Bir Yanılgı Binbir Ders: Yanılgı ve Eleştirel Düşünme

Deniz 31 yaşında, bekar, açık fikirli ve oldukça zeki biridir. Ankara’da doğmuş ve İstanbul’da öğrenim görmüştür. Felsefe bölümünden mezun olmuştur. Öğrencilik yıllarında cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal adalet meseleleriyle yakından ilgilenmiş çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışmıştır. Ayrıca iklim değişikliği ve küresel ısınma hakkında bilinçlendirme toplantıları düzenlemiş, nükleer karşıtı eylemlere katılmıştır.

Aşağıdakiler cümleleri, 1 numara en olası ve 6 numara en az olası olacak şekilde, olasılıklarına göre sıralayınız.

(a) Deniz felsefe öğretmenidir.

(b) Deniz bir kafede çalışmaktadır ve yoga dersleri almaktadır.

(c) Deniz sosyal hizmet görevlisidir.

(d) Deniz sekreterdir.

(e) Deniz bir sigorta danışmanıdır.

(f) Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır.

Eğer sıralama işlemini tamamladıysanız, yukarıdaki parçadan çıkarılması ve ardından sıralanması beklenen sadece iki cümlenin bu yazı için önemli olduğunu belirterek başlayalım. Bu cümleler: (d) Deniz sekreterdir ve (f) Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır. Doğal çıkarımın bir sonucu olarak “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” cümlesi “Deniz sekreterdir” cümlesini zorunlu kılacağı için “Deniz sekreterdir cümlesi” en azından “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” cümlesi kadar olası olmak zorundadır.

Ne var ki yapılan çeşitli çalışmalara göre çoğunluk “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinin liderlerinden biridir” cümlesinin “Deniz sekreterdir” cümlesine göre daha olası olduğu yanıtını vermiştir. Uzman olmayan kişilerden yetkin istatistikçilere pek çok kişiye uygulanan bu testte yanılgının oranı %80’den fazla çıkmış. (1) Dahası matematiksel mantık veya felsefi mantık derslerini alan kişilerde ise %54 (2) gibi oldukça yüksek bir oranla bu yanılgıya düştüğü ortaya çıkmış.

Eğer siz de yanılgıya düştüyseniz endişelenmenize gerek yok. Çünkü yazında conjunction fallacy [mantıksal keşişim yanılgısı] olarak bilinen mantıksal bir yanılgı içine düştünüz. Bu yanılgı daha özel durumların tekil duruma göre daha olası olduğunun varsayılmasıdır. Deniz’in geçmişi ve hayatı hakkında sunulan bilgilerden çıkarılması beklenen olası ifadelerden varacağımız sonuçların her ne kadar yeterli kanıtlarımızın olmadığı görünüyor olsa da, en azından tutarlılık gereği, ifadeler arasında mantıksal bir sıralamanın yani “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” ifadesinin “Deniz sekreterdir” ifadesine göre daha olası olduğu yanıtı bu türden bir yanılgıdır. Temel mantık kuralı gereği “ve” bağlacı ile kurulan birleşik cümlenin doğruluk değeri, kendisini oluşturan iki cümlenin yalnızca her ikisinin de doğru olduğu durumda doğrudur, diğer tüm durumlarda yanlıştır. Diğer bir deyişle, birleşik cümleye atanacak doğru doğruluk değeri için her iki cümle de doğru olmak zorundadır; ancak cümlelere tek tek baktığımızda olası cümlelerin doğruluk değerinin doğru olmaları birleşik cümlenin olasılığına kıyasla ya aynı ya da daha yüksek bir olasılığa sahip olmalıdır. Biçimsel olarak iki özelliğe birden sahip olan birinin bu durumu sağlama olasılığı (örneğin sekreter olmak ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almak) özellikleri ayrı ayrı sağlama olasılığından daha düşük olmak zorundadır (örneğin sadece sekreter olabilirdi). Çoğunluğun düştüğü mantıksal yanılgı tam olarak budur. Matematiksel olarak mantık çıkarımını doğrulayacak olasılık hesabı kolaylıkla yapılabilir. İki olayın birlikte gerçekleşme olasılığı, olayların tek başına gerçekleşme olasılığına kıyasla daha küçük veya eşittir. Bunu yukarıdaki parçaya uyguladığımızda, örneğin “Deniz sekreterdir” ifadesinin olasılığına 1/6 değeri ve “kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” ifadesine 5/6 değeri verildiğinde ve olayların birbirinde bağımsız olarak gerçekleşeceği varsayılacağından “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” ifadesinin değeri 1/6 × 5/6 = 5/36 olacaktır. Bu değer ise “Deniz sekreterdir” ifadesinin olasılığından daha küçüktür.

