Halid Karsıalan Paşa (Nam-ı Diğer Deli Halid)

Halid Paşa 1883 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. (Acar, 2020) Halid Paşa 22 Ağustos 1903 tarihinde Harbiye’den mezun olmuştur. (Acar, 2020) Harbiye’den mezun olduktan sonra ilk görev yeri olan Yemen’e tayin olmuştur. Bu görev yerinden sonra kısa bir süreliğine 1. Ordu’ya atanmış, 1. Orduda bağlı olduğu birlikle Yemen’e ikinci gelişinde yüzbaşı rütbesine terfi edilmiştir. (Üçüncü, 2019) İtalyanların Trablusgarp işgali üzerine Trablusgarp’a gelmiş burada üç aylık süre içerisinde bölge halkını teşkilatlandırmıştır. Osmanlı’nın Balkanlarda olan topraklarında yaşanan karışıklıklar ve Karadağ’ın Osmanlı İmparatorluğuna savaş ilan etmesi üzerine Balkan Savaşları başlamıştır. (Güzel, 2017 ) Balkanlarda yaşanan bu karışıklıklardan dolayı Trablusgarp’taki subaylardan gönüllü olanlar Balkan Savaşlarına katılmaya gitmiştir. Halid Bey de Balkan Savaşlarında gönüllü olan subaylardan birisidir. Halid Paşa’nın Balkan Savaşlarında İstanbul-Çatalca’da bulunan Şark Ordusu’na tabur komutanı olarak atanmıştır. Halid Paşa emrindeki kuvvetlerle birlikte Bulgar işgali altında bulunan Çorlu’yu işgalden kurtarmıştır. Bütün bu çabalara rağmen Osmanlı Balkan Savaşları neticesinde yenik düşmüştür. Halid Paşa bu yenilginin üzerine imparatorlukta inzibat subaylığı görevine getirilmiştir. (Acar, 2020)

Halid Paşa inzibat subaylığı görevinden bir müddet sonra Birinci Dünya Savaşı meydana gelmiştir. Halid Paşa Kafkasya Cephesine görevlendirilmiştir. (Acar, 2020) Burada Halid Paşa’nın soyadını aldığı Kars vilayetinin de bulunduğu Kafkas cephesini anlamak için bu cephenin yakın tarihine bakmalıyız:

Kafkas cephesinin temeli 1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı olan 93 Harbi’ne dayanmaktadır. 93 harbi sonunda yenilen Osmanlı’nın Rusya’ya savaş tazminatı olan bir milyar yüz bin altın ödemesi gerekmektedir. Ancak bu miktar 2 yıllık Osmanlı bütçesini bile aşmaktadır. Bunun üzerine Rusya savaş tazminatı maddesini Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’dan alma maddesiyle değiştirmiştir. Bu üç vilayeti kapsayan sınırlar otuz altı kilometrekareydi ve bu sınırlar arasında yedi yüz bin Türk halkı yaşamaktaydı (?). Çarlık Rusyası bu toprakları aldıktan sonra Kars- Sarıkamış- Batum’a uzanan demiryolları, şoseler, köprüler inşaa etmiştir. (Acar, 2020) Ulaşımı kolaylaştırmak yönünde olan bu faaliyetlerde Çarlık Rusyası milli hedeflerine ulaşmayı amaçlamıştır.

Ruslar ile imzalanan Brest- Litovsk Anlaşması’na göre Elviye-i Selase’1de Türk- Rus sınırının belirlenmesi için tampon bölge belirlenecekti. Ancak bu tampon bölgeyi belirleme işini zorlaştıracak bir gelişme yaşanmıştı; Kafkaslar’da Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan bir araya gelerek Mavera-i Kafkas Hükümeti kurulmuştu. (Baykur, 1983) Osmanlı bu hükümet ile uzlaşmaya varmak ve tampon bölge hakkında konuşmak için Mavera-i Kafkas hükümetini Trabzon’da görüşmeler yapmaya çağırdı. Bu görüşmeler bir aydan fazla sürdü ve Osmanlı Trabzon’a asker çıkartmak için hazırlıklar yapmaya başladı. (Özel, 2012 )

Bu hazırlıkların neticesinde Vehip Paşa ordusuna ileri emri vermiş ve 5 Nisan 1918’de Sarıkamış kurtarılmıştır. (Acar, 2020) 25 Nisan tarihinde de Kars vilayeti Ermenilerden alınarak 40 yıl 5 ay 25 gün süren Kars’ın istiladan kurtarılması sağlandı. (Acar, 2020) Bu süreçle paralel olarak Türk ordusu Doğu Karadeniz’de 10 mart tarihinde Hopa vilayetini kurtarmıştı. Hopa’dan ilerleyerek Borçka, Artvin ve Şavşat vilayetleri de kurtarılıp Ardahan sınırlarına dayanılmıştır. (Gökdemir, 1989)

