ve onun iş arkadaşları yeni bir deniz ejderi türü tanımladıklarını açıkladılar.
Yapraklı deniz ejderi ve yaygın deniz ejderi dünya genelinde sergilenen akvaryumda görülse de yakut deniz ejderinin sadece korunmuş dört türden olduğu biliniyordu, biyolojisinin pek çok yönden ayrıldığı bilinmiyordu.
Yakın zamanda canlı olarak toplanan örnek, Batı Avustralya’da 100’den fazla adadan oluşan bir küme olan Recherce Archipelago’dan çekildi.
Bilim insanları canlı yakut deniz ejderinin ilk görüntüsünü elde etmek için bu bölgeye uzaktan kumandalı küçük bir araç (miniROV) aldıklarını açıkladılar.
Yakut deniz ejderinin video görüntüleri yoğun kırmızı rengini gösteriyor ve yaşam alanları, akrabalarının kullandığı alg resiflerinden çok farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Kamera görüntüleri ayrıca bu türlerin 50 metreden daha fazla bir derinlikte yaşadıklarını gösteriyor (hobi olarak yapılan tüplü dalış sınırlarının ötesinde). Biyologlar, balığın uzun süre keşfedilmeme sebebinin bu olabileceğini öne sürüyorlar. Bunların en yakın akrabaları 3-25 metre derinlikte yaşar. Biyologlar, bu balıkların yapraklı ve yaygın deniz ejderinden daha derinde yaşayan ve çok farklı bir yaşam alanındaki yakut deniz ejderlerinin 50 metreden daha fazla derinlikte yaşadığının kanıtını, teyit ettiğini söylüyorlar.
http://www.sci-news.com/biology/ruby-seadragon-filmed-first-time-04538.html
Phys Org
23 Ocak 2017
Donma Noktasının Altında Katı Eritme
Etrafımızı saran evre geçişleri -örneğin, sıvı olan su, kaynadığında buhara, donduğunda buza dönüşüyor. Şimdi, Carnegie Bilim Enstitücüsü’ndeki araştırmacılar- sıvı bir evrede metastability (yarı kararlılık) adı verilen yeni bir olgu keşfettiler. Metastabil, çok istikrarlı bir sıvı değildir. Bu durum, kristal ya da katı şekline dönüşmeksizin donma noktasının altında soğuk olan, aşırı soğumuş sıvılarda yaygındır.
Şimdi bilim insanları, karşıt yaklaşımla, doğrudan Metastabil bir sıvı yaratmanın ilk deneysel kanıtını bildiriyorlar: Bu, erime noktasının altında basıncı düşürme süreci vasıtasıyla metal bizmutun yüksek basınçlı katı bir kristali eritmesidir.
Nature Communications’ın 23 Ocak 2017 tarihli sayısında bildirilen sonuçlar, dünya içerisindeki hareketleri anlamak ve yeni maddeler geliştirmek için önemli olabilir, örneğin depremler gibi. Çünkü Metastabil bir sıvı, dünyanın içerisindeki hareketleri güçlü bir şekilde etkileyen yağlama maddesi görevi yapabilir.
Advanced Photon Source’daki Yüksek Basınç Ortak Erişim Ekibi Yöneticisi Carnegie yardımcı yazarı Guoyin Shen, evre geçişlerinin iki temel niteliği olduğunu açıkladı. Birinci türde kimyasal bağlar, bir evreden diğerine geçerken kırılma yapmaz. Ancak sistemli bir şekilde yönelme ve uzunlukta değiştirme yapar. Yeniden yapılandırmacı evre olarak adlandırılan diğer tür daha karmaşıktır, fakat bu, çalışmanın odağıdır ve doğada en yaygın olandır. Bu geçişlerde, kimyasal bağların parçaları kırılır ve yeni bir evreye girdiğinde önemli ölçüde yapısı değişir.
https://phys.org/news/2017-01-solid.html#jCp
Fox News Health
25 Ocak 2017
Araştırmacılar, Uyku Apnesini Saptamak İçin Uygulama Geliştiriyor
Uyku apnesi, 18 milyondan fazla Amerikalıyı etkiliyor ve uyku apnesi, dikkat eksikliği bozukluğu, yüksek tansiyon ve hatta diyabete neden olabilir. Teşhis için bir klinikte bulunmak maliyetli ve zaman alıcı olabilir. Fakat şimdi çalışmalara yardım edebilecek bir uygulama var.
Washington Üniversitesi Tıp Uyku Merkezi’ndeki doktorlar apne uygulamasını geliştiriyor. Uygulama, şu anda Gıda ve İlaç İdaresi’nden onay bekliyor ve yayınlanma tarihi henüz açıklanmadı.
İşte bu uygulamanın nasıl işleyeceği: Kullanıcı, uyumadan önce uygulamayı açar ve akıllı telefonunu yatağının yanına yerleştirir. Uygulama, nefes alırken en küçük göğüs ve karın hareketlerini bile belirlemek için sonar vasıtasıyla frekansla ayarlanmış ses sinyalleri yayar.
Ekip, obstrüktif apne ve hipopneyi de içeren, uyku sırasında çeşitli uyku apnesi olaylarını tanımlamak için algoritmalar geliştirdi.
http://www.foxnews.com/health/2017/01/25/researchers-developing-app-to-detect-sleep-apnea.html
BBC News
25 Ocak 2017
Bilim İnsanları Şöyle Diyor; Kediler, Köpekler Kadar Akıllı Olabilir…
Japon bilim insanları, bazı hafıza testlerinde kedilerin, köpekler kadar iyi olduğunu ve kedilerin köpekler gibi akıllı olabileceğini söylüyorlar.
49 evcil kediyi içeren bir çalışma, kedilerin hoş deneyimlerinin anılarını hatırlayabildiklerini gösteriyor, örneğin sevdikleri bir yemeği yemeleri gibi.
Köpekler, – eylemsel hafıza olarak bilinen özel bir olayın eşsiz bir belleğini – bu hatırlama türünü sergilerler.
Araştırmacılar, kedilerin test edilen kısa süreden, daha uzun süre hatırlayabileceğini öne sürüyorlar. Ve kedilerin, insanların hareketlerine, yüz ifadelerine ve duygulara cevap vermeyi de içeren çeşitli zihinsel testlerle köpeklerle boy ölçüşebileceğini söylüyorlar.