Pandemi dönemi, rutin yapılan alışkanlıklarda değişiklik yarattığı gibi televizyon izleme sürelerinde de değişiklik yarattı. TİAK’ ın verilerine göre televizyon izleme süreleri 2019 yılına kıyasla 2020 yılında ciddi oranda arttığını görüyoruz. Televizyonda empoze edilenlerin toplumu nasıl etkilediği üzerine yapılan yüzlerce araştırma bulunmaktadır. Kuşkusuz ki bizim gibi kitap okuma oranı düşük bir ülkede televizyon ve dijital platformların kitaplara ve dergi yazılarına kıyasla topluma daha çok etkisi bulunmaktadır. Bu bakımdan televizyonun dolayısıyla televizyonda yer alan pazarlama dünyasının toplumsal cinsiyet rolleri üzerine etkisi de yadsınmamalıdır.
Televizyonda izlenilen reklamların cinsiyetçi yapısı eleştirilmeye başlansa da maalesef henüz yol katedilmiş değil. Örneğin, Bulaşık deterjanı veya mutfak malzemelerini konu alan reklamlarda sadece kadınlar rol almaktadır. Bir erkeğin çocuk bezi reklamlarında “bu bez sayesinde hep kupkuru” dediğine henüz rastlamadık. Böylece reklamlarda çocuğun bakımı, yemek yapma, bulaşık yıkama gibi ev işlerinin kadının sorumluluğu olduğu aktarılmaktadır.
Yakın zamanda Çin’de yayınlanan makyaj temizleme reklamı cinsiyetçi unsurlar barındırması nedeniyle tüm dünyadan tepki topladı. “Makyajsız kadın, çirkin olduğu için cinsel tacizden kurtulabilir.” mesajı veren reklam, günümüz dünyasının kadını metalaştıran erkek egemen kültürünün yansıması ve destekleyicisidir. Bu tür reklamlar içinde bulunduğumuz acı gerçeği aktardığı gibi, reklamların toplumu etkileyen bir yanı olmasıyla da ataerkil sistemin devamlılığını garantilemektedir. Jean Kilbourne’nin reklamlardaki cinsiyetçiliği konu alan “Bizi Usul Usul Öldürmek” adlı belgeselinde bahsettiği gibi reklamlar, belirli değer yargılarını, stereotipleri, cinsiyetçi tutumları topluma aşılamaktadırlar.
Pandemi döneminde bu kadar uzun süre televizyon karşısında kalırken karşılaştığımız reklamların bize ne aktarmak istediği ve nasıl aktardığını daha duyarlı ve dikkatli bir şekilde inceleyelim. İnceleyelim ki reklamların kadınları usul usul öldürdüğünü farkedelim. Çünkü bir şeyleri ancak farkına vardığımız takdirde değiştirmek için harekete geçebiliriz.