Enver Paşa 17 martta Erzurum’dan ayrılarak yeni görevine atanmak üzere bekleyen Halid Bey’i, Yakup Şevki Paşa’nın 9.ordusunun 3. Kafkas tümeni komutanlığına atamıştı. Halid Paşa orada bulunan gönüllü birliklerle teşkilatçılık özelliğini kullanarak mücadele vermeye başlamıştır. (Acar, 2020)

O yıllarda Ardahan ve Ahıska’da mücadele eden Osman Server (Atabek) Bey, bölge eşrafından birilerini Hopa’da bulunan Halid Bey’e gönderip kendisine yardım desteklerini beklediklerini, 8. Alay ve çetelerle Ardahan ve Ahıska’nın Türklerin elinde olduğunu ve Türk ordusunu büyük bir heyecanla beklemekte olduklarını bildirdi. (Acar, 2020) Halid Bey 3 nisanda Ardahan’ı 4 nisanda Posof’u alarak Ahıskaya girmiş oldu. (Acar, 2020) Halid Bey burada Osman Server Bey ile işbirliği yaparak, İngiliz- Rus anlaşması ihtimaline karşılık, Ahıska ve Ahılkelek illerini üstün düşman güçlerine rağmen nisan ayı başlarında zaptetti. (Solmaz, 1996)

Ahıska ve Ahılkelek illerinin alınması sadece askeri açıdan önemli değildi. Ahıska ve Ahılkelek’in Kafkaslarda stratejik olarak önemi Türk ordusunun ileri harekatına devam edebilmesi için önemliydi, keza ikmallerin aksamaması için gerekli olan yolların düğüm noktasına bulunuyorlardı. (Özkan, 2015 )

Halid Bey’in buradaki başarısı sadece imparatorluk düzeyinde ses uyandırmadı, dünya geneline yayıldı. Kafkaslarda savaşın kendi çıkarlarına uygun bir şekilde sonuçlanacağını düşünen İngilizleri büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bu başarı Times gazetesinde Ahıska vilayetinin Türkler tarafından zaptedildiğini ilan ederken Llyod George hükümetini de eleştirerek: “mağlup devletlerin silahlarının tamamen teslim alınmasının ne denli önemli olduğu”nu vurguluyordu.

13 Nisan 1918 tarihinde Halid Bey ve komuta ettiği 3. Tümen 128. Alay ile Ahıska ve Ahılkelek gönüllüleri Batum’u kuşattılar ve bazı tabyaları ele geçirdiler. 14 Nisan 1918’de ise 10. Tümenin de katkılarıyla Batum zaptedildi. (Çakmak, 2005) Bu ilinde alınması ile Elviye-i Selase tekrardan Türk idaresine geçti. Bu olaydan bir süre sonra 1828’de Rusların eline geçen ve 1829 Edirne Anlaşması ile Rusya’ya bırakılan Ahıska ve Ahılkelek halkı, Sovyetlerin ilan ettikleri “kendi mukadderatlarını tayin” hakkından yararlanarak, Osmanlı’ya katılmayı talep etti. (Acar, 2020) Böylelikle Brest- Litovsk Anlaşması gereği 1918’de sadece 93 Harbi’nde nihayetlenen sınırlara ulaşılmakla kalınmamış halkın Sovyetlerin ilan ettikleri hakkı kullanmalarıyla 1828 sınırlarına ulaşılmış oldu. (Gökdemir, 1989) Batum, Acara, Kars, Ardahan, Oltu, Kağızman ve Sarıkamış illerini temsilen yirmi kişilik bir heyet birleşme isteklerini onaylatmak üzere padişahla görüşmek için İstanbul’ a doğru yola çıkmışlardı. Bu süre içerisinde Sultan 5. Reşat vefat ettiğinden yerine 6. Mehmet Vahideddin padişah olmuştu. (Acar, 2020) Yeni padişah 6. Mehmet 15 Ağustos’ta gelen heyeti kabul ederek aynı gün yayınladığı ferman ile Elviye- i Selase’nin resmen anavatana ilhakını ilan etti. (Gökdemir, 1989)

