Konya’nın Antalya sınırında bulunan Tınaztepe Mağaraları; Akdeniz bölgesinin Batı Toroslarının Kireçtaşından (CaCO3) ve Kalsiyum (Ca) ve Magnezyumlu karbonat (Mg) bileşiminden oluşan karstik bir yapıya sahiptir. Yağış suları tarafından çözünen kayaçların erimesiyle yer üstünde ve altında engebeli oyuklar, çöküntüler yüzünden obruklar, dikey ve yatay mağaralar oluşur.
GİDEN GELMEZ DAĞLARI
Akseki ve İbradı (Antalya) arasında obruklar ve sivri kayalarla dolu bu dağlar Tınaztepe Mağaralarının tam Batısında olup, Akseki İlçesinin Cevizli, Değirmendere ve Ceceli köyleri bu dağlara yaslanmaktadır. Pek çok avcının gidip geri gelememesinin nedeni “Mağaraları, kenarları bıçak gibi keskin kayaları, suyun battığı düdenleri ile adı gibi ürkütücü bir kayalar ormanı” olmasından ileri gelir. Öyleki bölgenin 1:25.000’lik Askeri haritalarında “piyade geçemez” ifadesi yazılıdır (1). Yakınlarındaki Ürünlü Mahallesi (köyü) sınırları içinde yeraltı gölü bulunan Altınbeşik Mağarası da Tınaztepe Mağaraları oluşumuna sahiptir. Ankara’dan; Konya yoluyla Antalya’ya giderken, Seydişehir’i geçince solunuzda Tınaztepe Mağaralarını görürsünüz.
Tınaztepe Mağarası
TINAZTEPE’NİN OLUŞUMU
Türkiye’nin 500 milyon yıl önce Afrika ve Karadeniz arasında, yer hareketlerinin sıkıştırmasıyla, ekvatora kadar uzanan Tetis denizinin altından yukarı doğru hareketle yavaş yavaş yükseldikçe, ortasındaki iç deniz de yer altına iner. Kurak Konya ovası dip suyu yüksek olduğu için kuraklığa ve ne yazık ki gittikçe kaybettiği yüksek verimliğe sahiptir. Tınaztepe, Konya-Antalya sınırının Seydişehir çıkışında, solunuzda kalır. 3 ay yaz mevsiminden sonra ilk ve son baharda yağışların arkasından aylarca kar altında, çetin soğukların yaşandığı bir havzadır. Çağlayan ve akarsularının suyu içilebilir. Su miktarı mevsime göre çoğalır veya azalır. Yerli halkın daima farkında olduğu bu mağaralar ilk kez Fransız su ve yerbilimcisi Michel Bakalowichz tarafından 1968’de “Science Magazin’de” yayınlanır. Derken 1970’de Soğla gölü taşar. Tınaztepe Tesis görevlisinin 21 Temmuz 2020’de verdiği bilgiye göre, bu kez, Seydişehir’in 18 km. kuzeyinde olan bu gölün taşma nedenini araştırmaları için Fransız Okyanus Uzmanı Kaptan Jacques Cousteau; Alman Reinhold Messner ile ekip arkadaşları, davet edilir. Ekip; Fası boğazı ve Tınaztepe’nin bağlantılı olduğunu, Soğla gölünü beslediğini ve yer altı göllerinin uzunluğunun 22 km olduğunu keşfederek, Almanya’da “Dünya harikaları” kitabında yayınlarlar.
Soğla Gölü
Şu anda Beyşehir gölünün Soğlaya akması engellendiği için bu göl bir su depolama barajına dönüştürülmüştür. Tınaztepe’de birbirleriyle bağlantılı olmayan 2 mağara vardır. Hemen çok derin bir obruğa açılırlar. Dışardaki sıcak ve soğuk değişmelerine rağmen mağaraların içinde ısı sürekli olarak 9 derecedir. 230 milyon yıl evvel oluştuğu tespit edilen bu mağaraların tavanından ve duvarlarından süzülen ve damlayan sular, harikulade sarkıtlar ve dikitler meydana getirmiştir. Yer yer tavan ve taban yüksekliği 65 metreyi bulurken bazı yerlerde ise ancak sürünerek geçmek mümkündür. Mağara kanalının, ortasındaki büyük genişlikte rengi turkuaz ve yeşil arasında değişen renklere sahip bir göl bulunur. Uzun mağaranın 1580 m.lik kısmı tamamen ahşap köprüyle yürüyüş yolu olarak düzenlenmiş ve duvarlar aydınlatılmıştır. Mağaraya ulaşmadan evvel yağmur ve eriyen kar suları küçük çaylardan ve salkım salkım çağlayanlardan meydana gelen, eşsiz bir manzaraya sahiptir. Ana köprünün dışında kalan yan kollar, ancak özel giysi, botlar ve kokartlı rehberler tarafından gösterilmektedir. Mağaraların havası Astım rahatsızlığına iyi gelir. Giriş fiatı 15 TL’dir. (www.tinaztepemagası.com)
-
B.Ergenekon, dagarcikturkiye.com/2017/03/01/giden-gelmez-daglari-kuma-davasi-gara-dayi/