‘Batı’ Sadece Bir Yön Değil,Aynı Zamanda Emperyalizmdir!

CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Batı’nın “sadece bir yön olmadığı”nı ve aynı zamanda bir “anlayış meselesi” olduğunu belirtmiş. Doğrudur, “Batı, sadece bir yön değil, bir anlayış meselesidir”!

Peki, anlayış ne?

Türkiye gibi bir ülkeden konuşulduğunda Özgür Özel gibi kişilerin bu “anlayış”tan kastının emperyalizm meselesi olmadığını söylemek istediğini görüyoruz. Özgür Özel gibi kişilere göre bu anlayış, medeniyettir. Neden medeniyettir? Sözlük haznenizde emperyalizm yoksa, “Batı” için geriye bir tek medeniyet kalmaktadır.

Bu anlayış, Batı’nın emperyalizm olduğunu gizlemek için üretilmiş bir anlayıştır. Bu anlayış, Batı’nın emperyalist olduğunu saklamak için tekrarlanan bir anlayıştır. Böyle demek için insanın gözünü bugünün savaş gerçeklerine kapaması, 20. yüzyılın emperyalist savaşlar yüzyılı olduğunu unutması, Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı’nın saldırganlığına karşı vatan savunmasıyla kurulduğunu inkar etmesi gerekir.

Batı’nın olumlu bir karşılığı olduğunun düşünülmesi ve ileri sürülmesi, Batı ile emperyalizm arasındaki ilişkiyi gizlemekten başka bir şey değildir. Bu ilişki bilinmiyor olabilir mi? Bunu bilmemeyi sıradan bir insana bile uygun görmek mümkün değildir, değil Türkiye’de bir parti başkanına, değil CHP gibi bir partinin başkanına.

Ülkemizde ‘Batı’ya olumlu bir anlam yüklemek ayrıca bir başka sorundur. ‘Batı’ ile emperyalizm kavramları, ‘Batı’ ile savaş kavramları, dünyada en eski, en kapsamlı bir şekilde Türkiye’den görülür. Gerek Türkiye’nin yakın tarihinde, gerekse bugününde Türkiye’de ‘Batı’ ülkemize saldırandır, ülkemizi parçalamak isteyendir.

Batı’ deyince akıllarına emperyalizm gelmeyenler mperyalizme karşı değildirler, ancak karşı olmadıklarını da söyleyemezler. Yok saymak en iyi çözüm gibi görünmektedir.

Bu Batıcı anlayış, ülkenin çıkarlarını değil, emperyalizmin çıkarlarını savunmaktan yanadır. Onlar için emperyalizm diye bir mesele yoktur. Batı ülkeleri de emperyalist ülkeler değildir. Gelişmiş, ileri, demokratik, medeni ülkelerdir.

Batılı devletlerin istediklerini savunmaktadırlar. Bunların ülkemize müdahale, ülkemizi sömürme, hatta parçalama isteğinde olduklarını akıllarına getirmemektedirler. Bu konu anlaşılması zor bir konu olduğundan dolayı mı Batı’nın ülkemize karşı siyasetleri bulunduğunu anlamıyorlar? Üstelik bu, Batı ülkelerine karşı savaşmış, kurtuluş mücadelesi vermiş ve bağımsızlığını böyle kazanmış Türkiye’den savunuluyor.

Hepsinden kötüsü, Cumhuriyet Devrimi’ni yapmış, emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesine önderlik etmiş ve bütün devrimleri başarıya ulaştırmaya çalışmış bir partinin, CHP’nin bugünkü genel başkanından böyle sözlerin çıkmasıdır. Özgür Özel’in “anlayışı”, herhangi bir partinin başkanından çıkmış olsaydı böylesine çarpıcı olmaz, bu kadar önem taşımazdı. Ya da bu “anlayış” herhangi bir vatandaşın savunduğu bir görüş olsaydı hiç böylesine üzücü olmazdı. Cehalet deyip geçilirdi.