Bu esnada İngiltere bölgeye tamamen hakim olup Türkleri İran ve Kafkasya’dan atabilmek için Rus ordusundan paralı kuvvet oluşturuyor, bölge halkları olan Ermeni ve Nasturileri bir araya getirip İngiliz güçleriyle birleştiriyordu. İngilizler bu görev için 39. İngiliz tugayını görevlendirdiler. (Acar, 2020) Ancak Kut-ül Amare kahramanı Halil (Kut) Paşa komutasındaki Şark orduları grubu ileri harekatıyla İngiliz kuvvetlerini yenerek Bakü, Tebriz ve Dağıstan’ı ele geçirerek bütün Kafkasları zaptetmişlerdi. (Acar, 2020)

Osmanlı’nın bu bölgedeki politikası Kafkaslarda ve ötelerinde Osmanlı’ya bağlı veya içişlerinde müstakil bağımsız bir Türk- İslam devleti kurmaktı. Böylece bu amacıyla Rusya ile amaçlanan tampon bölge oluşmuş olacaktı. Bu politika aracılığı ile de bölgede Rus tehdidinden uzak kalacaktı. (Gökdemir, 1989)

Kafkasya’daki bu politik ve askeri hareketlenme Enver Paşa’ya fırsat çıkarmıştı. Enver Paşa Kafkasya üzerine kurguladığı planını uygulamak için Avrupa cephelerinden Kafkasya cephesine birlikler kaydırmıştı. (Aydemir) Ancak bu uygulamanın bazı sonuçları olmuştu; Çarlık Rusyasında yaşanan politik değişmeler sonucunda Rusya savaştan çekilme kararı almıştı. Kafkaslarda dağınık orduları bulunan Rus kuvvetleri Osmanlı ordularına karşı zaferle ayrılırken, aynı vakitte Irak- Filistin cephesinde de Osmanlı kuvvetleri İngilizlere karşı yenilgiye uğrayacaktı. (Acar, 2020)

Eylül 1918’den sonra Irak, Filistin ve Suriye cephelerindeki yenilgiden sonra Kut- ül Amare’de esir alınan İngiliz generali Townshend aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz hükümeti ile ateşkes anlaşması imzalandı. (Townshend, 2007 )

Savaşı resmen bitiren ve Osmanlı için tam manasıyla hezimet olan Mondros Mütarekesi imzalanmıştı. Mondros Mütarekesi’nde bulunan maddeler Osmanlı topraklarını işgale apaçık halde bırakıyordu. Bu anlaşma ile Kafkaslar ve Elviye-i Selase savaşmadan Osmanlı’nın elinden alınıyordu ve anlaşma maddesi gereği Osmanlı ordusu Birinci Dünya Savaşı sınırlarına geri çekilmesi gerekliydi. Böylece Bakü, Tebriz, Derbent, Ahıska, Ahılkelek, Nahcivan, Batum, Artvin, Ardahan, Kars, Sarıkamış’ın tahliye edilmesi gerekiyordu.

Bölgedeki milli teşkilatlanmaların, özellikle 9. Ordunun Elviye-i Selase’den ve Kafkaslardan geri çekilme ile eşgüdümlü ilerlediği görülür. (Acar, 2020) 29 Ekim 1918’de Yakup Şevki Paşa ve Halid Bey’in yardım ve yönergeleriyle öncelikle Ahıska Hükümet-i Muvakkatası kurulmuştu. (Turan, 1975) Bu hükümet geçici olarak kurulmuştu ve bölgedeki milli teşkilatlanmanın temel halkasını teşkil ediyordu. Bir hafta sonra Halid Paşa’nın girişimleriyle Kars Milli İslam Şurası kurulmuştu. (Turan, 1975) Bu şura gittikçe bölge halkını daha çok kapsamak için kongreler düzenlemeye başlamıştır. Yapılan faaliyetlerle etki alanı daha da genişleyen şura bütün bölgeyi temsil ederek Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti’ni kurmuştur. (Acar, 2020)

Bu sırada Enver Paşa Teşkilat-ı Mahsusa temsilcileriyle görüşerek Elviye-i Selase’den çekilecek ordunun yerine gönüllü subaylardan oluşan; bölge halkını teşkilatlandıracak, silah ve mühimmat konusunda talim görmüş ordu mensuplarından oluşan çekirdek bir takıma bırakma kararı almıştır. Alınan bu karar bölgede bulunan komutanlara mektuplar aracılığı ile iletilmiştir. (Zeyrek, 2013)

