Frida Kahlo bir gün gazetede bir haber okur: bir adam sevgilisini defalarca kere bıçaklayarak öldürmüştür. Mahkemede kendini savunurken “sadece birkaç küçük çizik” cümlesini kullanır. Kahlo, o anda resmi yapmaya karar verir aynı zamanda eserin adını da koymuştur… birkaç küçük çizik bir HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR.
“Birkaç Küçük Çizik” Frida Kahlo, 1935
Şiddetin kadın sağlığı üzerindeki etkileri arasında kesi, kırık, iç organ yaralanmaları organ kayıpları, kalıcı sakatlık, istenmeyen gebelik, HIV dahil cinsel yolla bulaşan hastalıklar, düşükler, ölü doğumlara kronik pelvik ağrısı, depresyon, korku, anksiyete, yeme bozuklukları, post travmatik stres bozukluğu kendini göstermektedir.
Şiddetin Ortaya Çıkmasına Etki Eden Faktörler
Halk sağlığı açısından, şiddeti önlemeye yönelik etkin politikaların uygulamaya konulabilmesi için, şiddeti ortaya çıkaran koşullara dikkat edilmesi (Mercy, 1993:8) ve risk faktörlerinin ortaya konulması gerekir (Finkelhor, 1994: 48). DSÖ şiddete ilişkin risk faktörlerini Ekolojik Model Yaklaşımı çerçevesinde açıklamıştır (WHO,2002: 9). Bu modele göre şiddetin birinci basamağını oluşturan bireysel faktörler, bireyin biyolojik ve kişisel özellikleri şiddet eyleminin mağduru veya faili olmasında belirleyicidir. Demografik özellikler (yaş, eğitim, cinsiyet), psikolojik veya kişilik bozuklukları, madde bağımlılığı ve agresif davranış öyküsü ya da geçmiş deneyimler bu faktörler arasında yer almaktadır.
İkinci basamak; bireyin yakın çevresiyle kurduğu ilişki gelmektedir. Bunlar aile, akraba, arkadaş veya iş arkadaşları vb. olabilmektedir.
Üçüncü basamak, sosyal ilişkilerin ortaya çıktığı okullar, işyerleri ve mahalle gibi yerleri kapsama alır ve şiddet riskini artırma ihtimali olan bu yerlerin özelliklerini belirlemeye çalışır. Bu seviyedeki risk faktörleri şunlardır: Alanda hareketlilik (örneğin, bir mahalledeki kişilerin uzun süre kalma eğilimindeler mi yoksa sürekli bir sirkülasyon var mı?) nüfus yoğunluğu, yüksek düzeyde işsizlik veya uyuşturucu ticaretinin varlığı, vs.
Dördüncü basamak ise şiddetin teşvik edildiği veya engellendiği bir iklim yaratmaya yardımcı olan geniş toplumsal faktörleri incelemektedir.
Bu faktörlere, silaha ulaşabilme kolaylığı, toplumsal ve kültürel normlar dâhildir. Bu tür normlar, çocuk refahı karşısında ebeveyn haklarına öncelik veren, intiharı önlenebilir olmaktan çok bireysel tercih meselesi olarak kabul edilen, kadın ve çocuklar üzerinde erkek egemenliğini sağlayan vb. normların varlığıdır.
Daha geniş toplumsal faktörler arasında, toplumdaki gruplar arasında ekonomik veya sosyal eşitsizliklerin devam etmesine yardımcı olan sağlık, ekonomik, eğitim ve sosyal politikalar da bulunmaktadır.
Ev içi şiddetin kadın ruh sağlığı üzerine etkileri aile içinde karşılaşılan şiddetin, kadınların ruh sağlığını ve yaşam kalitesini bozduğu şüphesizdir. Kadının ev içinde şiddet görmesi sağlık hizmetlerini kullanma oranında artışa neden olmaktadır. (Kernic ve ark. 2003, Bonomi ve ark. 2006)
Vahip ve Doğanavşargil’in (2006) psikiyatri polikliniğine başvuran kadınlar üzerinde yaptığı bir araştırmada eş şiddeti %62 olarak bildirilmiştir ve bu oranın toplum örneklem çalışmalarından yüksek olması da kadınların eş şiddeti nedeniyle ruhsal yardım arama ihtiyaçlarının göstergesidir.
Şiddetin kadın ruh sağlığı üzerine etkisi, yaşanan şiddetin tipine, boyutuna, süresine, kişinin sahip olduğu başa çıkma mekanizmalarına, şiddetin gerçekleştiği sıradaki yaşam döngüsüne ve aldığı sosyal desteğe göre değişiklik gösterebilmektedir. (Stewart ve Robinson 1998)
Şiddete uğrayan kadınların, genellikle şok ve inkâr dönemlerini atlattıktan sonra, depresyon ve kendini suçlama eğilimi gösterdikleri düşünülmektedir.
Gelecekte benzer durumların yaşanma ihtimali düşüncesi kadında ileriki dönemlerde korku hissine yol açar.
Şiddetin daha uzun süreli olduğu durumlarda ise sıklıkla güvensizlik, kontrol kaybı hissi, suçluluk düşünceleri, öz saygıda düşme, umutsuzluk ve çaresizlik hisleri sıklıkla görülür (American Medical Association Council on Ethical and Judical Affairs 1989, Stewart ve Robinson 1998).
Şiddete maruz kalan kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere, depresyon, alkol ve madde kötüye kullanımı, intihar girişimleri ve çocuklarına yöneltilmiş saldırgan tutumlar sık görülür. (World Health Organization 2014)
George Frederic Watts, 1886
Kadın tüm olumsuzluklara rağmen elindeki eski müzik aletinden bir melodi çıkarmaya çalışıyor.
“Umuda en çok ihtiyacı olan insanlar en umutsuz insanlardır, umudu en çok onlar hak eder. En umutsuz anda, en güçlü umuda sahip oluyoruz” George Frederic Watts