Dünyadan Bilim Haberleri
Hindistan İklimi: Kuraklık ve Boğulan Gergedanlar Bize Ne Söylüyor?
BBC World, Justin Rowlatt
6 Ağustos 2016
Muson yağmurlarıyla kabaran nehir Bombay ve Goa şehirleri arasındaki ana köprüyü yerle bir etti.
Sağanak yağışla beraber yıkılan büyük taş kütlesi otuzdan fazla insanın ölümüne sebep oldu, 2 otobüs ve birçok araba göçük altında kaldı.
İki gün içinde birçok insan 60 milden fazla sürüklendi.
Yaz muson yağmurları dünyadaki en etkin yağış sistemi ve bu sene bütün bölgeyi kuvvetli bir şekilde sarmış durumda. Su baskınları 8,5 milyondan fazla insanı etkiledi, 1 milyondan fazla insan geçici sığınaklarda yaşıyor, üç yüzden fazla insan öldü.
Ama insanların esas dikkatini çeken, Hindistan’ın kuzeyindeki Assam eyaletinin sularında kurtarılan üç bebek gergedan yavrusu oldu.
Esasında on yedi yetişkin gergedanın hayatını yitirmiş olması o kadar ilgi çekmedi.
Ancak önemli nokta şu ki, bölge tamamen sular altında kaldı. Bundan birkaç ay önce durum çok daha farklıydı. Önceki 2 muson alışılmadık biçimde zayıftı. Sonuç olarak bu sene Hindistan’ın kuzeyi, Pakistan ve Bangladeş’in bazı bölümleri korkunç su baskınlarına maruz kaldı.
Ve başka bir aşırı hava olayı durumu perçinledi – rekor sıcaklık.
Hindistan en yüksek hava sıcaklığına bu sene ulaştı, 51C.
Bu da yetmezmiş gibi, ülke sezon dışı yağış ve dolu fırtınalarına maruz kaldı. Bunun sonucunda ekinler korkunç bir hasara uğradı ve bazı çiftçiler intihar etti.
Bütün bunlar haberlere yansıyan olağan dışı hava olayları. Tartışılmayan şey ise bu hava olaylarının altında yatan nedenler.
Hepimiz bir şekilde hava durumuyla ilgileniyoruz, hayat tarzımız küresel iklim tarafından değişiyor. İklimbilimciler masonların kararsız hava olayları olduğu konusunda hemfikir, musonlar küresel ısınmanın etkisiyle son dönemlerde daha da kararsızlaşmış durumda.
Bir dizi uzun dönemli araştırmaya göre, Güney Asya’daki olağandışı yağışlar artarken düşük-orta ölçekli hava olayları düşüş göstermekte. Bilim insanları iklim değişikliğinin kararsız ve aşırı hava olaylarına sebep olduğunu düşünmekte.
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli(IPCC), bir yarımada olan Hindistan’ın yağış kalıplarının daha kararsız olacağını (genel yağış oranında düşüş, aşırı hava olaylarında artış) tahmin etmişti.
Musonlar, bazı bölgelerde yılın üç döneminde etkili olduğundan herhangi bir değişiklik çok büyük sonuçlar doğurabiliyor. Fırtınalar kuvvetlendikçe, yıkılan köprü örneğindeki gibi daha birçok trajediye şahitlik edeceğiz.
http://www.bbc.com/news/world-asia-india-36989173
Bilim İnsanları Sıcağa Maruz Kaldığında ya da Su Temas Ettiğinde Kendini Yok Eden Pil Geliştirdi
BBC Technology
9 Ağustos 2016
2.5 Voltluk bu pil, bir hesap makinasının 15 dakikalık enerjisini sağlayabiliyor.
Askeri sırların gizliliğini sağlamakta ve çevresel gözetleme cihazlarına kullanılabilir.
Iowa State Üniversitesi’nde Makina Mühendisi olan Reza Montazami bunun ilk Pratik kısa süreli pil olduğunu belirtti.
Bu pil içinde Lityum barındırdığından insan vücudunda kullanılamıyor, ancak araştırmacılar insanların vücudunda bulunan pillerin acısız bir şekilde çıkarılması amacıyla bu tip pillerin vücuda zarar vermeden erimesi konusu üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar.
Prof. Montazami ve ekibindeki diğer bilim insanları geliştirdikleri bu lityum-iyon pili le ilgili keşiflerini Journal of Polymer Science, Part B: Polymer Physics’te yayınladı.