Mondros Mütarekesi imzalandığında Kazım Karabekir Paşa Tebriz’de bulunuyordu. Kendi ordusu lağvedilmişti ve İstanbul’a dönmek üzerine yola çıkmıştı. Halid Paşa ise kendisini 3.tümen komutanı olarak Ahıska’da bekliyordu. Burada iki komutan memleket ahvali için bölge adına neler yapabileceklerini görüşmüşlerdi. Nitekim bu görüşmeler Milli Mücadele’nin doğu cephesinin temellerini oluşturmuştu. (Kırzıoğlu, 1991)

Halid Bey mütareke imzalanmadan bir gün önce Ahıska’da başta Osman Server Atabek olmak üzere bölge eşrafı ile görüşmüş ve eşraftan kendisine gerekli yardımların yapılacağını garantilemişti. Bunun neticesi olarak Halid Paşa eşrafa bulunduğu bölgeyi sahiplenmelerini ve teşkilatlanmalarını emretmişti. (Zeyrek, 2013) Bu doğrultuda 29 Ekim 1918’de Ahıska Hükümeti’ni kuran Ahıskalılar hükümet reisliğine Ömer Faik Bey’i uygun görmüşlerdi. (Acar, 2020) Ömer Faik Bey Halid Paşa ile görüşerek 3.tümen askerlerinin geri çekilmesini uygun bulduğunu eğer Ahıska’nın Osmanlı topraklarından kopartılması söz konusu olursa kurdukları hükümetin devamlılığını sağlamak için ordu komutanı Yakup Şevki Paşa’nın yardımlarını eksik etmemesi için Halid Paşa’dan aracı olmalarını talep etmişti. (Acar, 2020)

Halid Bey ise bu fikre karşıydı. Kendisi de asker konumunda idi ve bu Türk-İslam ahalisine el altından ne kadar yardım edebilirse bölge halkı için bir o kadar faydalı olacağına inanıyordu. (Gökdemir, 1989) Halid Bey kendisine verilen emre rağmen Ahıska’daki askerleri tahliye etmekte çabuk davranmıyordu. Halid Paşa’nın amacı bölge halkına gerekli desteği verdikten sonra geri çekilmekti. Yakup Şevki Paşa ile anlaşmaya vararak beş yüz kadar asker ve subayı yeteri kadar silah ve mühimmat ile birlikte terhis etmişti. Böylelikle bölgede bir milis kuvvet oluşturmaya yetecek askeri güç ve mühimmatı sağlamlaştırmıştı. Bu milisin başına mühendis Osman Server getirilmişti. (Acar, 2020) Halid Paşa aynı zamanda bu milise top, makineli tüfek ve cephane yardımında bulunmuştu. (Gökdemir, 1989) Bu süre içerisinde İngilizler bölgeden Türk ordularının terhis edilip edilmediğini kontrol etmek amacıyla heyet görevlendirmişti.

Mondros Mütarekesi gereği Halid Paşa Erzurum’a çekilmişti. Ancak İngilizler Halid Paşa’nın Erzurum’daki varlığından rahatsız oluyordu. Bundan dolayı İngilizler İstanbul hükümetine baskı kurarak Halid Paşa’yı görevinden aldırmaya çalışıyorlardı ancak Kazım Karabekir Paşa verilecek olan bu karara ısrarla ve kudretle direniyordu. Ali Rıza Paşa Hükümeti döneminde Kazım Karabekir Paşa’nın isteği üzerine Halid Paşa 9. Kafkas Tümeni Kumandanlığına atanmıştı. Milli Mücadele’nin doğu cephesinde Ermeni ve Gürcü birliklerine karşı zaferlere imza attığından dolayı Halid Paşa Albay rütbesine terfi edildi. Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üzerine Halid Paşa batı cephesine Yunan kuvvetleriyle savaşması üzerine tayin edilmişti. Batı cephesinde II. İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya ve Büyük Taarruz Savaşı’nda görev alan Halid Paşa üstün başarılarından dolayı Tuğgeneralliğe terfi edilmişti. (Acar, 2020)

Batı cephesinde Mustafa Kemal Paşa ile keşif görevlerinde bulunmuş ve birliklerin düzenini kontrol etmiştir. Batı cephesinde hangi kuvvet zor duruma düştüyse, cephenin hangi bölümünde aksama yaşandıysa Kocaeli grup komutanlığı ardından da 12. Grubu ile yardıma koşmuştur. (Acar, 2020) Birlikleriyle ayak basılmadık yer bırakmayan Halid Paşa işgalci Yunan kuvvetlerinin yurttan atılmasında önemli rol oynamıştır. Batı cephesi görevinden sonra Mustafa Kemal Paşa’nın emri üzerine İznik-Çanakkale hattına görevlendirilmişti. Burada savaş sonrası sınırları ateşkes imzalanana kadar korumakla görevlendirilmiştir ve nitekim ordusu Mudanya Mütarekesi’nden sonra lağvedilmiştir.

