8 Haziran sabahı olduğunda ortaya çıkan siyasi tablo, 13 yıl ortaçağ zihniyetinin sona erdiğini, yeniden bir aydınlanmanın başlayacağını 17- 25 Aralık yolsuzluklarının- hırsızlıklarının soruşturulmasını, Gezi direnişinde yaşamlarının baharında katledilen gençlerimizin katillerinin bulunması ve yargılanmasını, Soma ve Ermenek maden cinayetlerinin suçlularının bulup yargılanmasını umut eden yüzde altmışlık bir bölümün umutları bir anda yıkılıverdi.
Emeklilerin çift maaş, işçilerin askeri ücret, taşeron işçilerinin kadro, bankaya kredi borçlularının af olması hayalleri suya düştü.
Bugün ülkemizde bir kaos ortamı doğmuşsa bunun asıl nedenleri üzerinde durmak gereklidir sanırım. Seçimlerin üzerinden henüz üç gün geçmemişti ki; Deniz Baykal sırf ön almak için aniden Tayyip Erdoğan’la görüşmeye daha doğrusu TBMM başkanlığı için icazet almaya gitti. Öyle ki çok heyecanlı olduğundan Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu’nun telefonlarını bile karıştırdı. Bu arada aşağıda bir hatırlatmayı birlikte okuyalım.
Bir hatırlatma
Yıl 2002
Siyasi Tarihimizde Örneği olmayan bir kutlama.
Seçimin üzerinden daha 48 saat geçmeden, resmi olmayan kesin sonuçları daha YSK tarafından açıklanmadan, Deniz Baykal ve arkadaşlarının AKP Genel merkezine kutlama ziyareti yapması nasıl yorumlanabilir?
Seçimi kaybeden Cumhuriyetle yaşıt 80 yıllık (2002 Tarihi itibariyle) CHP’nin genel başkanı ve arkadaşları, zafer kutlamaları yapılan kökten dinci AKP’nin genel merkezini ziyaret ediyorlar. Baykal burada yapıcı ve iyi niyetli muhalefet yapacağını ilan ediyor.
AKP genel merkezini ziyareti sırasında Tayyip Erdoğan ile görüşen Deniz Baykal, sanki koalisyona aday bir partinin genel başkanı gibi açıklamalarda bulunuyor.
(Mehmet Bölük Mecburen kitabı sayfa 12)
Yıl 2015
7 Haziran seçimleri henüz yapılmış, Yine Seçimin üzerinden daha 48 saat geçmeden, resmi olmayan kesin sonuçları daha YSK tarafından açıklanmadan,
Baykal yine sahnede, Tayyip Erdoğan´la buluşuyor. Buluşma iki saat devam ediyor. Buluşma için CHP Genel Başkanından izin alınmış da değil. Sadece bilgi veriliyor.
İki kişi iki saat herhalde pişti oynamadılar. Bütün olasılıkları görüşmüşlerdir. Ama hala ne görüştükleri belli değil. Tıpkı Tayyip Erdoğan’la Beylerbeyi Balık Lokantasında ne görüştüklerinin belli olmaması gibi.
7 Haziran seçimleri sonu hiç sesi çıkmayan Erdoğan’a Baykal’ın Ziyareti CAN SUYU yerine geçmişti. Bu arada MHP lideri Bahçeli de bir adamını Tayyip’e göndererek neler konuşulduğunu, kendilerinin üzerine düşen bir görevin olup olmadığını ve göreve hazır olduklarını belirttiler ve ilk görev olarak devletin 2 numarası olan TBMM başkanlığını AKP’ye altın tepsi içinde sundular. Böylece Tayyip Erdoğan’ın sıkıntıları bitmiş yeni oyunların sahneye konulmasına sıra gelmişti ki; birden Celal Doğan sahneye çıktı. Celal da gerekli icazetleri alıp yeni sahnelenen oyunların sahneye konulması beklendi.
İşte bir hafta içinde ülkedeki kaos ortamı ve daha yaşamlarının baharında katledilen gençler. Uykularında kalleşçe ve acımasızca öldürülen polisler, askerlerimize kurulan pusular ve her gün şehit haberleri ve cenaze törenleri.
Sahi HDP Türkiye Partisi oldu mu?