5mm uzunluğunda, 1mm kalınlığında ve 6mm genişliğinde olan bu pil, bileşenleri, yapısı ve elektromanyetik tepkimeleri bakımından piyasadaki diğer pillerle de benzerlik gösteriyor.
http://www.bbc.com/news/technology-37021474
Massachuset Institute of Technology’de (MIT) Biyoloji Mühendisleri DNA’daki Karmaşık Geçmişi Depolamak Amacıyla İnsan Hücrelerini Programladı
SciTechDaily
22 Ağustos 2016
Yeni yayınlanan araştırmada MIT’li Biyoloji Mühendislerinin, insan hücrelerinin DNA’larında bulunan karmaşık geçmişin DNA dizilimi sayesinde kaydının tutulması ve geri getirilmesi için geliştirdikleri yöntemler yer alıyor.
Bu analog depolama sistemi — ilki insan hücresinde gerçekleşen olayların süresini ve/veya yoğunluğunu kayıt altına alıyor — aynı zamanda bilim insanlarının, embriyonik gelişim esnasında hücrelerin dokulara göre ne gibi farklılıklar gösterdiğini, hücrelerin çevresel koşullar çerçevesinde neler deneyimlediğini ve hastalıklara yol açan genetik değişimleri çalışmalarına yardımcı oluyor.
Elektronik, Bilgisayar ve Biyoloji Mühendisliği’nde görev yapan Doç Dr. Timothy Lu, “Biyolojinin derinlemesine anlaşılabilmesi için, hücrelerin genetik olarak kodlanmış kaydedicilerinden gelen bilgilerin raporlanmasını sağlayan mühendislik çalışmalarını yaptık. Bu teknoloji sayesinde gen regülasyonlarının nasıl olduğu ve hücre içinde olan olayların hastalıklara ve diğer değişimlere ne gibi etkileri olduğunu inceleyebileceğiz.” dedi.
http://scitechdaily.com/mit-biological-engineers-program-human-cells-to-store-complex-histories-in-their-dna/
Çevrimiçi Grupları İzleme, İŞİD’in Saldırılarını Sezmeyi Sağlıyor
Sciencenews – Math & Technology
16 Haziran 2016
Yeni analiz bulgularına göre, İslami Devlet’in sosyal medya destekçileri veya İŞİD, terörist saldırıların ne zaman gerçekleşeceğini tahmin etmeye yarayan kritik ipucu niteliğinde çevrimiçi sosyal gruplar oluşturuyor.
Miami Üniversitesi’nde çalışan, Coral Gables Neil Johnson isimli fizikçi ve çalışma arkadaşları, bu sanal toplulukların İŞİD’in aktivitelerini, Facebook’a benzeyen VKontakte isimli sitede sürdürdüğünü söylüyor. VKontakte, Rusya’da kurulmuş. 350 milyon’dan fazla kullanıcıya sahip sosyal ağ, birçok dilde mesajlaşmayı sağlıyor ve bütün dünya tarafından kullanılıyor.
17 Haziran Science yayınında, Johnson’ın takımı, çevrimiçi İŞİD’in destekçilerinin çoğalacağını, İslami Ülkeler’in gerçek zamanlı saldırılarından günler öncesinden tahmin eden bir matematiksel modeli anlatıyor. “Bu sadece Eylül 2014’de olandı.”, diyor araştırmacılar. VKontakte’de, küçük bir Suriye şehri olan, Kobani’nin işgalinden bir gün önce Pro-IŞİD lehinde birçok grup türedi.
Araştırmacı, sayfanın kendiliğinden toplanmış takipçilerine şu şekilde hitap ediyor; ”Çalışmalarımız gösteriyor ki, IŞİD’in aktiviteleri gözlemlemek ve yönetmek için, bireyden çok bütüne odaklanmak zorundayız” diyor Johnson.
Pro-IŞİD destekçilerinin çoğaldığı VKontakte’de, Suriye savaşçılarına nasıl yenilerinin katılabileceği ve İHA’ların (insansız hava araçları) saldırılarından nasıl kurtulunabileceği konuşuluyor.
Yeni modelin öneriminde otorite sahiplerinin çevrimiçi Pro-IŞİD destekçilerini erken evrede bitirmeleri gerekiyor. Johnson modeli, küçük çaplı ve aynı amaç uğruna savaşan destekçilerin yalnız başlarına bırakıldığında çok daha büyük çaplı çevrimiçi destekçilere dönüştükleri ve bölünmelerinin zorlaştığını öngörüyor.