CHP yönetimi Türkiye’deki siyasal ortam gerginleştikçe Batı sistemine bağlılık adı altında emperyalizme hizmet sunmaya hazırız mesajları iletmeye çalışıyor. Türkiye’de Avrupa Birliği’ne (AB’ye) alınmanın mümkün olmadığı sonucu artık çıkmış bulunuyor. Ancak siyasal partiler düzleminde bu gerçek henüz kavranmamış, kabul edilmemiştir. AB’ye alınacak olanlar alındı. Türkiye’nin alınamayacağının ise bahaneleri sergilendi. Bu tutum, Türkiye’nin AB’ye hiçbir zaman alınmayacağının ortaya çıkması ve Türkiye’nin katılma isteğinin reddedilmesidir. Dahası, Avrupa ülkeleri sözcüleri açık açık, “Türkiye’nin burada yeri yok” da diyor, “Türkiye AB’ye alınmayacaktır” da diyor. Bunları çekinmeksizin söylüyorlar. Diplomatik söylemde ise “şartları yerine getir, alalım sizi” var. Buna da ihtiyaç duyulmaktadır. Küçük de olsa Türkiye siyasetinde bir Avrupa umudu bulunması, bulundurulması gerekiyor. Bu yüzden, daha sürecin başında saptanmış ve alınmış olan karar resmen açıklanmamaktadır.

Türkiye ABD ve NATO tarafından askeri olarak kuşatılmış durumdadır. AB, bu Amerikan projesine uygun bir duruma getirilmiştir. NATO manevraları Türkiye’ye karşı yapılmaktadır, Müttefikler, silahlarını Türkiye’ye doğrultmuşlardır. Türkiye çevresindeki silahlanma Türkiye için yapılmaktadır. NATO, Türkiye’yi düşman olarak görmektedir.

Türkiye dört bir yanından “dostları” tarafından kuşatılmıştır. Türkiye’nin artık “dostlarını” tanıması ve gerçek dostlarını da görmesi gerekir.

Anlaşılan, Türkiye Batı ile sahici bir savaşa bile girse bu kafadaki CHP başkanları Batı’yı düşman görmeyecek, Batı’nın bir medeniyet olduğunu tekrarlamaya devam edecektir.

Kıbrıs’taki başkan seçimi sonucu CHP başkan ve yöneticilerini sevindirmiştir.

Türkiye’ye saldırı hazırlığını görmemek nasıl mümkün oluyor? Bıraktık bu görmemeyi, Batı’yı sevimli gören anlayışla nereye kadar gidilebilir?

Batı’yı güzelleştirmeye çalışmak, Batı’ya güzellemeler yapmak, bir CHP genel başkanı için, cehaletle bir ilişki kuramıyoruz, cahillik diyemiyoruz, sonunda tahsilli insanlara bu söylenmez, ama bu, siyasal körlüktür, yanlış safta yer almaktır, en hafif deyimle pişkinliktir. Kabul edilemez.

En basitinden sıradan bir görüş Batı deyince ne anlar? Bir ülkeler topluluğu. Evet hepsi gelişmiş, birbirine benzemeyenleri var, ama Batı’nın içinde olup da emperyalist olmayan yok. Bu bir gerçeği göstermiyor mu?

Kimisinin tarihinde devrimler var, kimisinin yapısında bilimler var, hepsi de medeni mi medeni, ama geçmişinde sömürgecilik, bugününde ırkçılık olmayanı yok.

Batı deyince bugün emperyalizmi görememek nasıl oluyor, işte bunu anlamak mümkün değil. Değil çünkü, her şey apaçık ortada. Sorun görememekte değil, görmezden gelmekte ve sözünü etmemektedir.

Batı uygarlığına, kölecilik kaynaklık etti, sömürgecilik yataklık etti, emperyalizm bunların üstüne tüy dikti. Bu saydığımız sistemlerin ortak tarafı eşitsizliğe dayalı olmalarıdır. Batı bütün insanî değerlerden uzak düşmüştür.

Bu sistemlerin aynı zamanda yan etkileri de vardır, bunların birincisi ise ırkçılıktır.

İkna ile ve barışçı yollarla yürütülemediğinden ve yürütülemeyeceği için bu sistemler, silahlıdır, baskıcıdır, şiddetçidir, zorcudur, zalimdir, ezicidir, savaşçıdır.

Köleciliğin torunu, sömürgeciliğin çocuğu, emperyalizmin ta kendisi olan Batı, bugün kendi değerler bütününü inkar ettiğinden insanlıkla bağdaşır olmaktan çıkmıştır. Bugüne kadar emperyalizm ile herhangi bir ülkeye barış, demokrasi, medeniyet, ilerleme vb. gelmiş olduğu görülmemiştir.

Bunları da sevebilirsiniz