Şair William Butler Yeats, İrlanda’da Dublin yakınlarında doğdu ve Fransa’da hayata veda etti (1865-1939). Portre ressamı olması nedeniyle 6 yıl Londra’da yaşadı, yazlarını annesinin memleketi İrlanda’da geçirdi. Ressamlık eğitimini bırakarak şiire, İrlanda halk edebiyatına ve doğu gizemciliğine (Tasavvuf, Taoizm, Budizm vb.) yöneldi. Büyü ve simya ile ilgilendi. Önemli şairler çevresine girdi. British Müzesinde, İrlanda masallarını ve efsanelerini inceledikten sonra ilk önemli şiir kitabı Oisin’in Yolculuklarını 1889’da yayımladı. Maud adlı İrlandalı bir kadın sayesinde Protestan İrlanda edebiyatını yaratmaya başladı. 1896’da yine azınlık olan Protestan asillerinden Lady Gregory ile evlendi ve onun Ulusal İrlanda tiyatrosunu kurmasına zemin hazırladı. Onu asıl olgunlaştıran İrlanda Bağımsızlık savaşı oldu. ‘1916 Paskalya’ ile İngiltere’nin acımasızca baskılarına rağmen şiir ve edebiyatta hiç ödün vermedi. 1922’de Özgür İrlanda Parlementosunda senatör oldu, ertesi yıl Nobel Edebiyat ödülünü kazandı. İkinci eşiyle ruh çağırmaya başladı ve simgeciliğe önem verdi (1925).
I
Yaşlılara göre değil bu ülke. Gençlik kollarında biri birinin, şarkılarında
Ağaçlardaki kuşlar (şu yok olan kuşak; Somon çağlayanı, uskumru dolu denizler, yaz boyunca, Kanatlı veya kasaplık et yahut balık, Övgü düzer vücut bulan, doğan, ölen ne varsa; Hepsi o şehvetli müziğe tutulmuş, Yaşlanmayan aklın anıtları unutulmuş.
II
Yırtık pırtık bir palto sırtında bir çıtanın, Değersiz bir şeydir bir yaşlı adam, eğer
El çırpıp şakımıyorsa ruh, ölümlü kıyafetinin Her bir paçavrası için şakımıyorsa daha da gür, Anıtlarını kendi saltanatının Öğrenmekten başka şarkı söyleme okulu yoktur; Ve ben yelkenle geçtim deryayı, Geldim kutsal Bizans şehrine bundan dolayı
III
Siz ey Tanrı’nın kutsal ateşinde duran bilgeler; Bir duvardaki altın mozaikte dururcasına çıkın kutsal ateşten, çıkın kutsal ateşten oluşturun bir çember ve dönüşün ruhumun şarkı hocasına. Yakın, iliştirildiği hayvandan bihaber ve şehvetle hasta şu kalbimi bir ateş parçasına; Ve beni yeniden cem edin Sanatında ebediyetin
IV
Çıkacak olsam bir kez tabiattan, Tabii (doğal) bir şeyden gövdeli bir şekil almayacağım asla, Yunanlı (Rum) kuyumcuların çekiçle ve mineyle işlenmiş altından, Uykulu bir imparatoru uyanık tutmak amacıyla Yaptıklarından başka; Kondurduklarından başkasını, ya da altın bir dala; geçmiş, geçmiş geçen ve geleceğin ne olduğunu şakısın diye Bizans’ın Lordlarında ve Leydilerine.
Bu şiirde Yeats İstanbul’a yapılan hayali bir yolculuğu anlatır. Bu yolculuğun yapılacağı en uygun tarih ise Doğu Roma İmparatorluğunun ticaret merkezi, bolluk, zenginlik ve sanat merkezi olduğu zamandır. Mozaiklerin izleri hala İstanbul Mozaikleri adlı yazımda bahsettiğim Arasta Müzesinde görülebilir. Ölümsüzlüğün tek çaresi yazının yani edebiyat sanatının kanatları altında gizlidir.
Çeviren: Osman Tuğlu
-
Sarayburnu İstanbul