Sabah Jinka’dan araçlarımızla yola çıktıktan bir saat sonra Mursi köyüne geliyoruz. Mursiler, Güney Omo’da doğusunu Mago Nehrinin batısını Omo Nehrinin sınırladığı bir bölgede yaşarlar. Araçlardan indikten sonra nehir kıyısına doğru yürüyor ve erzak deposu olarak kullanılan, yerden yüksekteki kulübeleri görüyoruz. Mago Nehri, Neri Nehri ile birleşerek Omo Nehrinin bir kolunu oluşturur. Mursiler, bu nehrin suyunu içer, nehirde yıkanır ve çamaşırlarını yıkarlar. Köy meydanına dönüyoruz ve yerel rehberimiz Mursi kabilesi hakkında bilgi vermeyi sürdürüyor.
Geleneksel yaşamlarını sürdüren Mursilerin nüfusu 14.500 civarındadır. Okul yoktur, göçebedirler, sığır çobanlığı yapar, geçimlerini sorgum, mısır ekimi ve turistlerden aldıkları paralarla sağlarlar, şefleri vardır. Mursiler, sadece Mursi ile evlenir. Bir erkek evlenebilmek için kızın babasına 40-45 inek ve bir kalaşnikof vermek zorundadır. Genç kızlar ve genç evli kadınlar güzellik ve cinsel olgunluk sembolü olarak dudağına yuvarlak plaka takar. Nişan için kızın alt dudağına bir delik açılır. Alt dudağını esnetmek kızın seçimine bırakılır. Tahta veya kilden yapılmış diskler, tabaklar kullanılarak kademeli olarak dudağın esnetilmesi işlemi 1 yıl kadar sürer. Kızın dudağına taktığı yuvarlak plaka ne kadar genişse evlilik zamanı değeri o kadar artar. Kutlama zamanına kral karar verir, tüm köylerde aynı gün düğün yapılır. Antilop dersinden gelinlik giyerler. Bitki boyalarıyla dövme yapılır. Düğün 3 gün 3 gece sürer. Gelinin annesi, kızın alt dudağına plağı yerleştirir. Plağın yerleşmesi için gelinin ön alt iki dişi çıkarılır, kabile doktoru antiseptik özellikli bitki yaprağı sürer. Dudak plağını, dans, Donga adı verilen ritüel sopa dövüşü, erkek kardeşe, eşe veya eşin misafirlerine yemek servis ederken gibi özel durumlarda aksesuar gibi takarlar. Erkek, Donga’yı kazandıktan sonra evlenebilir. Sopa dövüşü festivalinde, yakın köylerden yüzlerce erkek sopalarıyla bir araya gelir, dövüş sanatı sergiler. Kısmen spor, kısmen ritüel olarak tanımlanan sopa dövüşü esnasında, gözler, dişler kaybedilebilir, kemikler kırılabilirmiş. Fotoğraf çekebilmek için her birimiz, kabileye 200’er Bırr ödüyoruz. Sert bakışlı, alt dudaklarına halka takılmış, kulak memeleri de halkalar ile esnetilerek genişletilmiş, başlarında boynuzlu süslü başlıklar taşıyan, kolları çok sayıda kalp şeklinde metal bileziklerle süslü kabile üyelerini fotoğraflıyoruz.
Aracımızla Jinka’ya dönüşte köprü yerine nehirden geçiyoruz, nehrin içindeyken yerli gençler aracımızı yıkıyor. Jinka’da Eco Lodge’da öğle yemeği molası veriyoruz. Otelin karşı tarafındaki yerel kafede kahve içiyoruz. Küçük fincanda geleneksel Etiyopya kahvesini sunarken, fincanın içine aroma veren Tenaadam adlı aromatik bitki yaprağını koyuyorlar ve bir tütsü yakıyorlar.
Aracımızla Key Afer’e dönüp, Turmi’ye doğru yola devam ediyoruz. Key Afer’den 1 saat 15 dk sonra Dimeka’da ve oradan da 35 dk sonra Turmi’deyiz, konaklayacağımız Busca Lodge’a geliyoruz. Turmi, küçük bir kasaba, Kenya sınırına 75 km mesafede. Bu çevrede Hamar, Karo, Dassanech kabileleri yaşıyor. Kadın sünnetinin Dassanechlerde ve Addis Ababa’nın kuzeyindeki bazı kabilelerde olduğunu öğreniyoruz. Odalarımıza yerleştikten sonra, 15 dk mesafede yaşayan Hamar (Hamer) kabilesini ziyarete gidiyoruz.
Hamarlar, Güney Omo Vadisinde Turkana Gölünün kuzeyinden Chew Bahir Gölüne kadar yayılan geniş alanda yaşıyor. Dimeka ve Turmi, tipik Hamar kasabalarıdır. Üçüncü büyük kabile olan Hamarlar, Tsemay, Ari, Banna, Bashada gibi diğer kabilelerin geleneklerini ve ritüellerini paylaşır. Bu geleneklerden biri sığır üzerinden atlamadır. Erkekler için kabul görme ve evliliğe hazırlık törenidir. Eğer genç bir erkek seçtiği kız ile evlenmek isterse, kızın ailesinin topladığı sığırların üzerinden atlamalıdır. Her yönde iki kez olmak üzere, toplam 4 kez atlaması istenir. Sığır üzerinden atlamadan önce kız kardeşleri, daha önce kabul töreninden geçmiş bir erkek (Maza) tarafından kırbaçlanır. Erkekler 1-5 eş ile evlenebilir, evlenmek için kızın babasına 25 sığır vermelidir. İlk eş için aile fertleri yardımcı olur ve sığırları verir, sonraki eşlerle evlenebilmek için damat kendisi ödemelidir. Ailede ölen erkeğin eşi ile de evlenilebilir. İlk eş boynunda, ucu metal olan deri-metal karışımı büyük ve özel bir kolye takar. Hamar kadınları saçlarını boyamak ve süslemek için, tereyağı ile karıştırılmış kırmızı kil kullanırlar. Kil, aşağı Omo Vadisindeki birkaç yerden çıkarılır. Bu gelenek, Namibya’daki Himba kabilesi ile benzerdir.
Kabilenin kadınları, sığır derisi kıyafetlerini boncuklar ve deniz kabukları ile süslemişlerdi, boyunları renkli boncuklardan kolyeler, kolları metal bileziklerle süslüydü. Bir çocuğun boynunda kolye ucu olarak kullanılmış saat kayışı dikkati çekiyordu.
Omo Vadisindeki her kabile, farklı dizaynlı metal bilezikler takıyor. Hamarlar süs için derilerinde kalın yara izleri oluşturuyorlar. Erkekler tören veya dans öncesi beyaz tebeşir macunu ile kendilerini boyuyor. Hamar kabilesi ziyaretini tamamladıktan sonra Turmi’deki otelimize dönüyoruz.