-
Che ve Nazım
Bugün 15 Ocak 2017 Nazım Hikmet’in 115. yaş günü. İyi ki doğdun Nazım Hikmet. Yaş günün kutlu olsun.
Nazım Hikmetle ilgili birçok yazı yazıldı. Paneller düzenlendi. Daha Nazım hikmetle ilgili bilinmeyen ve zamanla açıklanan bazı bilgiler her gün daha da çoğalmaya başlandı.
Şimdi Küba Cumhuriyetinin Eski Büyük Elçilerinden
Sevgili dostum Ernesto Gomez Abascal (saygı ve sevgi ile anıyorum. Zira 15 Kasım 2015 yılında Havana’da sonsuzluğa göç etmişti)
CHE ile NAZIM HİKMETİ şöyle anlatmıştı.
Tarih 6 Temmuz 1958 Cuma günü, Fidel Castro ve Ernesto Che Guevara, Meksika Şehrinde bir hapishanede mahkumlar.
Hükümete karşı gizli fesat ve yasadışı yollardan silah temin etmekle suçlanıyorlar.
Gerçekten de; birkaç ay sonra Granma gemisiyle Sierra Maestra’da gerilla mücadelesini başlatmak üzere 82 genç devrimciden oluşan bir grupla bir yolculuk örgütlemekteydiler.
Che, hapisten ailesine yazdığı aynı tarihli mektubunda; halkını ezen, emperyalizm yanlısı diktatörlükten Küba’yı kurtarmak üzere Kübalı devrimcilere katılmaya karar verdiğini anlatmıştır.
Bu görev uğruna hayatını kaybetme ihtimali karşısında, Che şöyle yazmıştır:
“Şimdiden ölümümü bir başarısızlık olarak görmüyorum, hatta (Nazım) Hikmet’in de dediği gibi: “YALNIZ YARI KALMIŞ BİR ŞARKININ ACISINI TOPRAĞA GÖTÜRECEĞİM”.
Şiire tutkun ve kendisi de bir şair olan, Che, Nazım Hikmet’i okumuştu, hatta hapisteyken ve idam cezasına çarptırılma tehdidiyle karşı karşıyken karısına yazdığı “1. Mektup” başlıklı şiirinde kendisinden bahsetmiştir.
O zamanlar, Nazım Hikmet, zaman içerisinde tüm dünyanın emperyalist hakimiyet ve adaletsizlikle mücadele sembolüne dönüşecek, Latin Amerikalı genç bir devrimcinin, şiirlerini okuduğunu bilemezdi.
Bugün, bu alıntı, Che’nin Havana’da, La Cabana Kalesinin hemen yanındaki müze evinin girişinde yer almaktadır.
Ekte bu yazıyı görebilirsiniz.
Şiirin tamamı aşağıdadır.
NAZIM HİKMET’TEN PİRAYE’YE
KARIMA MEKTUP
(11 Kasım 1933, Bursa Hapishanesi)
Bir tanem!
Son mektubunda:
“Başım sızlıyor
Yüreğim sersem!”
Diyorsun.
“Seni asarlarsa
Seni kaybedersem;”
Diyorsun;
“Yaşayamam!”
Yaşarsın karıcığım,
Kara bir duman gibi
Dağılır hatıram
Rüzgârda;
Yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer
Yirminci asırlarda ölüm acısı.
Ölüm
Bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
Razı olmuyor gönlüm.
Fakat
Emin ol ki sevgili;
Zavallı bir çingenenin
Kıllı, siyah bir örümceğe
Benzeyen eli
Geçirecekse eğer
İpi boğazıma,
Mavi gözlerimde korkuyu görmek için
Boşuna bakacaklar
Nâzım’a!
Ben,
Alaca karanlığında son sabahımın
Dostlarımı ve seni göreceğim,
Ve yalnız
Yarım kalmış bir şarkının acısını
Toprağa götüreceğim…
Karım benim!
İyi yürekli,
Altın renkli,
Gözleri baldan tatlı arım benim;
Ne diye yazdım sana
İstendiğini idamımın,
Daha dava ilk adımında
Ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
Kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
Bana fanila bir don al,
Tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
Daima iyi şeyler düşünmeli
Bir mahpusun karısı
XXX
Ernesto Guevara’nın Bolivya’daki yıllarını en ayrıntılı biçimde araştırmış olan kişi, Bolivyalı gazeteci – tarihçi Carlos Soria Galvarro’dur.
