CHP’nin Mazlum/Mağdur Sıkıntısı

AKP tarafından büyük baskı altına alınan CHP’li belediyelerde başkanların çekmediği kalmadı.

Ankara’dan hükümet talimatıyla o kadar çok müfettiş gönderildi ki, kimi belediyeler onlara oda yetiştiremez oldu. Gelen giden müfettişler belediyeye sığmayınca, onlara belediye binası dışında yer tutmak zorunda kalanları biliyoruz.

AKP iktidarının CHP’li belediyelere yaptığı bu haksız sindirme ve itibarsızlaştırma operasyonunun, halkımızın çoğu tarafından «çamur at izi kalsın” şeklinde yorumlandığı bir gerçek…

Ancak, ne yazık ki, AKP bürokrasisinin CHP’li belediyelere uyguladığı bu haksız muamele, çoğu belediyede onların istediği sonucu vermiş görünmektedir.

Küçük büyük birçok CHP’li belediye üzerindeki bu operasyon, sadece tutuklanan belediye çalışanlarının değil, mahkeme kapılarında süründürülen kimi başkanların da psikolojilerini bozmuştur.

Gerçi, AKP’nin böylesi baskılarına maruz kalmış olan belediye başkanlarına CHP yönetimi sahip çıkmış ve yapılanları halka anlatmış, halkımızın büyük bir bölümü de bunu anlamıştır.

Ancak yine de AKP’nin uyguladığı baskı sonuç vermiş ve sayısı az da olsa bazı CHP’li başkanların psikolojileri allak bullak olmuştur.

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Her sabah evden çıkarak AKP’nin acımasızca baskı uyguladığı belediye binasına gitmek ve orada -mahkeme kapılarını unutarak- belediye işlerine yoğunlaşmak kolay bir iş değil elbette…

Kimi CHP’li başkanlar bu baskıya katlanarak işlerini başarıyla sürdürmüşlerdir elbette. Ama kimi başkanların bu baskılardan çok etkilendikleri ve işlerini sağlıklı olarak yürütmekte zorlandıkları da bir gerçektir.

AKP korkusunu taşıyan bir CHP belediyesinde işlerin aksamasının nedeni sadece başkanın psikolojisi değildir. Belediyenin üzerine çöken korku atmosferinin, ‘imza atacak’ üst düzey bürokratları etki altına alması da en az onun kadar önemlidir.

Karar verenlerin ve bu kararı atacağı imza ile tescil etmesi gerekenlerin, bunu yapmaktan kaçınması durumunda, işin ucu doğrudan halka dokunmaktadır.

YEREL SEÇİMLERİ BEKLEYEN TEHLİKE

Söylediğim gibi CHP yönetimi bugüne kadar yapması gerekeni yapmış ve başkanlarını yalnız bırakmamıştır.

Ancak yeni dönem için başkan adaylarını belirlerken, CHP yönetiminin çok dikkatli olması gerekecektir.

AKP’nin acımasızlığına uğrayarak mahkeme kapılarında süründürülen kimi başkanlarımızın, kimi zaman, makamlarına döndüklerinde günlerce kendilerine gelemedikleri unutulmamalıdır.

Hele de bu tükenmişlik atmosferi belediyenin imza atan kalemlerine sindiğinde, iş üretmenin ne denli zor olduğu (ve olacağı) gözden uzak tutulmamalıdır.

Mazlum, mağdur ve vefa sözcükleri elbette vazgeçilmeyecek kadar kutsal değerler taşır.

Ancak, vefayı gösteren ile vefa gören arasındaki duyarlı denge göz ardı edilmemelidir.

Ne zulüm gören kendini koruma altına alanları yük altında bırakacak kadar beklentisini yüksek tutmalı…

Ne de zulüm göreni koruyanlar, vefa uğruna yaptıkları bu korumayı sürdürürken, ortaya çıkabilecek başka büyük zararları görmezden gelmelidir…

Çünkü, halka verilecek hizmet kadar CHP’nin çıkarları da bazı inatlaşmaları kaldıramayacak kadar önemlidir.

Vefanın sürekliliğini bekleyenler, bunun başka boyutlarda sürdürülmesini düşünebilmeli…

Vefayı göstermekte olanlar da, kendilerine ‘irade sınavı’ yapanları bir şekilde ikna etmelidirler…

ÇİLE NÖBETİ, YARGILANMA NÖBETİ

AKP iktidar oldukça CHP’li belediyelerin çile çekeceği bir gerçektir.

Bugüne kadar CHP’li başkanlar bu çileyi fazlasıyla çekmiştir. Sayısı az da olsa bazı başkanların, bu çileden fazlasıyla etkilenmiş olduğu bir gerçektir. CHP yönetimi buna göre davranmalı ve bugüne kadar çektiği çileye dayanamamış olanların yerini dingin güçlere bırakmasını sağlamalıdır.

Ve elbette işin bir de yargı boyutu var…

Çektiği çilenin çok daha ileri gidebileceği tehdidini taşıyanlar, yeni dönemde de seçilmeleri durumunda hem kendilerine ve hem de CHP’ye zarar verebileceklerdir. Bu durum çok önemlidir ve her iki tarafça da dikkatlice değerlendirmelidir.

****

CHP’nin yeniden aday göstereceği mevcut başkanlar -AKP’nin tüm çamur atma davalarına karşın- CHP’ye layık, dürüst insanlardır.

Ama ne yazık ki şu anda karşılarında AKP hükümeti var.

Ve AKP etkisi altındaki mahkemelerin seçim öncesi ve seçim sonrasında ne yapacağını kestirmek olanaksız görünmektedir.

CHP yönetiminin, hem bazı başkanları ve hem de başkanlık makamını riske atmamak için bütün bu faktörleri göz önünde bulundurduğuna kuşku yoktur.

Verilecek kararlar, sadece CHP’nin kazanabileceği kentlerdeki belediye hizmetlerinde değil, CHP’nin geleceği üzerinde de belirleyici olabilecektir.

Bunları da sevebilirsiniz