Üçüncü Dünyada Açlık Devrimleri

Dünya birçok devrime şahit oldu. Bunlardan en önemlilerinden biri 1917 Sovyet Devrimi idi ve diğer ülkelerdeki devrimlere de örnek oldu. 1917 Ekim’inde Çarlık Rusya’sında yaşayan emekçiler ayaklandılar ve Sovyetler Birliği’ni kurdular. Sovyet Devrimi’ni Küba, Çin, Arnavutluk, Vietnam, Nikaragua gibi devrimler izledi. Ancak bu ülkelerde sosyalist rejimler insana (eğitim, sağlık, barınma, ısınma) ve silaha yatırım yapıp, teknolojiyi yenileyemedikleri için çöktüler. Lütfen yanlış anlamayın, amacım tarih dersi vermek değil. Zaten ne haddime! Amacım 20. Yüzyıl’daki bazı koşulların hala geçerliliğini yitirmediğini anlatmak. O zamanlarda da paylaşım adaletsizliği ve onun sonucu olarak açlık vardı, yeni yüzyılda da var. Geçen yıl Kırgızistan’da neler olduğunu hatırlayınız lütfen.

Yasemin Devrim

Bugünlerde de özellikle Kuzey Afrika’da ilginç şeyler yaşanıyor. Cezayir’de gençler yiyecek fiyatları artınca isyan ettiler. Tunus’ta da eğitimli işsizler Diktatör Bin Ali rejimini ortadan kaldırdılar. Devrimin adını da «Yasemin” koydular. Gençlerin enerjisinin karşısında bugüne kadar kimse duramamıştı. Bugün de duramadı. Tunus’ta işsiz, umutsuz gençler bir diktatörlüğü yıkarak, özellikle üçüncü dünya ülkelerindeki totaliter rejimlere gözdağı verdiler. Bu hareketin diğer yoksul ülkelere de sıçrayacağını düşünüyorum. Nasıl sıçramasın ki, dünyadaki gıda ürünleri spekülatörlerin oyuncağı oldu. Gıda spekülatörleri havadan para kazanmaya başladılar.


Küresel Açlığın Nedeni Paylaşım Adaletsizliği

Aslında bugün dünyadaki açlık tehlikesinin nedeni, yetersiz gıda üretimi değil, paylaşımın adaletsizliği. Nitekim Afrika’daki açlar, Amerika‘daki obezler bu kanımızı doğruluyor. Halbuki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Sekreteri Jacques Diouf, dünyayı tehdit eden açlık sorununun çözümü için sadece 44 milyar dolara gereksinim olduğunu söylüyor. Doksan ülke savunma bütçesinden 500’er milyon dolar ayırsa, açlığa çare bulunacak. Ancak spekülatörler gözlerini öyle karatmışlar ki, bu uyarıları bile duymuyorlar. Herhalde Tunus’lu gençler onları uykularından uyandırmışlardır.


Bunları da sevebilirsiniz