Che’nin Bolivya’daki yılları üzerine 7 cilt yazmış olan Soria’nın verdiği bilgiye göre, öldürüldüğü sırada Che’nin sırt çantasından şu beş kitap çıkmıştır:
Karl Marx’ın Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabı,
S. R. Vigosky’nin Güncel Kapitalizm Teorileri Üzerine Makaleler kitabı,
Paul Carrell’in Geliyorlar kitabı (Ils Arrivent – Che’nin çantasından çıkan bu Fransızca kitap, İspanyolca olmayan tek kitaptır),
H. B. Philips’in Analitik Geometri kitabı ve son olarak Luis Peñaloza’nın Bolivya Ekonomi Tarihi kitabı
Dahası da var.
Soria Galvarro’nun eline, ilginç bir belgenin fotokopisi bulunuyor.
Bolivya ordusunun ele geçirdiği, 5 sayfalık bir liste. Listede, kitap isimleri yer alıyor. Listenin Che’nin okuduğu kitapların mı, yoksa okumak üzere not düştüğü kitapların mı listesi olduğu bilinmiyor. Ancak Bolivya’da elinin altında bulunan kitaplar olduğu anlaşılıyor.
Listeyi vermeden önce dört not düşelim.
Birincisi, Che’nin bir gerilla olarak, bir devrimci olarak, ama en önemlisi bir Marksist olarak okumaya verdiği önem. Che’nin yanında savaşan gerillalardan Harry Villegas, Che’nin hem kendi çantasında kitap taşıdığını hem de diğer gerillaların çantalarına kitapları dağıttığını, geri kalanları da yiyecek ve ilaçları sakladıkları yerlere koyduğunu aktarıyor. Che, bir devrimci için okumanın önemini çok iyi biliyordu.
İkincisi, liste Che’nin ne kadar geniş bir yelpazede kitap okuduğunu gösteriyor. Öldüğünden çantasından Analitik Geometri kitabı çıkan Guevara, Croce’den Troçki’ye, Stalin’den De Gaulle’e, Erasmus’tan Graham Greene’e çok geniş bir yelpazeden yazarların kitaplarını not düşmüş listeye.
Üçüncüsü, Che’nin ve diğer devrimcilerin esin kaynakları gizli saklı değil.
Kendi ağızlarından bilinir bu. Latin Amerikalı devrimciler için (Marksizmin ustaları dışında) üç esin kaynağı varsa, bunlar Simon Bolivar, José Martí ve Josê Carlos Mariátegui’dir.
Dördüncüsü, listede, Nâzım Hikmet’in bir kitabı var. Listesinde, “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” bulunuyor.
Xxxx
-
Nazım Ve Havana: (Prag / Slavia Cafe)
Küba’da yayınlanan HOY Gazetesinin 12 Mayıs 1961 günlü sayısında “Dünyaca ünlü Türk şairi Nâzım Hikmet, Milletlerle Dostluk Enstitüsü’nün davetlisi olarak dünden beri Havana’da bulunuyor” ifadesi Nâzım’ın Havana’ya varış tarihinin 12 Mayıs 1961 olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Nâzım Hikmet’in iki haftadan biraz fazla bir süre Havana’da kaldığı ve muhtemelen mayıs ayının son günlerinde ya da haziran ayının ilk günlerinde ülkeden ayrıldığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Nazım Hikmet – Fidel
Nazım Hikmet Fidel Castro’ya barış ödülünü vermeye gittiğinde;
Fidel: ‘Ben çocukluğumdan beri senin şiirlerini bilirim. Gençliğimde de senin şiirlerini okurdum. Sen çakı gibi adamsın. Gençmişsin bayağı’…
Aralarındaki sohbet uzun bir süre devam eder.
O günlerde kaleme aldığı bir şiir:
İşçilere rastlıyorum
Hiç kimse onlar gibi böylesine güvenle geçmedi sokaklarından Havana
Havana olalı beri
Ve ben her gün biraz daha gencim Havana’da
Her gün biraz daha yitiriyor ağzım dünyanın acılığını
Her gün biraz daha yumuşuyor çizgileri avuçlarımın ve çok uzaklarda bir
Kadının beni ama yalnız beni düşündüğüne inanıyorum her gün
Biraz daha
Ve her gün biraz daha keyifli türkü söyleyerek geçiyorum Havana
Sokaklarından
Somos Sosyalitas Salante Salante (biz sosyalistiz, haydi ileri)