Ak Kıllar… Hepsi, Her Şey Sayenizde Oldu.

Geçenlerde Kendilerine “Aksaçlılar” diyen 101 siyasetçi, yazar ve sanatçı yayınladıkları ortak bildiriyle “Kimse, ‘bana dokunmaz, beni ilgilendirmez’ rehavetine kapılmasın, hepimiz tehdit altındayız” dedi.

Eeeee güzel, doğru!

Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de adama bakarım adam mı diye.

Sevsinler sizi…

Kim bunlar?

Listeye baktım.

Bir kaçı dışında alayı “yetmez ama evetçitayfası.

Yani eski solcu, dönek Marksist, neo liberal, uzun yıllar AKP’ye, FETÖ’ye destek vermiş, anayasa referandumunda siyasal İslamcılardan demokrasi beklemiş sözüm ona  kendilerini “aydın” gören, iktidarın kullanıp çöpe attığı isimler.

Muteber görünen bazı muhalif haber siteleri de bu zatların girişimi için, “Liberalinden solcusuna, muhafazakarından Atatürkçüsüne 101 kişi bu bildiriye imza attı” diyor…

Vay canına !

Listeyi burada yayınlıyorum, bakın bakalım kaç solcu, kaç Atatürkçü göreceksiniz.

Abdullah Nefes, Abdülbaki Erdoğmuş, Ahmet Aykaç, Ahmet İnsel, Ahmet Telli, Ahmet Türk, Ali Bayramoğlu, Ali Sirmen, Altan Öymen, Arif Keskiner, Atilla Dorsay, Aydın Cıngı, Aydın Engin, Ayşe Erzan, Ayşenur Arslan, Baskın Oran, Binnaz Toprak, Bülent Ortaçgil, Canan Arın, Celal Doğan, Cem Toker, Cengiz Aktar, Cengiz Çandar, Cihangir İslam, Coşkun Özdemir, Doğan Bermek, Ercan Karakaş, Erdoğan Aydın, Ersin Kalaycıoğlu, Ersin Salman, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Yalçınbayır, Eşber Yağmurdereli, Fatma Gök, Fatmagül Berktay, Fehmi Koru, Fikri Sağlar, Filiz Ali, Genco Erkal, Gençay Gürsoy, Gökhan Akçura, Gürel Tüzün, Hacer Ansal, Halil Ergün, Hasan Cemal, Hayri İnönü, Herkül Milas, İbrahim Betil, İbrahim Sinemillioğlu, İlhan Tekeli, Kazım Güleçyüz, Korkut Boratav, Marta Kalyoncu, Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, Melek Ulagay, Meral Tamer, Meryem Koray, Moris Gabbay, Murat Belge, Murat Karayalçın, Müjde Ar, Nadire Mater, Nazar Büyüm, Necmiye Alpay, Nesrin Nas, Nesteren Davutoğlu, Nurettin Sözen, Orhan Pamuk, Orhan Silier, Osman Ulagay, Oya Baydar, Öget Öktem Tanör, Ömer Madra, Peral Bayaz, Rakel Dink, Reşit Canbeyli, Rıza Türmen, Selçuk Erez, Serra Yılmaz, Süleyman Coşkun, Süleyman Çelebi, Şahin Tekgündüz, Şanar Yurdatapan, Şebnem Korur Fincancı, Şevket Pamuk, Şükran Soner, Şükrü Aslan, Tarhan Erdem, Tarık Ziya Ekinci, Tuğrul Eryılmaz, Turhan Günay, Tülin Dursun, Ümit Aktaş, Üstün Ergüder, Vecdi Sayar, Veysi Dündar, Yaşar Okuyan, Yücel Erten, Zeynep Oral, Ziya Halis, Zülfü Livaneli.”

Kamuoyu bu isimleri tanır.