Milli Mücadele döneminin sona ermesiyle artık cumhuriyeti yükseltme hedeflerine ilerlemeye başlayan genç Türkiye Cumhuriyeti’nde milleti temsil eden vekillerin seçilmesi gerekliydi. Mustafa Kemal Paşa bu hedef doğrultusunda Halid Paşa’dan Ardahan mebusu olmasını teklif etmiştir. Memleketi ve halkı için yapacağı görevler uğruna bu teklifi Halid Paşa 2. Dönem Ardahan mebusu olmuştur.

Halid Karsıalan Paşa meclisin ilk cinayetine kurban giderek 9 Şubat 1925 tarihinde meclis koridorunda vurularak öldürülmüştür. (Acar, 2020)

Sonuç

Halid Karsıalan Paşa soyadı kanunuyla birlikte uğruna meslek hayatının büyük bir bölümünü adadığı Kars vilayeti ve Kafkasya bölge halkı uğruna büyük mücadeleler vermiştir. Birinci Dünya Savaşı’ndan Milli Mücadele sonuna kadar görevlendirildiği bölgelerde halkı teşkilatlandırmış; askeri ve siyasi yönden halkı güçlendirmiştir ve bölge halkına kendi kaderlerini tayin etme hakkını kazandırmıştır. Gerek doğu cephesinde gerek batı cephesinde askerlik görevini layığıyla yerine getirerek işgalci düşman kuvvetlerinin yurttan kovulmasına büyük katkıları dokunmuştur. Askerlik görevi bittikten sonra savaştığı vilayetlerden sadece bir tanesi olan Ardahan’da mebus seçilmiş ve mecliste milletinin refahı uğruna çalışmıştır. Bu yüzden Halid Karsıalan Paşa bir milli kahramandır.

Kaynakça

Acar, F. (2020).” Askeri ve Siyasi Faaliyetleriyle Halid Karsıalan Paşa” . 25.

Ş. S. Aydemir, Makedonya’da Orta Asya’ya Enver Paşa . İstanbul : Remzi Kitabevi .

Baykur, Y. H. (1983). Türk İnkılap Tarihi . Ankara : TTK Yayınları.

F. Çakmak, Birinci Dünya Savşı’nda Doğu Cephesi (p. 239). Ankara : Genelkurmay ATASE ve Denetleme Başkanlığı Yayınları .

Elviye-i Selase . (2021 , Eylül 23). Retrieved from Wikipedia : https://tr.wikipedia.org/wiki/Elviye-i_Sel%C3%A2se

Gökdemir, A. E. (1989). Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti. Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınları , 79.

Güzel, H. T. (2017 ). Hasta Adam Osmanlı Devleti Karşısında Başarılı Bir İtalyan Diplomasi Örneği: Trablusgarp Savaşı. VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, p. 111.

M. F. Kırzıoğlu, Kazım Karabekir (pp. 20-21). Ankara : Kültür Bakanlığı Yayınları .

Özel, S. (2012 ). Milli Mücadele’de Trabzon . İstanbul : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları .

İ. Özkan, Unutulan Yıllar Unutturulan Kahraman Deli Halid Paşa (p. 138 ). İstanbul : Ötüken Neşriy

G. Solmaz, Deli Halid Paşa (pp. 24-25). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

C. V. Townshend, Irak Seferi ve Esaret (p. 527). İstanbul: Yeditepe Yayınevi.

Ş. Turan, Kurtuluş Savaşı’nda Kongreler (p. 148 ). Ankara.

Üçüncü, U. (2019). 100. Yılında Ardahan Kongreleri Uluslararası Sempozyum Bildirileri (20- 22 Şubat 2019) . Ardahan : Berikan Yayınevi .

Zeyrek, Y. (2013). Kars Kafkas Cumhuriyeti Hükümeti . Bizim Ahıska Dergisi , p. 21.

1 Elviye-i Selâsei Osmanlı döneminde BatumKars ve Ardahan livalarının (sancak) ortak adıydı. “Üç Liva” (elviye livanın çoğuludur) anlamına gelir. (Elviye-i Selase , 2021 )

Bunları da sevebilirsiniz