Yönetim kadrolarında Neoliberallerin ağır bastığı CHP’de, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki iki çıkışı, bazı çekincelerle karşılansa da önemsenmelidir.
Birincisi “ neoliberalizme karşıyım” vurgusu.
Son dönemlerde sağcı, sermayeci, küreselleşmeyi söylemlerin ağır bastığı parti üst yönetimi kadroları dikkate alınırsa, Kılıçdaroğlunun bu yaklaşımı, kuşkusuz dikkat çekiyor.
Sömürü sisteminin neoliberal politikaları, dünyanın baş belası. Zenginlerin daha da zenginleştiği, yoksulların daha da fakirleştiği, orta gelir grubunun eridiği dünyamızda neoliberal uygulamalar nedeniyle Türkiye’nin durumu, en kötüsü.
Uzun yıllar halkçı söylemlerin terk edildiği partide Genel Başkan’ın bu çıkışı, temel bir politika tercihi mi?
Bence net değil. Öyle ya neoliberalizme karşı duruş, kamucu, özelleştirme karşıtı yaklaşımlarla sergilenmelidir. CHP’de son yıllarda temel olarak böyle bir yaklaşım var mı,tartışmalıdır.
Yine de söylem düzeyinde olsa da önemsenmeli ve bu tutum yönetimler düzeyinde yükseltilmelidir.
Gelelim ikinci vurguya.
NATO çağrısı: Kuvayi Milliye ruhuyla destekleyeceğiz
CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin NATO’yla ilgili sözlerine gönderme yaparak, “Bahçeli de NATO’dan çıkmayı önermiş. NATO Türkiye için gereklidir ancak iktidar olarak ne kadar samimiler görmek isterim. ABD Yunanistan’ı üslerle doldurdu. Hedefleri net. Türkiye’deki ABD askeri tesislerini kapamayı getirsinler Meclis’e, Kuvayi Milliye ruhuyla destekleyeceğiz. Biz, neoliberalizme karşı olduğumuz kadar toprağımızda yabancı askere de karşıyız. Gerekeni yapmaya hazırız. Peki siz hazır mısınız iktidar sahipleri? Bu da sizin samimiyetinizin turnusol kağıdı olsun. CHP hazırdır, bekliyoruz.” dedi.
Küresel sermayenin askeri gücü NATO kurulduğundan bu yana, gerek savaşlarla gerekse gladyo benzeri yapılarla dünyayı kaosa sürükledi….
Mustafa Kemal Atatürk’ün anti-emperyalist tutumuna, bağımsızlık ilkesine bakılırsa değil NATO’nun içinde yer almak tam karşı bir tutum sergilenmesi gerekiyor. CHP üst yönetimleri yıllardır tabanına rağmen NATO’cu bir yol izliyor.
Zaten Kılıçdaroğlu da NATO’nun Türkiye için gerekli olduğunu savunuyor. Ancak Bahçeli’ye yanıt olarak “
Türkiye’deki ABD askeri tesislerini kapamayı getirsinler Meclis’e, Kuvayi Milliye ruhuyla destekleyeceğiz.” diyor.
Bir yandan NATO’nun gerekli olduğunu savunmak, diğer yandan üstleri kapatmak. sizce tutarlı bir yaklaşım mı?
Sanırım yıllardır NATO çıkarlarını savunan, ABD politikalarını destekleyen MHP’nin asla üstleri kapatamayacağını bildiği için böyle söylüyor olmalı Kılıçdaroğlu.
NATO gibi yarim asırdan çok her yönden parlementoda iktidari ve muhalefetiyle (TİP hariç) yönlendiren bir yapıya yaklaşım, iktidarın tutumunu test etmekle şekillenmemeli.
Öte yandan partinin diş işleri sözcüsü, bir numaralı Amerikancı ve NATO’cu emekli büyükelçi Ünal Çeviköz’ün varlığı, “ üstleri kapatalım” yaklaşımı düşünülürse izaha muhtaç görünüyor.