Yukarıdaki ele alınan örnek parça, aşağıda özgün biçiminde “Linda Problemi” olarak adlandırılan parçanın bir çeşitlemesidir. (3) Psikoloji, felsefe ve karar verme kuramları çalışmalarında ve yazınında sıklıkla alıntılanan bu sınama özgün biçimde ilk olarak Amos Tversky ve Daniel Kahneman’ın “Judgments of and by representativeness” adlı çalışmasında sunulmuştur. Yazarlar çoğunluğun “Deniz sekreterdir ve kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol almaktadır” ifadesini daha olası bulmasının altında yatan yönlendirici nedenin verili ifadenin Deniz kişisini daha iyi tanımlayan bir ifade olarak görmeleri ile ilişkilendirmektedirler. Kısa parça içinde Deniz’in geçmişinde yola çıkarak sekreter olmasına göre kadın özgürlüğü hareketinde etkin rol alması hakkında daha fazla ipucu olduğu için (f)’nin daha olası olduğu sonucuna vardıkları öne sürülmektedir. Parça içerisinden çıkarılabilecek daha yüklü yargıların temsil edilebilirliği daha fazla olacağı için mantıksal ve matematiksel olarak daha düşük bir olasılığa sahip olsa da parçayı okuyan çoğunluk için daha iyi betimleyici ve temsil edici bir yargı olarak sunulması için daha görerek mantıksal yanılgıya düşülmektedir. Aynı çalışma içerisinde daha karmaşık ve özelleşmiş parçalar söz konusu olduğunda benzer yanılgıya düşen kişi oranının çok daha yüksek olduğu belirtilmiştir. (4)

Tercih süreçlerinin psikolojisine bu açıklamayı bir kenara bırakarak, problemin eleştirel düşünmedeki izdüşümlerine odaklanalım. Benzer bir durum eleştirel düşünmede sıklıkla kullanılan ispat yükü kavramı için ortaya konabilir. Örneğin hangi ifadeleri gerekçelendirmemiz bizi daha fazla bir ispat yükü altına sokar? “Eve gittim” ifadesi mi yoksa “Eve gittim ve ders çalıştım” ifadesi mi? Gündelik hayatla ilişkilendirilecek olursa, çoğunluğun düştüğü bu yanılgı bize ifadelerin yüklü içerikleri ve doğruluk koşulları arasında geçişken olmayan bir yapının varlığını göstermekte. Eleştirel düşünme, salt biçimsel mantıktan farklı olarak, doğruluk koşulları özdeş iki ifade için, örneğin “eve gittim ve yemek yedim” cümlesi ile “yemek yedim ve eve gittim” cümlesinin zamansal sıralama farkının olması gibi benzer pek çok çözümleyici örnek sunar. Eleştirel Düşünmede dizgesel ve sürekli hatalarla başa çıkabilme, özellikle kısıtlı bilgiden sunulan çıkarımsal aldatmacalara karşı uyanık olmada, hatalı genelleme ve keskin yargıların daha tercih edilebilir olanaklı yargıların göz ardı edildiği çıkarım yanılgıları gibi başka mantık hatalarına da kolaylıkla düşülebilir.

Gündelik kullanımımızda her ne kadar mantık kurallarını “öğrensek” de uygulamaya geldiğinde farklı etkenler bizi yanıltabiliyor. Psikolojik nedeni her ne olursa olsun, temel mantık araçlarıyla donatılmış bir zihnin bu gibi bir çıkarım ve sıralama problemiyle karşılaştığında eleştirel düşünmenin yardımıyla akıl yürütme ve çıkarım hatalarının farkına kolaylıkla varabiliriz. Kimi metinlerde açıkça belirtilmeden bizi yönlendiren ancak geçerli olmayan argümanlar da akıl yürütme hatalarını gizleyerek, mantıksal varsayımları çürüten tuzaklar kurulabilir. Bu nedenler aslında insanın en azından gündelik akıl yürütme tutarlılığını sorguladığımızda kimi zaman öznel olarak akla yatkın gelen çıkarımların aslında nesnel düzlemde, diğer bir deyişle mantık kurallarının doğru uygulandığı bir çıkarımda, nasıl çelişkiye düşüldüğünün farkına varmak çok daha kolay olacaktır.

Notlar:

(1) Berit Brogaard, “Linda The Bank Teller Case Revisited” https://www.psychologytoday.com/us/blog/the-superhuman-mind/201611/linda-the-bank-teller-case-revisited

(2) [Oxford Texts in Logic, Volume 3] Ian Chiswell, Wilfrid Hodges – Mathematical Logic (2007, Oxford University Press) s.158

(3) Özgün biçiminde Linda Problemi:

Linda 31 yaşında, bekar, açıksözlü ve çok parlak biridir. Felsefe mezunudur. Öğrencilik yıllarında ayrımcılık ve toplumsal adalet meseleleriyle son derece yakından ilgilenmiş ve dahası nükleer karşıtı eylemlere katılmıştır.

Aşağıdakilerden cümleleri, 1 numara en olası ve 8 numara en az olası olacak şekilde, olasılıklarına göre sıralayınız.

1. Linda ilkokul öğretmenidir.

2. Linda kitapçıda çalışmaktadır ve yoga dersleri almaktadır.

3. Linda feminist harekette etkin birisidir.

4. Linda psikiyatrik sosyal hizmetler görevlisidir.

5. Linda Kadın Seçmenler Birliği üyesidir.

6. Linda vezne memurudur.

7. Linda sigorta satış temsilcisidir.

8. Linda vezne memurudur ve feminist harekette etkin birisidir.

Bkz. Amos Tversky ve Daniel Kahneman (1982) “Judgments of and by representativeness’ Daniel Kahneman, Paul Slovic ve Amos Tversky (editörler) Judgment under Uncertainty: Heuristics and Biases içinde. Cambridge University Press, Cambridge. (s. 92).

(4) a.g.e. s. 93 ve 94.

Bunları da sevebilirsiniz