Din savaşları, yüzyıllardır dünyayı cehenneme çevirdi. Dini kullanarak kendilerine ‘egemenlik alanı’ yaratmak isteyenler on milyonlarca insanın ölümüne, belki çok daha fazlasının dünyasının kararmasına yol
Suat Çağlayan
Artık ‘İçimiz’ değil ‘dışımız’ Yansın Belki Uyanırız!
İçimizin yanacağı yıllar öncesinden belliydi. ABD, AKP’yi iktidara getirme çalışmalarına başladığında bugünlere geleceğimizi anlamalıydık… 2002’nin galiba ağustos ayı. Ankara Gazi Orduevi’nde askerler Kıbrıs için
Semah’ın Gücü… İzmir’in Kırılganlığı…
AKP için en ‘ele geçirilemez’ görünen iki dirençli kale var. Biri Alevi kalesi… Diğeri ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı… Son zamanlarda Alevilere yönelik niyetlerini
Afganistan’daki Helikopter Kazası
Afganistan’da düşen ve 12 askerimizin şehit olduğu helikopter olayı içimizi acıtmaya devam ediyor. Dikkat ederseniz, ‘kaza’ sözcüğü yerine ‘olay’ sözcüğünü kullandım. Çünkü bunun bir
ABD Kafkasya’yı da Karıştırır mı?
Nereye elini attıysa oluk oluk kan akıtan ABD, şimdi de Kafkasya’ya mı gözünü dikti? Daha doğrusu, düşük yoğunluklu müdahalelerini daha da yoğunlaştırarak bu bölgeyi,
Sıkıyönetim Mahkemeleri Daha mı İyiydi?
Önce uygulanmakta olan hukuk sürecini özetleyelim. Savcı yakalama kararı veriyor… Güvenlik güçleri -zaten kaçması için bir neden olmayan- kişinin evine gidiyor, «Haydi gidiyoruz!” diyerek
Rauf Denktaş´ın Arkasından Sahte Gözyaşları…
O bir ulusal kahramandı. Sadece Kıbrıslı Türklere yaşam veren, soluk aldıran insan değil, Türkiye için de ulusalcılığın simgesi bir büyük önderdi… Sadece KKTC’de değil,
Cumhuriyet mi, Yoksa Demokrasi mi?
Bu iki sözcük sıklıkla yan yana, hatta birbirinin yerine kullanılır. Yan yana kullanılması ve «Demokratik Cumhuriyet” denilmesi elbette doğru ve güzel bir tanımlamadır. Ama
İzmir Belediye Baskını ya da Arturo Ui´nin Önlenebilir Yükselişi
İzmir, Bornova Şehir Tiyatrosu şu sıralarda «Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi” adlı oyunu oynuyor. Hakan Taner Yıldırım’ın yönettiği oyun, izleyenlerin soluğunu kesiyor. Çünkü izleyici, oyunun
Pkk’yı Siyasi Yollarla Yok Edemezsin!
Adına «Kürt açılımı” dedikleri ve PKK’ya ödün üstüne ödün verdikleri bir politikanın ülkemizi ne hale getirdiğini hep birlikte görüyoruz. Neredeyse sıfır düzeyine inmiş olan
