Üniversite son sınıfta neredeyse bütün dönem arkadaşlarımla birlikte Genç Beyinler Yeni Fikirler(GBYF) adlı bitirme projesi yarışmasına katıldık. Üyesi olduğum topluluktan bir arkadaşım yarışmada birinci oldu ve bu sayede Türkiye’de düzenlenen en büyük Bilişim Fuarı CeBit’te stant açmaya hak kazandı. Biz de topluluktan bir ekiple arkadaşımıza destek olmak amaçlı fuara katıldık.
Nedir Bu CeBit?
CeBit dünyanın uluslararası en büyük bilgisayar fuarıdır. Fuar her yıl Almanya Hanover’de Deutsche Messe AG tarafından düzenlenmektedir. CeBit’in açılımı Centrum für Büroautomation, Informationstechnologie und Telekommunikation, Türkçesi ise «Ofis otomasyonu, Bilgi teknolojileri ve Tele-haberleşme Merkezi”dir.
CeBit eskiden, büyük bir endüstri fuarı olan Hanover Fuarının bilgisayar ayağıydı. İlk olarak 1970 yılında düzenlendi. Ancak 1980’lerde bilgi teknolojilerindeki hızlı büyüme sayesinde 1986’dan itibaren CeBit Hanover Fuarın’dan ayrı bir fuar olarak düzenlenmeye başlandı.
CeBit Markalı Diğer Fuarlar
CeBit Hanover Fuarından ayrıldıktan sonra hızla büyümeye başladı ve bütün içeriği tek başına karşılayamayacak hale geldi. Bu nedenle CeBit Home ve CeBit Professional olarak ikiye ayrıldı. Ancak daha sonradan CeBit Home iptal edildi.
Almanya’da düzenlenen CeBit fuarlarının dışında Deutsche Messe AG sponsorluğunda 1999 yılından itibaren başka ülkelerde de düzenlenmeye başlandı.
– CeBit Asya (Şangay-Çin)
– CeBit Avustralya (Sidney-Avustralya)
– CeBit Eurasia Bilişim (İstanbul Türkiye)
– CeBit Amerika (New York- ABD)
CeBit Eurasia Bilişim
İstanbul’da düzenlenen bu bilişim fuarında Avrasya’daki bilişim firmalarına, kamu kurumlarına ve medya kuruluşlarına ev sahipliği yapıyor. Makine, tekstil, lojistik, turizm, eğitim, sağlık gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar CeBit’te yer alıyor ve piyasada daha tanınır hale geliyor. Bunun yanı sıra fuarla eş zamanlı olarak CeBit Küresel Konferans’ları yapılıyor. Bu konferanslar bilişim sektöründeki önemli konu başlıklarını ele alıyor.
Bilişim Topluluğu Olarak CeBit Deneyimimiz
GBYF’de ödül alan 6 ekibe verilen para ödüllerinin yanı sıra CeBit’te stant açmak hakkı tanındı. Yeni mezun olmuş Bilgisayar ve Yazılım Mühendislerine verilebilecek en güzel ödüllerden biri kesinlikle, dünya çapında bilinen bir bilişim fuarında stant açmaktır. Biz de bunu bir fırsat bilerek fuara koşa koşa gittik. Fuardan haftalar öncesinden fuar yetkilileriyle iletişim kurduk, hazırlıklarımızı yaptık ve fuara katıldık. Yetkililer, fuar için bir hazırlık yapmamıza gerek olmadığını, standımızın biz gittiğimizde hazır olacağını bildirmişlerdi. Dolayısıyla kendi kişisel afiş, bilgisayar ve malzemelerimiz dışında masa sandalye vb. götürmedik fuar alanına. İşte başımıza gelen ilk aksilik de söylenenlere inanmak oldu.
Her ne kadar bir Alman markası olsa da Türkiye’de düzenlenen bir fuarda bu tip aksilikler olması çok normal. Sabah 08.00’da fuar alanına gittiğimizde bize ayrılmış stant alanını bulamadık. Görevlilere sorduk ve bize gösterdikleri yerde sadece kırmızı fuar halıları mevcuttu. Fuar’ın ilk günü saat 16.00’a kadar masa sandalye beklemekle geçti. Söylediklerine göre durum şu şekildeymiş: CeBit’in düzenleneceği fuar alanı CNR Expo iken, fuar tarihinden 2-3 gün önce CNR Expo’nun ruhsatsız olması nedeniyle kapatılması ve bu nedenle CeBit’in yine İstanbul Fuar Merkezindeki Hol 9-10-11’e taşınmasıymış. Organizasyon ekibi bu sebeple birçok aksilikle karşılaşmış.
Bu mazerete uzaktan bakınca gerçekten de haklı bir mazeret gibi duruyor. Ancak düşüncem şudur ki, hiçbir mazeret bu gibi aksilikleri haklı kılmaz. Her şeyden önce ilk planlanan fuar alanının (İstanbul’un en tanınmış fuar merkezi olan CNR Expo) ruhsatsız olması büyük bir fiyasko. Ayrıca profesyonel organizasyon şirketlerinin bu gibi olasılıklara karşı bu kadar acemice yaklaşmaları böyle büyük bir bilişim fuarına hiç yakışmıyor.
Ne yazık ki bu organizasyonun en büyük fiyaskosu bu değildi. Herkesin bildiği üzere bilgi çağında yaşıyoruz ve bilişimin olmazsa olmazı internet günlük hayatımızın bile gereklilikleri arasında girmiş durumda. Hal buyken, 2000 senesinden beri düzenlenen bir bilişim fuarında iyi kötü bir internet erişimi olması beklenir. Ancak CeBit Avrasya 2014’de fuar alanında internet ne yazık ki mevcut değildi. Katılımcıların hizmetine sundukları internete bağlanmak imkânsızdı, fuar süresince bağlanabilen görmedim.
Aslında, dünyada bilişim önderi ülkelerde düzenlenen bir fuarın Avrasya ayağının Türkiye’de düzenlenmesi çok büyük bir ayrıcalık. Ancak fuarcılıkta öğrenecek daha çok şeyimiz olduğu kesin. Fakat fuarda beni üzen tek şey organizasyon sorunları değildi. Fuardaki Türk firmalarındaki en başarılı işler kurumsal iş yazılımları vb. idi. Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarının çoğunluğu yurt dışından katılan firmalara aitti. Bu da bize Türkiye’nin bilişim sektöründe öncü değil, sadece üretilenleri kullanabilen ve bununla övünen bir ülke olduğunu gösteriyor bence.
Umarım çok kısa zamanda CeBit Avrasya’da daha iyi koşullarda daha iyi Türk şirketleri görebiliriz. Bunun için hep beraber çaba göstermeliyiz.