Türkiye’nin sporcu istatistikleri 2011 yılının son günlerinde gazetelerde yer aldı ve ne yazık ki verilen rakamlardaki durum hiç de iç açıcı değildi. Her fırsatta nüfusu ile öğünen bir ülkenin, sporcu istatistiklerinde kendisinden nüfus olarak bir hayli geride olan ülkelerin arkasında yer alıyor olması, üzerinde durulması gereken bir gerçekliktir. Umarım Türk sporuna yön verdiğini düşünenler bu tabloyu yeniden gözden geçirirler ve sporun neden önemli bir alan olduğunun farkına varırlar. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda Türk gençlerini ve gelecek kuşaklarımızı son derece sıkıntılı günlerin bekleyeceğini söylemek için kahin olmaya gerek olmayacaktır. Çünkü hareketsiz yetişen çocuklarımızın, spordan uzak büyümelerine odaklanan zihniyetin gelecekteki etkileri obez sayısı artmış nesiller olacaktır. Yapılan araştırmalar okul çağlarında spor yapan çocukların hayatlarının ilerleyen aşamalarında da spor yapma ihtimallerinin, yapmayan akranlarına oranla daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde ise sporun okullardan ve sokaklardan uzaklaşmasının sakıncaları her geçen gün daha fazla hissedilmekte ve oynayan/katılan çocuklar ve gençler yerine izleyen/hareketsiz nesiller yetiştirmekteyiz. Bu durumun gelecekteki ülke ekonomisi açısından da çok büyük etkileri olacağını, özellikle sağlık harcamalarında büyük artışlara yol açacağını söyleyebiliriz. Çünkü hareketsiz nesiller beraberinde kalp, tansiyon, şeker ve benzeri pek çok hastalığı tetikleyecek yapıyı beraberinde taşımaktadırlar. Şimdi çok daha ucuz ve kolaylıkla yapılabilecek uygulamaların yapılmaması, gelecekte ülke ekonomisine ve insan kaynaklarının kaybına yönelik getirilerin çok daha fazla olmasıyla sonuçlanacaktır.
Tüm bu söylediklerimizi daha anlamlı kılacak birkaç rakam vererek durumu özetlemeye çalışalım. 74 milyonu aşan nüfusun %30’a yakını 12-24 yaş grubunda yer alan Türkiye’de Kasım 2011 itibarıyla resmi verilere göre toplam lisanslı sporcu sayısı 1 milyon 915 bin 994 kişi. Faal sporcu sayısı ise sadece 222 bin 553 kişiden oluşuyor. Bu verileri ülke nüfusuna oranladığımızda nüfusumuzun %2,5’u lisanslı sporcu iken, sadece binde üçlük kısmı faal sporcudur. Nüfusa oranlandığında 80 Milyonluk Almanya’nın %30’luk bir oranı yani 24 milyonu sporcudur. Nüfusu sadece 378 bin kişiden oluşan Lüksemburg’un sporcu sayısı 120 bin kişidir. Fransa, İtalya ve Hollanda ‘da yaklaşık her dört kişiden biri, Portekiz ve Belkçika’da ise her beş kişiden biri, İngiltere’de de her sekiz kişiden biri lisanslı sporcu iken Türkiye’de her 39 kişiden biri sporla ilgilenmektedir ve faal sporcular açısından bu oran her 335 kişide bire düşmektedir.
Bu vahim tabloyu değiştiremediğimiz sürece sadece oynanan Süper Lig karşılaşmaları ve onun etrafında yaşanan şike, şiddet gibi olumsuzlukları konuşmaya ve hayatı ıskalamaya devam ederiz.