“Bu ilk ciddi, büyük çaplı, IŞİD gibi teröristlerin nasıl çevrimiçi desteği sağladığının veri yönetimli çalışmasıdır.” diyor V.S. Subrahmanian, Collage Park’da yer alan Maryland Üniversitesi çalışanı, sayısal model terör ağlarını inşa eden, bilgisayar bilimcisi. Ancak Subrahmanian, yeni modelin gelecek saldırıların nerede ve ne zaman olacağını tahmin edip edemeyeceğinin gözlemlenmesi gerektiğine dair uyarıyor.
Johnson’ın takımı 01 Ocak – 31 Ağustos 2015 arasında faaliyette bulunan, 108,086 ayrı destekçiden oluşan, 196 Pro-IŞİD kümesini belirledi. İstihbarat teşkilatları, hackerlar ve web site moderatörleri, Facebook’ta olduğundan daha dar kapsamlı bir şekilde, bu çevrimiçi grupların kapatılması için çalışıyorlar.
Araştırmacılar, IŞİD destekçisi grupların hızlı bir şekilde birçok yaşamsal tehdide farklı yollarla adapte olduklarını belirtiyor. Kümelerin yüzde on beşi çevrimiçi isimlerini değiştirdiler; yüzde yedisi içeriklerini sadece VKontakte kullanıcılarına veya sadece mevcut grupları takip edenlere açtılar; ve yüzde dört ise dijital reenkarnasyonu kullandılar. Johnson, Pro-İŞİD destekçilerinin olağandışı şiddetli hacker saldırıları altında toplanığını ve diğerlerinin reenkarnasyonu tercih ettiğini söylüyor.
Reenkarne olan gruplar, genellikle haftalar içerisinde, yeni isimleri ve eski takipçilerinin yüzde altmışı ile birlikte yok olup yeniden dönüyorlar. Johnson, kaybolan grupların herhangi bir emir veya dürtü olmadan bir veya birkaç üye tarafından tekrar kurulduğunu söylüyor. Johnson, Reenkarne olan grupların yeni isimlerinin eski üyeleri uyaracak, fakat VKontakte’nin olası militan grupları tespit eden otomatize sistemini tetiklemeyecek, orijinal isimlerine benzediğine işaret ediyor.
Bilim adamı, Pro-IŞİD gruplarının genişlemeleri tabanlı terör saldırılarının tahminlerinde olduğu gibi, yeni modellerinin protesto gruplarının sayılarındaki ani sıçrayışlardan toplu protestoların ne zaman olacağının tahminine dair umut verdiğini söylüyor. Araştırmacının bulgularına göre, bir fark var ki: Reenkarnasyon son üç yıldır Brezilya’da ve bazı Latin Amerika ülkelerinde bulunan sivil protestocuları içeren Facebook grupları arasında gözlenmiyor. Bu çevrimiçi gruplar Pro-IŞİD grubundan daha az kapanma baskısıyla karşılaştılar.
George Washington Üniversitesi terörizm analistlerinden J.M.Berger, Johnson’ın analizinin çevrimiçi militan gruplara ait çalışmaları ilerlettiğini söylüyor. Fakat Berger, yeni analizde çalışılandan daha az sayıda Pro-IŞİD grubu üyesinin fanatik İslami Devlet’i desteklediğini iddia ediyor. Görüşüne göre, ortak bir çabayla çevrimiçi terör ağlarının kapatılmaya çalışılması, sosyal medyayı kullanan, kendini adamış birçok IŞİD destekçisinin neşesini kaçırdı. Berger ve çalışma arkadaşı, son iki yılda IŞİD destekçileri arasında İngilizce dilinde Twitter kullanımının, sosyal medya sitesi tarafından hesaplarının kapatılması nedeniyle, keskin bir şekilde azaldığını keşfettiler.
Johnson, grupların agresif bir şekilde ciddi olmadıkları ve muhalif oldukları için kişileri çıkarmalarından dolayı, Pro- IŞİD grup üyelerinden çoğunun sadık olduğundan şüpheli.
Subrahmanian, teröristlerin çevrimiçi sosyal ve mesajlaşma site zincirlerini kullanarak kitlelerine erişmeye çalıştıklarını söylüyor. Bunun nasıl çalıştığı ve aynı grubun farklı maskeler altında bir siteden farklı siteye işleyip işlemediği ise hala çalışılacaklar arasında.