Bir
resme baktığında herkesin gördüğünü gören, aydın değil,
kör’dür.
İslamcı
iktidar ve yazarları ne zamandır aynı ‘resme’
bakıyor.
Topluca
yoğunlaşıp (konsantre) odaklandıkları o resim bugün
itibariyle
yerinden
indiriliyor.
İktidarı
kör sarhoş eden resmin indirilip yerine yeni bir siyasi
tablonun
asılmasına
en çok Kılıçdaroğlu sevinecek.
Kılıçdaroğlu’na
müjde, iktidarın CHP lideri üzerinden linç kampanyası
anlamını
ve gücünü yitirmeye başlıyor.
Çünkü
yeni bir FIRTINA GELİYOR: Meral Akşener.
YANDAŞLARIN
MÖNÜSÜ DEĞİŞTİYOR
Birkaç
aydır konuşmalarımızda mahkeme kongre kararı verdiği takdirde
yandaş
medya
akşam ekranlarında yedikleri Kılıçdaroğlu’nu indirip yerine
Meral
Akşener’i
koyacaklar, demiştik, bugün itibariyle mönü değişti ön
topçu
birlikleri
taciz ateşlerine başladı.
Siyasette
cepheler odaklar saflaşmalar değişiyor,‘kartlar
yeniden
dağıtılıyor’.
Çok
sert bir fırtına esecek estirilecek, yer yerinden oynayacak, yola
çıktı
geliyorlar!
CHP’yi
dinsizlikle suçlayıp camileri ahır yaptılar benzeri yalanlarıyla
ne
büyük(!)
zaferler kazandılar.
Şimdi
Meral Akşener’i neyle suçlayacaklar?
Tabii
ki ellerinde tek argümanları eski günlerdeki
‘cemaat
bağlantılarıyla’.
Ancak
cemaat üzerinden Akşener’e yüklenen yandaş medyanın unuttuğu
bir şey
var,
son seçimlerde ağır bir aşağılık kompleksi yaşayan
MHP’lilerin canı
öyle
yandı öylesine gözleri karardı ki, artık yandaşların,
hem
‘körlükte’
MHP’lilerle
yarışabilmeleri
mümkün değil hem de cemaatçi diye suçlamaları MHP’li
kitleler
açısından hiç inandırıcı değil.
Siyasetin
bütün kapılarını kapatıp bütün şanslarını merkezden en
küçük
muhalifine
kadar susturanlar bu barajın bir yerden patlayacağını
hesap
etmeliydiler.
Yasaklarla
kurulan barajlar Türk siyasetine el koyanların elinde
patlamıştır,
fırtına geliyor ve önünde durabilmek mümkün değil ve
an
itibariyle
yandaşlar şaşakalmış apışmış durumdalar.
Bu
saatten sonra MHP faşist parti MHP ırkçı parti Akşener’in
cemaat
bağlantıları
var eleştirileri beş para etmez, fırtına öyle bir
umutsuzluk
anında
yola çıktı ki, MHP’ye damgalanan eski eleştiriler hem
kimsenin
dıngılında
değil hem uzun süredir görüş alanın dışında kalmış
MHP’li
yazar-çizer
aydın kadrolarında çok şey değişti.
Akşener
gelsin de nasıl gelirse gelsin, bunlar gitsin de kim gelirse
gelsin,
düşüncesi, an itibariyle ülke siyasetinde artık kök salmış en
hakim
duygu,
geçti Bor’un pazarı, ne söylesen faydasız artık.
Yandaşlar
hiç ağlamasınlar bunlar gitsin de kim gelirse gelsin
psikolojisini
oluşturan kendileridir.
CEMAATÇİ
DİYE BİR ŞÜPHE Mİ VAR
An
itibariyle Akşener’in birlikte yola çıktığı ve Akşener’in
omurgası her
şeyi
olan YENİÇAĞ GAZETESİ siyasetin baş rollerine oturmaya
başlamıştır.
Yeniçağ
gazetesine bu vesileyle bir daha göz atın, topyekun
Akşener’in
arkasındalar
ancak cemaat dedikodularına göğüs geren açıklamalara da
yavaş
yavaş
şahit oluyorsunuz, Yeniçağ Gazetesi’ne bir daha bakın, bir
çıkar
topluluğu
değil bir romantik gönül macerası hiç değil, bir daha bakın,
on
yıldan beri kararlı ve çok sert bir AKP muhalefeti yapıyorlar ve
on beş
yıllık
AKP belası karşısında eğilip bükülmediler, ve en önemlisi,
AKP’ye
stepne
olan utandırıcı MHP politikaları ise çoktandır Devlet
Bahçeli’nin
sırtında
kaldı, sahiplenmediler, cemaatçi diye bir şüphe var mı,
derseniz,
artık
iktidar şehvetinin gözleri karartmasından sonra bu sorunun cevabı,
bu
kadar
kusur kadı kızında da olur, deyip geçiştirilir.
Ve
bu kararlı inanmış sabır taşı MHP muhalefeti nihayet ‘liderini’
büyük
bir
sevinç patlamasıyla buldu.
Devlet
Bahçeli’yi çoktan ihtiyar büyücüye dönüştürdüler,
soğuktan ve
hareketsizlikten
donmuş vaziyette tutulan ülkücü hareketi vücut
sıcaklığına
yeniden
çıkarttılar.
Ölüp
gitmiş dedikleri kimsenin yüzüne baktığı yok dedikleri
değerini
yitirmiş
dedikleri ‘davalarını’ sonunda bir daha Türk siyasetinin tek
umudu
olarak
geniş kitlelerin önüne koymayı başardılar.
