EGE’den…
Tepe Tepe!..
İzmir’in damına kondular.
Kentin burnunun dibinde, tepesinde, altın için doğa talan ediliyor.
İzmir’in can suyuna kıyılıyor, canına okunuyor.
Ağır metaller toprak üstüne çıkıyor, su, hava ve doğa kirleniyor, insanlar zehirleniyor.
Kentliye inat, hukuk dinlenmeden iktidar eliyle sürüyor bu katliam…
Kentin içme suyunun yüzde 40’ının karşılandığı Tahtalı Barajı Koruma Havzası’nın tepesinde Efemçukuru.
Yarımadanın tek su havzasına yapımı planlanan Çamlı Barajı’nın da üstünde.
Altıncı şirket çalışsın diye zorla kamulaştırma kararı çıkardı AKP.
Zorla kamulaştırma, savaş hali gibi olağanüstü durumlarda yapılabiliyor oysa…
Köylülerin toprakları elinden alındı.
Bağ bahçe yağmalandı.
Talanın etkisi Efemçukuru’nda yaşayan yurttaşlarla sınırlı değil.
Bütün İzmir tehdit altında.
Altın için toprak üstüne çıkarılan ağır metaller, hava ve su yoluyla taşınıyor kilometrelerce…
Üstelik İzmir’in su sıkıntısı var, Tahtalı yetmiyor. Çamlı da gerekiyor.
Baraj yapılması gerekirken AKP hayır diyor, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin planladığı Çamlı Barajı’na izin vermiyor.
Altıncı şirkete “Buyur İzmir’i tepe tepe kullan” diyor.
Yetmiyor !
Kapasite artırımı isteyen şirkete onay çıkıyor.
, , ,
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kanalizasyon sızıntısı nedeniyle ceza kesen iktidar, altıncı şirketin önünü açıyor sürekli.
Oysa mahkeme kararı var şirketin deneme iznini iptal eden.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buna aldırmıyor, ÇED veriyor.
İşletme süresini 10 yıldan 25 yıla uzatıyor.
Çalışma alanı iki katına çıkarılıyor.
Yüzeyde depolanması öngörülen atıkların oranı 5 kat artırılıyor.
Sermayenin çıkarları gözetilirken İzmirlinin sağlığı dikkate alınmıyor.
Yarımadada balık çiftlikleri…
Aliağa’da zehir saçan demir çelik işletmeleri, gemi söküm tesisleri…
Bergama, Efemçukuru, Turgutlu, Gördes’te altın ve nikel işletmeleri…
Dört bir yanda taş ocakları…
Foça’da cüruf tehdidi…
Tehlikenin boyutları yükseliyor.
Yıllardır umursayan yok.
İzmir, duyuyor musun?