Birkaç solcu, birkaç Atatürkçü diyelim hadi,  (Onlar da bu listeye hangi akılla isimlerini yazdırdılar, bilemedim)  gerisi malum…

Önce  “söyleyenlere bak!” uyarısıyla, bazı  doğru saptamaların yer aldığı bildiriyi yayınlayayım:

Aksaçlılar sesleniyor” başlıklı bildirinin tam metni şöyle:

Farklı kesimlerden, farklı geçmişlerden, farklı siyasetlerden gelen; uzun yılları arkasında bırakmış biz aksaçlılar, ülkemizin adil ve özgür bir toplumda, sulh sükûn içinde yaşamayı hak eden bütün insanlarına, özellikle de umudumuz olan gençlere sesleniyoruz.

Görüp geçirdiklerimize dayanarak söylüyoruz:

·    Ülkemiz bugüne kadar böylesine koyu bir karanlık, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, toplumsal doku çürümesi, dünyada yalnızlaşma, itibarsızlaşma yaşamamıştı.

·    Anayasa fiilen askıya alınmış durumda, bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı Saray’ın emri altında, kolluk güçleri keza. Cumhuriyetin teminatı bütün kurumlar, tek tek işlemez hale getiriliyor.

·    Tam bir keyfîlik ve baskı ortamında demokrasinin ve hukukun son kırıntıları da süpürülüyor.

·    Vatandaşın mal ve can güvenliğini tehdit eden, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan, yurttaşlık haklarımızı yok eden, meslekî örgütlenmemizi iktidara tâbi kılan, haber alma hakkımızı kısıtlayan, ifade özgürlüğünü budayan yasa ve uygulamalar tepemize art arda balyoz gibi indiriliyor.

·    Yayılmacı, fetihçi heveslerle; “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin yerini yedi düvelle savaş, çatışma, düşmanlaşma alıyor.

·    En önemlisi: Cephelere bölünüyoruz. Aramıza nifak sokuluyor ki, dindarı laiki, sünnisi alevisi, sağcısı solcusu, Türkü Kürdü, genci yaşlısı bu gidişata “dur” demesin.

Hepimiz Tehdit Altındayız

Kimse, “bana dokunmaz, beni ilgilendirmez” rehavetine kapılmasın, hepimiz tehdit altındayız. Bizler ekonomik güçlüklerle, aşımız işimiz için mücadele ederken, iktidardakilerin attığı her adım havamızı biraz daha zehirliyor, toplumu nefes alamaz hale getiriyor. Bizi etkilemez sandığımız yasal kısıtlama ve uygulamalar sadece özgürlüğümüzü değil aşımızı, işimizi de tehdit ediyor.

İktidarı uyarıyoruz: Elinizde iktidar gücü var. O güce dayanarak, rıza değil dayatmayla yönetmeye çalışıyorsunuz. Geniş kitleler memnuniyetsiz, tedirgin, huzursuz. Sessizlikleri, var olduğunu sandığınız desteğe değil korkuya ve çaresizliğe dayanıyor. Ancak, gün gelir suskun itirazlar büyür, sandığa yansır, seçmen bu gidişata dur der. O günlerin yaklaştığını siz görmeseniz de bizler görüyoruz.

Muhalefete Çağrı

Muhalefete sesleniyoruz: AKP-MHP koalisyonu gücünü muhalefetin dağınıklığından alıyor. Çaresiz ve kararsız insanlarımız; güvenebileceği, dayanacağı sağlam bir seçenek arıyor. Topyekûn tehdit ancak topyekûn karşı koyuşla bertaraf edilir. Çözüm; bütün muhalefet güçlerinin, kendi çizgilerini, kendi varlıklarını koruyarak temel ilkelerde buluşacakları demokrasi ittifakını gecikmeden kurmaktır.

Gençler! Sesimize kulak verin!

Size seslenişimizi akıl vermek, büyüklenmek olarak değil bunca yılın içinden süzülmüş deneyimlerimizin özeti ve size hak ettiğiniz aydınlık ülkeyi bırakamamış olmanın eksiklenmesi olarak kabul edin.

Bizler umudumuzu hiç yitirmedik. Ülkemizin uçuruma sürüklenmesine, gençlerimizin geleceğinin çalınmasına, halkın yoksulluğa mahkûm edilmesine, kaynakların talanına, doğanın tahribine, kadınlara, halklara, gençlere dayatılan bu yaşama dün olduğu gibi bugün de isyan ederken, umudumuzu sizlere bağlıyoruz.