*‘Tamam
AKP’ye vermeyeyim de kime vereyim’ *diye AKP’den kaçmaya
çalışan
seçmenlerin
ve CHP’liyim ama CHP’de iktidar şansı göremiyorum
diyen
umutsuzların,
önüne büyük bir kapı açılmıştır.
MHP
oy oranı yüzde 13-18 aralığı olan ideolojik bir partiydi, şimdi
bu
ideolojik
parti, sınırlarını parçalamaya Meral Akşener’le kitle
partisi
olmaya
doğru evrilmeye başlıyor.
Köken
olarak ülkücü ama sağ merkez DYP’de uzun yıllar siyaset yapmış
Meral
Akşener
hitabeti ve verdiği resimle büyük bir ‘popülist’ fırtına
yaratmaya
çok
elverişli bir siyasi kimliği olduğu kuşku götürmez.
MERAL
AKŞENER’İN YAKASINI ‘CEMAAT’İN BU ZEHİRLİ VE GİZLİ
ŞAİBELERİ HİÇ AMA
HİÇ
BIRAKMAYACAK
Cemaat
şeyhine seyahat eden bunca zaman cemaate tek laf etmeyen ve
cemaat
operasyonları
sürecinde MHP’nin sessiz kalmasına sebep oldu suçlaması
yapılan
ve cemaatçi olsam bunu gururla söylerim benzeri ifadeler
dile
getiren
Meral Akşener’in yakasını* ‘cemaat’*in bu zehirli ve
gizli
şaibeleri
hiç ama hiç bırakmayacak, bakalım bu şaibe iddialarıyla nasıl
baş
edecek,
zaman gösterecek.
Ancak
çok uzun süren yandaşlık günlerinde zeka sağlıklarını
kaybetmiş
AKP’lilerin
kökü çok derin sağ merkez muhafazakar bu yepyeni oluşumla
baş
edip
edememesi kendileri gibi kaçamak ve geçiştirici cevapların
alasının
dersini
veren merkez sağ kökenli Meral Akşener’e karşı nasıl bir
meydan
savaşı
açacaklar, an itibariyle Türk siyasetinin en heyecanlı yeri,
Meral
Akşener’in
en zayıf yeri burası…
Meral
Akşener’in büyük şansları ise şudur, Türkiye’nin önüne
Tayyip’i
göndermek
dışında, bir proje koymak ve bir iktidar hazırlığı yapmak
zorunda
hiç
değildir, rüzgar uçuruyor.
AKP
kirli siyaset batağına öylesine gömüldü ki Meral Akşener
kendisinin
tertemiz
lekesiz şaibesiz olduğunu ispatlamak ve kendisini savunmak
zorunda
hiç
değil, kuşun kanat çırpmasına gerek yok fırtına
uçuruyor.
Türk
siyaseti öyle derin yanlış hatalar içinde ve halk bu
felaketleri
öylesine
canı yanmışcasına yaşadı ki, ayrıca ve en önemlisi, Meral
Akşener,
kitlelerin
karşısında artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu
söylemesine
de
gerek yok, velhasıl sadece bir ‘resim’ ‘bir poster’ olarak
Meral
Akşener
birdenbire neden Eva Peron gibi çok şey anlatmaya başladı,
büyük
soru!
Meral
Akşener’i bekleyen tek sorun MHP içi muhalefette öne çıkan
adaylarla
‘birlik’
ve ‘yanyana’ olmayı partiyi bütün olarak tutup tutmamayı
başarıp
başaramaması.
CHP’ye
söyleyeceğimiz, seçmen beklentilerinin de bir sınırı vardır,
bu
kadar
şansı (Sarıgüller, Ekmeleddinler, Sezgin Tanrıkulları vb.
üzerinden)
ıskalarsanız,
şansını hiç kullanmamış Meral Akşener karşısında siz de
AKP
gibi
apışıp kalırsınız.
Seçmeniniz
sonunda nihayet yeni bir umut kapısı bulmuşken açlıktan
ölseniz
size
tek oy vermez.
Şimdi
biz ne kadar, siyasette moda salgın hastalık gibidir,
Menderes,
Demirel,
Özal gibi Tansu gibi Tayyip gibidir, bir gelirlerse onbeş
senede
kurtulamazsınız,
desek, nafile.
Çok
susuz bırakılmış koyunlar çoban dinlemez, bu saatten
sonra
otoritelerin
aydınların kanaat önderlerin ekranların bu susamış
koyunların
önünü
kesmeye yolunu değiştirmeye gücü yetmez…
Kendimize
büyük sorumuz şudur, on beş yıldır operasyonlara
iftiralara
ithamlara
sürgünlere kovulmalara hakaretlere uğrayan biziz, ama,
muhalefetin
tepesine şimdi, bu operasyonların dışında sessiz uzakta
kalmış,
bambaşka
bir siyasi kimlik geliyor…
Başka
cevapları da var, ilerleyen günlerde yazarız, operasyonlarla
önü
kesilen
muhalefetin beden gücü dayanıklılığı bir gizli el
tarafından
darmadağınık(dizayn)
edildi.
On
beş yıldır yorulmadan susmadan muhalefet eden kalemlerin
siyasilerin
hayat
gücü soylu damarları canlılığı iğdiş edildi, uyuz eşekler
başa
geçirildi.
Ve
bu şaibeler girdabında kendi partilerini boğanlar
boğulmasını
seyredenler
oturup şimdi Meral Akşener posterlerini yutkunup avuçlarını
yalayıp
üçüncü parti konumlarına hazır olsun.