Sözüm ona Türkiye’nin özel çevre koruma alanı ilan edilen hassas özelliklere sahip 20 bölgesinden birisi.
Duyan da sanır ki korunuyor.
Son yıllarda azgın bir inşaat furyası sürüyor. ( Üstelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda henüz bazı alanlar, planlaması sürdüğünden imara kapalı, mahkeme kararıyla bazı planlar iptal edilmiş durumda)
Arsa, tarla, arazi fiyatları uçtu gitti. Zeytinlikler sökülüyor, nergis tarlaları bozuluyor. ( Nergis festivalinde Mersin’den çiçek getiriliyor, iyi mi)?
Bakıyorsunuz ne merkezi ne de yerel yönetimin, korumaya yönelik ciddi bir yaklaşımı söz konusu.
Söylenenlere göre yaz aylarında bir kaçı yıkılan 700 dolayında kaçak inşaat ortalıkta…
Planlarda iki katlı yapılaşma var, gel gör ki “kot farkı” diye kimi yerlerde zemin kazılarak kimi yerlerde de doldurularak üç katlı yapılar ortaya çıkıyor.
Alt yapı büyük sorun. Kanalizasyon, yol, su, kaldırım sıkıntılı. Memleketin en temiz denizinin dibinde fosseptikler var. Sözde sızıntı yok. Yaz aylarında büyük nüfus artışıyla birlikte vidanjörler yetmiyor.
Düşünebiliyor musunuz inatlaşma yüzünden, merkezi yönetime bağlı Devlet karayolları izin vermediği, Karaburun Belediyesi de yeni döşediği yol taşları bozulmasın diye onaylamadığından ötürü, büyük bölümü tamamlanan su hattı, karayolunun altından geçirilmedi ( Toplam 20 metre). Bu yüzden Saip Köyü gibi büyük bir yerleşim, koca yazı, çeşmelerden akan tuzlu suyla geçirdi. Bu suyu içmek olanaksız, dolayısıyla fahiş fiyatlara ulaşan damacanalara ödenen paranın haddi hesabı yok. Bahçelerde, saksılardaki bitkiler, çiçekler kurudu…
Topu birbirlerine atan merkezi ve yerel yönetim projenin tamamlanmasını seçimden sonraya bırakmış durumda. BİR ARTI BİR FURYASI AKP’nin ülke genelinde rantçı yaklaşımları malum, kentleri kasabaları, köyleri, tarım alanlarını, kıyıları hatta mera ve yaylaları bile betona gömen zihniyeti ortada.
CHP’li kimi yerel yönetimlerin bazı imar uygulamaları da benzerlik taşıyor. Karaburun’da üç beş cümleyle sohbet et ki içinde rant sözcüğü geçmesin. AKP ve CHP belediye meclis listeleri inşaat sektörünün temsilcileriyle dolu. Müteahhidinden emlakçısına, sektör temsilcilerinin işleri, kazançları iyi. Hallerinden ziyadesiyle memnunlar. Tabi bu arada “daha çok, daha çok “ demekten de kaçınmıyorlar.
Öte yandan tarla sahipleri, topraklarını imara açmak için büyük bir iştahla bekliyor, bu konuda merkezi ve yerel yönetimi sıkıştırıyor. Şimdilik kapalı yerlerin inşaatlara ne zaman açılacağı, emlak ve arsa fiyatları, olağanüstü kiralar, imar planları gibi konular, temel gündem maddelerini oluşturuyor.
Dere yataklarına bile imar verildi, sazlıkların üstüne evler yapıldı. Şimdi de bir artı bir furyası.. 5.25 metre cephe varsa, dik binayı. Kutu kutu evler yükseliyor. Bir evlik arsanın içine, yedi adet ev konduranlar var. Kanalizasyon yok, su yok, otopark yok ama rant var…
Bizde de temel soru:
Ne olacak bu Karaburun’un hali?