Size dayatılan bölünmeleri, düşmanlıkları, sahte cepheleri aşın, birlik olun, sesinizi yükseltin. Özgürlüklerimize, aşımıza ekmeğimize, yaşam tarzlarımıza sahip çıkma, haklarımızı talep etme zamanıdır.

Yarının aydınlığı sizlerin ellerinde. Ve biz aksaçlılar o aydınlığı yaşarken görmek istiyoruz.”

Eeeee güzel, doğru!

Bunları elle tutulur yanı, güvenirlikleri  kaldı mı?

Listeye damgasını vuran yetmez ama evetçi tayfası kendi yarattıkları, destekledikleri  bu düzende, sanki hiç sorumlulukları yokmuş gibi , aklanmış paklanmış durumda hangi yüzle ortaya çıkıyorlar, anlaşılır değil.

İnsanları balık hafızalı mı zannediyor bunlar?

Hadi  sonradan bir kaçı “kandırıldık” dedi, “pişmanım” dedi.

Ya çoğunluğu?

Nasıl bir pişkinliktir bu?

Nasıl bir yüzsüzlüktür?

AKP’nin kullanıp, bir süre sonra çöpe attığı bu tayfa utanmıyor mu hiç?

Bunlar uzun yıllar televizyonlarda kapı kapı gezip, neredeyse 7 gün 24 saat AKP ve FETÖ’yü desteklemişlerdi.

Sözüm ona askeri vesayet yıkılacak, siyasal İslamcılar eliyle güya demokrasi gelecekti bunlara göre.

Tam Amerikan işi !

Amerika ve diğer batılı güçlerce Irak ve Suriye işgallerine de demokrasi adına omuz vermişlerdi.

Anımsayın Ergenekon ve diğer kumpas davalarında karşı çıkanları, direnenleri açık açık “bunları da içeri atın” diye haykırmışlardı.

Onlara göre solcular, sosyalistler, cumhuriyetçiler, Kemalistler dinazordu.

Hiç unutmam, aralarında 80 yaşın üstünde İlhan Selçuk için “darbecidir, tutuklansın” diyenler de vardı.

Bugünkü tek adam düzenini anayasa değişikliğiyle sağlayan kendileri…

Yargının, kolluk güvenliğinin iktidarın emrini sağlayan kendileri,

cumhuriyetin bütün kurumlarının işlevsiz hale gelmesini destekleyen kendileri…

Şimdi tutmuş “ÜLKEMİZ BUGÜNE KADAR BÖYLESİNE KOYU BİR KARANLIK YAŞAMAMIŞ” diyebiliyorlar.

Cumhuriyetin teminatı bütün kurumlar, tek tek işlemez hale getiriliyor.” diyebiliyorlar.

İfade özgürlüğünü budayan yasa ve uygulamalar tepemize art arda balyoz gibi indiriliyor” diyebiliyorlar.

Bırakın bu tespitleri, sizin destek ve omuz verdiklerinize karşı yıllardır direnenler yapsın.

Bu ülkenin başına AKP ve FETÖ’ye birlikte balyozu siz indirdiniz.

Demokrasi gücü, sivil toplum örgütü  dediğiniz  FETÖ’cüler askeriyenin içindeki komutanlar  aracılığıyla bu ülkede darbe yapmaya kalkıştı, alooo.

Hiç biri tesadüf değil amerikancı, CIA’cı darbe girişimcileriyle, yine özünde amerikancı, küresel sömürü sistemini destekleyen sizler, hala ortaksınız.

Yarattığınız AKP iktidarının sonuçları da ortada.

Hepsi, her şey sayenizde oldu.

Bu toplumda , ilericilerin, solcuların, Kemalistlerin, sosyalistlerin, emekten ve halktan yana olanların, devrimcilerin, aydınlanmacıların gözünde ihanetiniz unutulmadı, beş paralık değeriniz yok.

Ak saçlılarmış !.

Bana göre ak kıllar…

Sapla samanı karıştırmayın, aman diyeyim; kendilerini tarihin çöplüğüne atanların yeniden sahne alma girişimine kanmayın…

Bunları da sevebilirsiniz